Konya'nın Akşehir ilçesinde, 2014 yılında, evinden altınları çalınan kadın, hırsızlıktan gelinini sorumlu tuttu.
Kaynanasının dedikodular sebebiyle mahallede zor anlar yaşadığını belirten gelin, Akşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kaynanası hakkında dava açtı.
Mahkemede ifade veren davacı gelin, kayınvalidesinin kendisini hırsızlıkla itham ettiğini, etrafta bu şekilde dedikodu yaparak kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek, manevi tazminat talep etti.
Gelin, kayınvalidesinin dedikodusu sebebiyle sokağa çıkmakta zorlandığını dile getirdi. Kaynana ise davanın reddi gerektiğini savundu. Tarafları dinleyen mahkeme, davanın reddine hükmetti.
Gelinin temyiz müracaatı üzerine dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. 'İçtihat metni' olarak yayınlanan kararda, gelininin dedikodusunu yapan kaynananın manevi tazminat ödemesi gerektiği belirtildi.
Yargıtay kararında, "Davacı; kayınvalidesi olan davalının, altınlarını çaldığından bahisle kendisini hırsızlıkla itham ettiğini, etrafta bu şekilde dedikodu yaparak kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Dosya kapsamından; davalının, altınlarının çalınmasıyla ilgili olarak gelini olan davacıyı suçladığı, bu kapsamda davacının yaşadığı mahallede dedikodu çıkardığı mahkemece dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacının kişilik haklarının ihlal edildiği ve manevî zararının oluştuğu kabul edilerek davacı yararına uygun bir miktar tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" ifadeleri yer aldı.
Öte yandan hukukçular, Yargıtay'ın kararının emsal teşkil ettiğini, gelin - kaynana ilişkilerinde tarafların daha hassas olması gerektiğini ifade etti.
Bu Haber 656638 Defa Okunmuştur