NAZAN ŞARA ŞATANA yazdı
Onu tanıtırken şöyle diyebilirsiniz, modern resim sanatının önde gelen isimlerinden biridir Pınar Kanber.
Evet, öyle tanımlanıyor, peki o ne yapıyor, yâda renkleriyle, sihirli fırçasıyla nelere can veriyor kervansaraylara. Kervansaraylar neydi? Tarihti. Sonra dedi ki Pınar Kanber,
“Bir kervansarayı resmeylemekti isteğim, gittim ve buldum da fakat.”
Fakat-tan sonra neden duraklamıştı? Devam etti.
“Artık yoktu çünkü ortasından asfalt geçmişti.”
Nasıl? Evet, dünyada bir tek taşına zarar gelir mi, rengi karar mı hasar mı görür diye flaşlı resim dahi çektirilmeyen tarihi kalıntılarını biz ne yapıyoruz? Bu muhteşem tarih hazinelerinin içinden caddeler geçiyor, yıkılıyor, düzelttiriliyor ne için? Hiçbir şey için.
Sanatçı seslenendir.
Sanatçı gören ve görülmesini sağlayandır.
Sanatçı Pınar Kanber gibi renkleriyle tarih kapılarını aralayan ve tablonun içinde bir adımda öbür tarafa geçerek Selçuklu dönemindeki kervansarayların sesini renklerin cümbüşüne katmaktır.
Uzun zamandır araştırıyordu.
Uzun zamandır yağlıboyanın ve fırçaların ve özellikle renklerin dünyasında yaşıyordu. Dedi ki;
“Renklerimle onların çığlıkları olmak istedim. Renklerimle onların sesi olma misyonunu üstlendim. Resimlerimle onları renklendirerek, farkındalık yaratmak istiyorum. Kırmızılar çığlıklarım, turuncular ve morlar fısıltılarım…”
Ressam Pınar Kanber, eline fırçasını bu sefer evrensel barış için aldı. Selçuklu Mimarisi’nde bir bezeme çeşidi olan ve barışı sembolize eden mukarnas soyutlamalarıyla günümüzün kaotik yaşamına gönderme yapan ve evrensel barışa dikkat çekmek isteyen sanatçı, 30 eserden oluşan sergisini Park Dedeman Levent RC Art Gallery’de sanatseverlerin beğenisine sundu.
Pınar Kanber’in resim sergisinde sadece bir yazar ve gazeteci olarak değil, onun çalışmalarını bilen, emeklerinin kıymetinden anlayan, yüreğinin güzelliğini seçebilen bir dostu olarak da bulundum.
Sanat, iş ve medya dünyasının önde gelen isimlerini buluşturan serginin açılışına Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı (EKAV) Yönetim Kurulu Başkanı İnci Aksoy, Dedeman Otel CEO’su Emrullah Akçakaya, Park Dedeman Levent Genel Müdürü Tunay Erdal, Gazeteci Salih Keçeci, RC Art Gallery Küratörü Rahmi Çöğendez, Sinema Oyuncusu Ercüment Fidan, Namlı Gurme’nin Sahibi işadamı Engin Mapa ile çok sayıda davetli ve sanatsever katıldı. Sergi 15 Aralık’a kadar açık kalacak.
“EVRENSEL BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR”
Tüm kervansarayların ayrı bir ruha sahip olduğunu kaydeden sanatçı, serginin evrensel barışa adanmasını ve hikâyesini ise şöyle açıkladı:
“Barışa en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda bu yapıları evrensel barış ile bağdaştırmak istedim ve adını ‘Mukarnas’ koydum. Mukarnas, Selçuklu Mimarisi’nde bir bezeme çeşidi. İslam bezeme anlayışında mistik anlam, geometrik biçimler ve düzenlemelerin kurgusunda gizlenmiştir. Evrensel birlik ve denge düşüncesi çokgen ve çok köşeli yıldızlarla somutlaştırılmıştır. Amacım, eserlerimle şuan en çok ihtiyaç duyduğumuz evrensel barışa dikkat çekmek, duyarlı bir sanatçı olarak bu konudaki farkındalığımızı artırmak.”
Sanatçı olmak böyle bir şey. Herkes sanatçı elbette olamaz. Yüreği kocaman olmalı, sadece bakmamalı görmeli, hissetmeli. Ve demeli ki, “Bende sesimi tablolarımla duyaracaksam benim sesim tarihi hatırlatacaksa ben daha çok kervansaraylar gezerim, anlatırım ve tablolarımla sizlere hikâyelerini aktarırım.
Dünü olmalı ki bizlerin yarınları bilerek yaşayalım.
Bu Haber 1589944 Defa Okunmuştur