GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Kılçdaroğlu, Man adası devletinde ki Bellway limited Şirketi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının kurdukları bir paravan şirket üzerinden; ya kara para akladıklarını ya da Vergi kaçırdıklarını belirtmişti.
İşin özü, özeti bu idi.. Ve bu konuda Bellway şirketine Türkiye’den gönderildiği milyonlarca doların Banka dekontlarının olduğunu söyleyerek, Grup toplantısında belge dekontları gösterip, Erdoğan’ı istifaya çağırmıştı..
Aslında Kılçdaroğlu bu dekontları açıklamadan önce Erdoğan’ın hiç tereddütsüz bir “ses tonu” ile “Göster belgesini, cumhurbaşkanlığını, siyaseti bırakacağım” restini çekmesi oldukça dikkat çekmişti..
Bu işte bir alicengiz oyunu olduğu belli idi..
Erdoğan’ın; daha Dekontlar gösterilmeden bu kadar net şekilde ve karalılıkla istifa restini maalesef CHP kurmayları okuyamadı..
Erdoğan zaten yakınlarının Man adasında şirketi olduğunu ve attığını söylüyor ama CHP’nin iddiaları ile tamamen ters bir kabuldü..
Kılıçdaroğlu; “Yakınların bu paravan şirkete 20 günde 15 milyon dolar gönderip, ya kara para akladılar ya da vergi kaçırdılar” mesajı veriyor ama Erdoğan bazı şeyleri kabullenerek, iddianın tam tersini söyleyerek; “Şirket var kardeşim ama sattılar, Man adasına para göndermediler, aksine satıştan dolayı yakınlarıma para geldi” dedi
Bütün bu psikolojik okumalardan sonra, Kılçdaroğlu’nun grup toplantısında dekontları göstererek iddialarını sürdürürken; “Eyvah, acaba birileri Kılıçdaroğlu’na profesyonel bir kumpas mı hazırladı?” dedim
Şimdi işin akışına baktığımız da öyle görünüyor gibi..
AKP siyaseten tam dibe vurmuş iken, karşı tek alternatif siyasi kuruluş kalan CHP’nin yıpratılması ve zora sokulması AKP’nin ibresini yükselteceği muhakkak.
Ve dikkat edin.. Restleş me; “İstifa et, siyasetten çekil” şartı ile..
Kılçdaroğlu’nun paylaştığı banka dekontlarını incelediğimizde para transferlerinin Türkiye içinde ki bankalar arasında olduğu ve verilen İban numaralarının başında “TR” olduğu görülüyor. Yani para transferleri yabancı banka ile yapılmıyor.. Sadece Albaraka var işin içinde..
Dekontlarda genelde hep aynı imzalar var.
Dekontlar Halk Bankası dekontları.. Halk Bankası ve şirket sahibi bu belgelerin tamamının sahte olduğunu ve böyle bir para trafiğinin oluşmadığını söyleyip, çekinmeden Savcılığa suç duyurusunda bulundular..
CHP ise bu iddiayı henüz çürütemedi ve aynı söylemleri sürdürüyor..
Ve Erdoğan ısrarla “Bunun bedelini ödeyecekler” demesi dikkat çekici
CHP'nin dekontları aldıklarını söyledikleri Bürokratlar,
AKP işbirlikçisi olarak çıkması da çok muhtemel bir gözlem
Hatırlarsınız, FETÖ ile mücadele Komisyonu başkanı Reşat Petek, bir makbuz göstermiş ve CHP’nin 50 yıl önce Fetullah Gülen’e 5 Bin lira yardım yaptığını açıklamıştı..
CHP’de dedi ki; “Bu sahte, çok kolay, internetten çıkar ve istediğini yaz”..
Diyorum ki; acaba bu banka dekontları da böyle mi oldu?
Kılçdaroğlu’na profesyonel bir tuzak mı hazırlandı ve bu tuzağa ustaca düşürüldü mü?
Anladığım kadarı ile öyle gözüküyor..
Şirket var, Erdoğan’ın yakınları var ama iddiaların tamamen ötesinde görülüyorlar şuan.
Kısacası; CHP lideri Kemal Kılçdaroğlu’da çıkıp; “Bende aldatıldım” diyebilir..
Biliyorsunuz, bizim siyasetimiz de “aldatılmak” suç değil, istifa sebebi değil.
Eğer böyle bir plan çıkarsa hatanın en büyüğü Kılçdaroğlu’nun değil, kurmaylarınındır..
Bağırmayacaksınız, akıllı davranıp, 12’den vuran sonuçlar sunacaksınız adama kardeşim ….
Bu Haber 662655 Defa Okunmuştur