GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Esas konuya giriş yapmadan önce, Belediye seçimlerinde CHP Çankaya adayı Alper Taşdelen ve ekibine iyi niyetle oy veren vatandaşlardan, yazımın başlığında ‘ÖKÜZ’ ifadesini kullandığım için özür diliyorum.
Yani; kullandığım ifadede ile bu zatlara oy verenlerin zerre kadar bağı yoktur.. Biline..
Biliyorsunuz; toplumumuzda mecazi anlamda birisini veya birilerini ‘Öküze benzetmek’, “Yeteneksizliği, akılsızlığı” ima etmektedir.
Bende; bu ifadeyi, bu anlamda kullandım ve ifademi direk; Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve ekibi için kullandım..
Şunu da belirteyim ki; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Ankara’da gerek milletvekili adaylarını gerekse Belediye Başkan adaylarını; hedefi 12’den vuracak isimlerden belirleyememiştir.
Bu mantıkla da, CHP’nin Ankara’da ki oy ibresi hep yerinde saymıştır… Hatta gerilere gitmiştir.
Çankaya’da ise; “CHP’nin kalesi, odun koysan kazanır” mantığı ile hareket edilmiş, seçimi kazandıktan sonra, iş başına getirilen kişinin neler yapabileceği veya partiye zor anlar yaşatıp- yaşatmayacağı hiç mi, hiç düşünülmemiştir.
Şuan ki Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen; biliyorsunuz Çankaya eski Belediye Başkanı Doğan Taşdelen’in oğlu..
Yine bilinir ki; Doğan Taşdelen, geçmişte Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilmemesine kızarak, Bağımsız Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş, birçok iddialarla birlikte CHP’nin oylarını parçalamış ve CHP’nin Büyükşehir adayı Murat Karayalçın’a seçim kaybettirmişti..
Peki, bunları Kılıçdaroğlu bilmiyor mu?
Elbette ki bilyor..
Peki, neden böyle bir riski ve tepkiyi göze alarak oğul Taşdelen’i; Çankaya’dan aday gösterdi ve seçtirdi.
Tek bir sebep öne çıkıyor, hem de çok kuvvetli bir sebep; hemşerisi olması, Yani Taşdelen’lerinde kendisi gibi Tuncelili olması..
Hemşericilik ..
Hemşerisi Taşdelen; başkan seçildikten sonra, Çankaya belediyesinde yakılan ateşlerin, çıkan dumanların içinde gözükmeye başlaması oldukça dikkat çekti.
Alper Taşdelen’i; kayınpederinin bir ihale yüzünden; mafyavari ayağından vurduğu ortaya atıldı.. Aradan zaman geçti Taşdelen, “Ayaklarında kurşun yarası yoktur” içerikli bir doktor raporu kamuoyuna sunarak, iddiaları yalanladı…
Vatandaş ‘he’ deyip, olayı kaşımadı..
Sonra; taşeron temizlik firmasında çalışan görünüp te, Alper Taşdelen’in ‘Özel’ kalemi olarak çalışmalar yürüten bir kişi ihalelerden 8 milyon vurgun vurarak,, ortadan kayboldu..
Başkan Taşdelen ise, “Vallahi tanımam, ayak işlerine bakan birisi imiş, ilgim yok” dedi ama sonradan bu kişinin nikahını kendisinin kıydığı ortaya çıkmıştı..
Olay adliyeye intikal etmişti ama Taşdelen ve ekibi yine vatandaşın aklı ile alay etmişlerdi…
Geçenler de herkes tarafından, özellikle CHP tarafından hiddetle anılan meşhur Ensar Vakfı ile ortaklaşa bir toplantıya imza atmışlardı.. Taciz olayları tepkileri kamuoyunda tavan yapınca, geri çekildiler..
Ve Başkan bakın hangi savunma ile geri çekildi : “Bizim bu ortak sergi ve konferans anlaşmasını yaparken, Ensar Vakfı o zamanlarda kamuoyunda ve gündem de değildi”
Yani; halkın aklı ile yine alay edercesine savunmalar..
Yahu Taşdelen başkan; siz uzayda mı yaşıyorsunuz? Ensar Vakfı tartışmaları taa 10 yıllar öncesinden var, hem de sürekli senin partin bu tartışmaları bizzat gündeme getiriyor..
Ayrıca; Ensar vakfı ile sözleşme yaparken; sen ve ekibin bu Vakfın kim olduğunu nasıl bilmezsiniz? Bu kadar mı cahilsiniz?
Çankaya’yı modernleştirmek adına çalışmak mı? Nerede ..
Birkaç park, birkaç sanat olayı, birkaç ufak-tefek iş tamam..
Sayın Kılıçdaroğu; bir gün Allah aşkına Çankaya sokaklarını gezinin, Çankaya sokaklarının Köy sokakları halinde olduğunu mutlaka göreceksiniz.
Çankaya’nın merkezi sokakları bile aynı..
Gelelim bu zatların sabır taşıran ve hepimizin gözlerinin içine baka, baka aklımızla alay eden rezaletlerine..
Geçenlerde Bolu ilimizde bir öğrenci evinde; PKK’lılar canlı bomba hazırlığı yaparken güvenlik güçleri tarafından basılmış ve operasyon sırasında çatışma çıkmıştı.
Bu çatışma sırasında Serdar Kayardı adında bir bölücü teröriste öldürülmüştü. Bu alçağın hedefi; kadın-çoluk-çocuk demeden halkı topluca katletmek için canlı bomba olmaktı.
Bu operasyonu ve çatışmayı Türkiye’de herkes duydu ve çatışmada öldürülen teröristlerin kimler olduklarını öğrendi…
Çatışmada öldürülen Terörist, Kayseri’nin bir köyünden olan Serdar Kayardı’nın ailesi Bolu’dan, Ankara Adli Tıp’a getirilen cenazeyi defnetmek için Kayseri’ye cenaze arabası ile götürme istemi ile Keçiören Belediye Başkanlığına talepte bulunuyorlar..
Keçiören Belediyesi tabi hemen işe uyanıyor.. Bölücü eşkıya örgütü PKK’nın canlı bombacısını aracı ile götürmek istemiyor ve teröristin ailesi alınmasın düşüncesi ile ; “Bizim aracımız kalmadı, sizi Çankaya Belediyesine gönderelim, onların aracı var, onlar cenazenizi Kayseri’ye götürsünler” diyerek aileyi resmi müracaat evrakı ile Çankaya Belediye Başkanlığına havale ediyorlar.
Eee Keçiören Belediyesi teröristin cenazesini aracı ile taşımamakta haklı. Ayrıca resmen suç.
Teröristin ailesi evraklarla, Adli Tıp’ın raporları ile Çankaya Belediyesine gidiyor.
Tabi Çankaya belediyesi Başkanı ve görevlileri, belediye aracı ile Kayseri’ye götürecekleri cenazenin kime ait olduğunu biliyor. Daha doğrusu bilmek zorunda.
Neyse; cenaze sahibine kanı kaynayan Çankaya belediyesi yöneticileri, gece apar-topar teröristin cenazesini adli Tıp’tan alarak, Kayseri’nin köyüne götürüyor.
Orada bulunan vatandaşlar ve yerel Basın mensupları, teröristin cenazesini getiren aracın Çankaya Belediye başkanlığına ait olduğunu görünce şaşırıyorlar ve hemen Terörist cenazesini Kayseri’ye götüren Çankaya Belediyesi görevlisine soruyorlar;
“Resmi kurumun arabası ile canlı bomba olmaya hazırlanan teröristin cenazesini taşımak suç, siz niye böyle bir iş yaptınız?”
Ve Çankaya Belediyesinin görevlisi aynen şu cevabı veriyor : “İnsanlık vazifesi adına getirdik”..
Yani bu zatı Kayseri’ye gitmek için görevlendiren zatların; cenazenin kime ait olduğunu ve kim olduğu bildikleri her haliyle açık.
Evet, Belediyelerin cenazeleri taşıması insanlık hizmetidir, ama sizin bu yaptığınız açıkça kahpeliktir.
Bile, bile halkı katleden bölücülere, teröristlere destek çıkmaktır, yardım etmektir, İhanettir.
ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI ve AVENELERİ, SİZ BİZLERİ VE HALKI, KENDİNİZ GİBİ ‘ÖKÜZ’ MÜ SANDINIZ
Basın bu ihaneti ortaya dökünce; Çankaya Belediyesi ciyaklamaya başladı ve “Biz bu cenazenin kime ait olduğunu bilmiyorduk, insanlık adına götürdük” şeklinde ki kıvırmalarla ihanetlerinin üzerini örtmeye başladılar.
Bakın bu uyanıklar, bu rezaleti örtmek için, bizim Haber mailimize ve diğer Basın kuruluşlarına ‘Basına ve Kamuoyuna’ açıklama gönderdiler.
Ama açıklamanın altında dikkat çeken bir şey var, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in adı geçmediği gibi, açıklama içeriğinde de yine Başkanın söylediği intibası yok. Açıklama altında “Çankaya Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü” deniliyor.
Böyle bir önemli olayda bizzat Belediye Başkanının adı ve sözleri zikredilmesi idi ama bizlerin aklı ile alay edercesine ‘söz olsun, torba dolsun’ açıklaması göndermişler.
Tabi Basın Bürosunun, Belediye Başkanından habersiz böyle bir açıklama göndermesi de suç olacağından, açıklamada ki savunmalar da Başkana ait olacağı muhakkaktır.
Ayrıca, Alper Taşdelen’in sosyal medya hesaplarını kontrol ettiğimde, bu açıklamanın aynen paylaşıldığını gördüm.
Bize gönderilen açıklamada, kendilerini kasten yıpratma adına asılsız haberler üretildiğini ve cenazenin Teröriste ait olduğunu bilmediklerini ifade etmekteler.
Ve deniliyor ki; “Adli Tıp’ta ki evraklarda, çatışma ve öldürülen terörist değil de ‘yaralanma ile gelişen adli ölüm vakası’ yazıyor.
EYYY.. ALPER TAŞDELEN,
Şimdi sana sorularım var…
Adli Tıp’ın ve diğer hastanelerin matbu cenaze düzenleme evraklarında; eğer normal ölüm ise ‘Ölüm’ yazar, yok eğer kavga ve çatışmalarda, kazalar da ölmüş ise ‘Adli vaka ölümü’ diye haneye yazarlar.
Yani Özge Can’ın katilinin de öldürülmesi adli vakadır, çatışmada adli vakadır.
Bunları sen ve müdürlerin bilmiyor musunuz? Bilmiyorsanız, bırakın o koltuklarda bilenler otursun.
Sonra diyorsunuz ki; “Cenazenin teröriste ait olduğunu bilmiyorduk”..
Yahu Başkan; Türkiye’nin ve dünyanın duyduğu bir olaydan ve çatışmadan sen ve müdürlerin nasıl bihabersiniz?
Uzayda mı yaşıyorsunuz?
Sonra, siz cenazeyi Ankara içinde ki bir Mahalleye değil de, Başka bir ile gönderiyorsunuz..
Kimin cenazesini götürdüğünüzü nasıl bilmezsiniz?
Sizin işleriniz bu kadar mı baştan savma Sayın Taşdelen..
Hadi diyelim sizden habersiz gelişmiş bu kahpelik..
Açıklamanız da; ne bu rezalete izin veren görevlileriniz hakkında ne de Basına ve vatandaşlara; teröristin cenazesini insanlık adına aracınızla taşıdığınızı ifade eden görevliniz hakkında bir soruşturma veya inceleme başlattığınız yönünde vurgularınızı göremedim.
Yoksa; sizde de Keçiören Belediyesi mi aldattı Sayın Taşdelen..
Bu Haber 1923362 Defa Okunmuştur