GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Yazımın içeriğine başlamadan önce, yine CHP ve Helalleşme yolculuğu ile ilgili birkaç kelime yazmam lazım..
2 gün önce; “EYVAH, EYVAH. “Bu millete; yüzde 99’u Müslüman” ülke teslim eden Atatürk’ün kurduğu parti CHP, maalesef “HELALLEŞME”nin ne demek olduğunu bilmiyor. Kaş yapayım derken; 2 gözü birden çıkardılar. Peki; Anıtkabir’e de gidip Atatürk ile helalleşecek misiniz?” başlıklı bir makale yazmıştım..
“Helalleşmenin” kesinlikle din bir terim olduğunu vurgulayıp, Peygamber efendimizin Helalleşme konusunda bir de hadis-i şerifini aktarmıştım..
İnanın CHP kesiminden yağmur gibi telefon ve mesajlar geldi.. Kimileri; “ya abi doğrusunda, çok acımasız eleştirmişsin” diye sitem etti ama çok büyük kısmı da; “Göktürk bey, eleştirilerine imza atarım” diyerek destekler verdiler..
Şimdi bir kez daha soruyorum;
Yahu bu CHP yönetiminde “Helalleşmenin” ne demek olduğunu anlatacak hiç mi Din adamı yok? Ne helalleşmesi usta? CHP resmen Genel Başkan eliyle Sanık sandalyesine oturtuldu.. Geçmişte yaşanan haksızlıkların ve hukuksuzlukların tek sorumlusu olarak bilinçsizce lanse edildi.
Israr mı ediyorsunuz? O zaman ilk önce Atatürk ile Helalleşeceksiniz ve Başbuğ Atatürk’ün kurduğu partide, sırf oy gelir mantıksızlığı ile Atatürk düşmanlarına yer verdiğiniz için, Anıtkabir’e gidip özür dileyeceksiniz ve o zat’ları hemen CHP’den atacaksınız…
Tacizcileri, tecavüzcüleri, ırkçılık sergileyenleri hiç düşünmeden partiden temizleyeceksiniz..
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aynı zamanda Atatürk düşmanı HDP’ye ültimatom vereceksiniz..
Ve şunu- bunu bırakın.. Bu sözde Helalleşme listesi ile geçmişte ne kadar kara leke ve suç var ise hepsinin sorumlusu olarak CHP’yi ilan edip, Sanık sandalyesine oturtturduğunuzun farkında mısınız?
Yanlışta ısrar etmeyin.. Gidin güvendiğiniz bir Din alimine “Helalleşmenin” ne demek olduğunu sorun..
Ve bu yanlışınızda da sizlere; sıkı bir Atatürkçü olarak açıklama metni önerdim..
Dedim ki; “Bu Helalleşme listenizi kişiselleştirmekten çıkarın, deyin ki; ‘biz iktidara geldiğimizde, geçmişte haksızlıklara uğramış, şu kesimlerle ve şu isimlerle devlet adına gidip, Helalleşeceğiz” şeklinde düzeltin
Bu kadar kısa ve net…
Değerli okuyucular..
Gelelim yazımızın esas konusuna.. Daha doğrusu CHP Ankara’yı çok büyük şiddetle sarsan depreme..
Biliyorsunuz, uzun süredir bazı Anket firmaları kasten, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı; Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı olarak önde çıkan isimler şeklinde kamuoyuna lanse ediyorlardı..
Bu iki isim ise İttifak liderlerini yok sayarak, havalara girip seç çıkarmadılar, liderlerinin Anket oranlarında ezdirilmesine göz yumdular.
Normalinde ilk sıralarda hemen çıkıp, “yahu kardeşim ne yapıyorsunuz, bu hareketin, ittifakın liderleri var.. Lütfen bizim isimlerimizi bu tür Anketlerin dışında tutun” demeleri lazımdı.. Ama demediler… Seyrettiler..
Tam bir nezaketsizlik sergilediler..
Eee Sayın Kılıçdaroğlu’da insan.. İmamoğlu ve Yavaş’tan vefayı sergilemelerini bekledi ..
Parti içi huzur adına sustu.. Bazen mesajlar iletildi ama baktı ki sonuç alamıyor, gemileri yakıp çıkıp televizyon ekranlarında dedi ki;
“Bu başkanlarımız önce seçmenlerine verdikleri sözü yerine getirmeleri lazım.. İstanbul’da da, Ankara’da da sadece başkanlık koltuğu bizde, belediye meclislerinde çoğunluğumuz yok.. İşlerine bakıp, görevlerine devam edecekler”..
Yani, resmen ve kibarca; İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a şu mesajı verip, kamuoyunda hadlerini bildirdi..
“Kardeşim siz topal ördeksiniz… Ne icraatlarını var? Haddinizi ve yerinizi bilin ve vatandaşa verdiğiniz vaatleri yerine getirin.. Bırakın havaları artık”..
Doğru mu? Doğru… Sayın Kılıçdaroğlu haklı mı? Yerden göğe kadar haklı..
Değerli okuyucular…
Çok net olarak aktarıyorum… Sayın Kılıçdaroğlu kesinlikle Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olacak..
Bu Adaylık işi, ittifak içinde de netleşti..
Nereden mi biliyorum? Güvenilir kaynak bilgisi ama yazamam.. Korktuğumuzdan falan değil, güveni istismar etmiş olurum..
Daha önceki yazım da vurgulamıştım; aslında bu Helalleşme listesi, Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçilir ise nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını anlatan bir vaat listesidir..
Evet değerli okuyucular..
Sayın Kılıçdaroğlu sessizliğini bozup, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın köşk yolarını tamamen kapattı..
Ee tabi bu başkanlar da Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı sesiz direnişe geçtiler.. Bu kadar havaya girmişlerdi, birden bire balonları ekranlarda alenen patlatılmıştı..
Çok bozuldular..
Gelelim Ankara’da gerçekleştirilen depreme…
Biliyorsunuz, Mansur Yavaş seçim meydanlarında “kimsenin ekmeği ile oynamayacağım, kimseyi görevinden, işinden almayacağım” diye namus sözü vermişti..
O söz… Seçim kürsülerinin altında kaldı.. Yüzlerce eleman çıkardı..
Şimdi de partililerin talepleri karşısında sıkışmış, Bin 600 işçi çıkarmaya ve yerine kendi listelerinde ki isimleri getirmeye karar vermiş..
Çıkaracaklarını duyan bazı işçiler konuyu gizlice Sayın Kılıçdaroğlu’na ulaştırıyorlar..
Cumhurbaşkanı Adayı olacağı kesin olan Sayın Kılıçdaroğlu kızıyor ve “Aman haa… Sakın, sakın bunu yapmasın.. Seçimde darbe yeriz ” diyor ve teşkilattan birilerini Mansur Yavaş’a gönderip, mesajları iletiyor..
Tabi Mansur Yavaş, çıkaracakları işçilerin eski dönemde alınan işçiler olduğu savunmasını yaparak, bin 600 işçiyi kesinlikle çıkaracağını söylüyor ve Genel Başkanının talimatını boşa çıkarıyor..
Ve İnsan kaynakları servisine işçilerin çıkarılması talimatını veriyor..
Eee Sayın Kılıçdaroğlu çıldırmasın da, kim çıldırsın?
Sonra ne mi oluyor?
Bu kez Ankara milletvekilleri Mansur Yavaş’ı ikaz etmek için gitmeye hazırlanıyor ama Sayın Kılçdaroğlu; “Durun gitmeyin.. Bizzat ben bu işi halledeceğim” diyerek, milletvekillerinin gitmesini engelliyor..
Ve alınan bilgilere göre; Sayın Kılçdaroğlu Mansur Yavaş’ı çağırıp;
“Mansur bey.. Bu Bin 600 işçinin çıkarılması CHP tabanında da, halk arasında da isyana sebep olur.. Bu çıkarma işini iptal edin” diyor ama Mansur Yavaş, bu istemi de ret edince Kılıçdaroğlu kazıyor ve sitemle, yüksek sesle şunları söylüyor;
“Mansur bey.. İstirham ediyorum.. Bu işçi çıkarma işlemi beni bitirir.. Seçimde zora sokar.. Bu konuda size yalvarayım mı yani?”
İşte bu notayı alan Mansur Yavaş giderek İnsan Kaynakları servisine “Bu işçi çıkarma işlemini bir süre daha uzatalım.. İptal edin” diye talimat veriyor..
Peki, sinirlenen Kılıçdaroğlu bu tavırlar karşısında; ne tavır sergiliyor?
“Hele şu seçim bitsin, ben yapacağımı biliyorum” diyerek, Mansur Yavaş‘ın biletini oracıkta kesiyor..
Evet değerli okuyucular..
Bu gelişen olaylar, şimdi CHP üst yönetimindekilerin kapalı odalarda birbirlerine anlatılıyor..
Ve tabi Mansur Yavaş’ın yerine kimin Aday gösterebileceği de haliyle konuşulup, yorumlanıyor..
Kimlerin adı dillendiriliyor?
Alper Taşdelen, Ankaragücü eski Başkanı İş insanı Cengiz Topel Yıldırım, Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Aylin Nazlıaka, Milletvekili Levent Gök…
Hatta şu fısıldamalar kulaktan, kulağa yayınlanıyor…
Güya; Mansur Yavaş’ın işçileri çıkarmama girişimlerinde rol alan Alper Taşdelen’e, Kılıçdaroğlu o kızgın anında demiş ki;
“Alper sabırlı ol. Ortalığı kesinlikle karıştıracak bir yanlış hareket yapma. Büyükşehir adayımız sensin”
Alper Taşdelen tutar mı? Çok, çok zor… Hatta seçimin kaybedilmesine en büyük sebep olur..
Tabi yayılan bu sözlerin doğru olduğu da çok kuşkulu..
Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun böyle bir şey söyleyeceğine kanat getirmiyorum…
Hadi söyledi .. Bu söylemler nasıl biranda Ankara’ya yayılıyor?
Ve Sayın Alper Taşdelen’in bırakın Mansur Yavaş’ın yerine Aday gösterilmesini, Çankaya’da kalması bile yüzde 98 riskli…
Göreceksiniz.. Bu söz işi… Gün gelecek; Berhan Şimşek’e verilen söze dönüşecek..
İYİ Parti’mi? O zaten çok önceden kapıyı; yavaş, yavaş kapatmıştı…
Bu Haber 243164 Defa Okunmuştur