Av. ERDOĞAN KILIÇ yazdı
KIRKLARELİ BELEDİYE BAŞKANI YUVASINA DÖNMÜŞTÜR
Çok sevindim.
Mehmet Siyam Kesimoğlu bir önceki dönemde de Kırklareli'nin başarılı olmuş ve sevilen Belediye Başkanı idi.
Parti içi mücadelede, değişim adına O da, ben de Olağanüstü Genel kurul toplanması için imza verdik.
İmza verenlerin birçoğu akabinde gelen seçimlerde aday gösterilmediği gibi, buna itiraz eden ve bağımsız aday olanların yanında durdukları için birçok üyemiz de, parti tüzüğünün 68/1-e maddesi gereğince kesin çıkarma cezasıyla cezalandırıldılar.
Kırklareli'ndeki partililerimizin birçoğunun Sayın Mehmet Kesimoğlu'nun çalışmalarına katıldığından bahisle partiden ilişiğini de kesmiştik.
Parti disiplini açısından bakıldığında, yani kuralların lafzıyla hareket edilirse alınan kararlar doğru kararlardı diyebiliriz.
Ancak parti içi demokrasi, tabanın sevdiği ve desteklediği adayların kimi yerlerde gösterilmemesinin doğurduğu kırgınlık ve kızgınlıklarla disiplin yargılamasını değerlendirsek, yani tüzükteki düzenlemenin ruhu ile olayları değerlendirirsek, kesin çıkartma cezasının çok ağır bir ceza olduğunu görebiliriz.
Geçen dönem, imzacıların adeta partide pasifize edildiği, siyaset yapma kanallarının kapatıldığı bir dönem olarak hatırlanacaktır.
Tek-tük imzacıların aday gösterilmesi kaideyi bozacak bir hoşgörü olarak ifade edilemez.
En bariz örnek biz yüksek Disiplin Kurulu üyelerinden imza veren isimlerin, diğer arkadaşların bir çoğu 3, 4, 5 dönemlerini yaşarken kurulda merkez listede yeniden aday gösterilmemesidir.
Bu duruma yenilenme değişim gibi bir gerekçeyi kimse söyleyemez.
Zira bu halde 3,4,5 dönemlerini aynı kurulda sürdürenlerin durumlarının izahını yapmak güçleşir.
Benim diyeceğim şudur ki, demokrat bir partide farklı düşüncelerin olması, kargaşa ve kaosu çağrıştırmak yerine, işin doğası gereğidir.
Biz lider partisi değil, ideoloji ve kadro partisiyiz.
Bu kadroların oluşumu da tabanın teveccühüne mazhar insanların seçilmesi ile vücut bulur.
Son zamanlarda oy oranımızın yatay seyretmesine karşın, başarılıymış gibi çoğu aynı isimlerin yerlerini koruması, buna karşı çıkan ve fikrini söyleyenlerin de sırf karşı çıkışlarından dolayı pasifize edilmeleri, parti içi demokrasinin uygulanmasında kimi sıkıntıların olduğunu da ortaya koymuştur.
Parti içinde siyaset yapma hakkı her üyeye eşit sağlanmalıdır.
Bunun için belirleyici olan genel merkez değil ( tabi ki Siyasi Partiler kanunundan gelen kota hakkı saklıdır) parti içi demokrasinin kahramanlarının oluşturduğu üye tabanı olmalıdır.
Tabanın iradesini yansıttığı aday belirlemelere rağmen, seçilemedim diye şikâyet edip de partiden ayrılanlara hiçbirimiz elbette ki üzülmeyiz.
Aksine siyaset yapma biçimi, bilgi birikimi, emeği, halkta kabul görmemiş birisinin bu tavrı, hizmeti değil o koltuğu işgali çağrıştıracaktır.
Sayın Kesimoğlu'nun partiden ayrılıp seçim kazanması ve yeniden partiye dönüşü göstermektedir ki, halkın sevdiği politikacıların partimizde çoğalması iktidar yolunda da işimizi kolaylaştıracaktır.
Şimdi yapılacak bir başka şey de, geçen seçimde Sayın Mehmet Siyam Kesimoğlu'nu destekleyen ve bu nedenle partiden atılan ya da partide olup da başkana yakın diye itibar kaybına uğratılan herkesle kucaklaşmamıza fırsat sağlanmasıdır.
Sayın Mehmet Kesimoğlu yuvanıza tekrar hoş geldiniz.
Bu Haber 174276 Defa Okunmuştur