Bahçeli ve ekibinin hain darbe sonrası birlik ve beraberlik sessizliğini istismar ederek, yangından mal kaçırır gibi, Meral Akşener ve Olağanüstü Kongre işlemini üstlenen çağrı heyetindeki üyelerin partiden ihraçlarını gerçekleştirmek adına disipline sevk etmeleri, parti tabanında infial yaratırken, Genel Başkan Adaylarından Koray Aydın'dan da sert tepki geldi
"Sadece ülkemizde değil, partimizde de küskünlükleri ve dargınlıkları bir kenara bırakıp kucaklaşmak gereken bir ortamda başlatılan disiplin süreci son derece üzücüdür" vurgusunu yapan Koray Aydın, tepkilerini şöyle sıraladı;
"Bilindiği üzere ülkemiz, demokrasiye ve milli iradeye kasteden alçak bir darbe girişiminin ardından oldukça hassas bir dönemden geçmektedir.
PKK, FETÖ, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin ihanetleri karşısında tek yürek olan Türk milleti, ayrılıkları bir kenara bırakıp vatan paydasında bütünleşmiştir.
İktidar-muhalefet ayrımının önemsizleştiği bir dönemde, MHP ve Ülkücü Hareket milli bütünleşmeye katkısını fazlasıyla vermiştir.
Bu bağlamda, sadece ülkemizde değil, partimizde de küskünlükleri ve dargınlıkları bir kenara bırakıp kucaklaşmak gereken bir ortamda başlatılan disiplin süreci son derece üzücüdür.
Demokratik hakkını kullanan bir Genel Başkan adayının yanı sıra, görevleri sadece ülkücü iradenin Olağanüstü Kurultay talebinin hukuki temsilciliğini yapmak olan Çağrı Heyeti üyeleri hakkında kesin ihraç talebiyle disiplin süreci başlatılmış olması vicdanları yaralamaktadır.
İhracı istenenler arasında Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in yol arkadaşlığını yapmış, partimizin kurucular kurulu üyesi ile eski il başkanı ve ilçe başkanımızın olması sürecin önemini daha da artırmaktadır.
Ömrünü MHP'ye vakfetmiş isimlerin, Başbuğumuzun ortaya koyduğu"Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik" ilkesinin gereğini yaparak ülkücü iradenin olağanüstü kurultay talebini hayata geçirmeleri, ihraç sebebi olmamalıdır.
Eleştiri hakkını ülkücü edep ve terbiye içinde kullanmak, ihraca gerekçe yapılmamalıdır.
MHP’nin yönetim biçimine ve siyaset tarzına muhalif tavır sergilemek; görüş, düşünce ve önerilerini ifade etmek suç sayılmamalıdır.
Davamızın birliği, bütünlüğü ve başarısı için ihraç yerine kucaklama, uzaklaştırma yerine yakınlaştırma, insanımızı kaybetme yerine kazanma yolu seçilmelidir.
Demokratik hukuk nizamından sapmadan ve ülküdaşlık hukukundan ayrılmadan “yanlışa yanlış, doğruya doğru!” diyeceğiz.
Ülkücü edep ve terbiye içinde demokratik eleştiri hakkımızı kullanmayı ve ülkücü iradenin hukukunu savunmayı kesintisiz sürdüreceğiz.
Yüce Allah ömür ve izin verdiği müddetçe de MHP ve Ülkücü Hareket’in emrinde ve hizmetinde olmaya devam edeceğiz"
Bu Haber 1187588 Defa Okunmuştur