CHP Bilim Platformu'nun notuna göre, Türkiye, matematik ve fen bilimleri eğitimi sıralamasında Etiyopya, Gambiya gibi ülkelerin gerisinde kaldı.
CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan politika notunda Türkiye’deki devlet üniversitelerinin sahte ve para karşılığı en çok tez ve makale yayınlanan 3. ülke konumuna geldiğine dikkat çekildi.
Nota göre; Türkiye üniversitelerinin en iyi ilk 500 üniversite arasına giremediğine dikkat çekilerek siyasal tasfiye ve kadrolaşmayla akademinin içi hızla boşaltıldığı belirtildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fethi Açıkel’in başkanlığındaki CHP Bilim Platformu üniversitelerin son durumuna ilişkin bir politika notu hazırladı.
“Lise ve Üniversitelerde Yaprak Dökümü ve Akademik Yıkım” başlıklı politika notunda AKP’nin yanlış yükseköğretim politikaları sonucunda, üniversitelerin dünya sıralamalarında hızlı bir gerileme dönemine girdiği belirtilerek; “2018 yılı itibarıyla Türkiye’deki üniversiteler ilk 400 üniversite arasında kendilerine yer bulamadı.
Times Higher Education University Ranking’in hazırladığı listede ise 2019 yılı itibarıyla, ilk 350 üniversite arasında hiçbir üniversite yer alamazken, ilk 500’de de hiçbir devlet üniversitesi yok.
Oysa ki 2015 yılında, Orta Doğu Teknik Üniversitesi aynı listede 85’inci, Boğaziçi Üniversitesi 139’uncu sırada yer alırken İstanbul Teknik, Sabancı, Bilkent ve Koç Üniversiteleri de ilk 350 üniversite arasına girmişti” denildi.
MATEMATİK VE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİNDE ETİYOPYA’NIN GERİSİNDEYİZ
Nota göre; 2002 yılında devlet üniversitelerinde örgün öğrenim gören yaklaşık 120 öğrenciye 1 profesör düşerken, 2018 yılında 157 öğrenciye 1 profesör düştü.
Doktora öğrencilerinin lisans eğitimi alan öğrencilere oranı incelendiğinde ise dikkate değer bir gerileme var. 2013-2014 döneminde doktora öğrencilerinin örgün eğitimdeki lisans öğrencilerine oranı yüzde 5’e yaklaşmışken, 2017-2018 döneminde bu oran yüzde 4,3’e gerilemiş.
Dünya Ekonomi Forumu (WEF) Rekabet Raporu’nun (2017- 2018) yükseköğretim eğitim sistemi kalitesi endeksinde, Türkiye 137 ülke arasında 101. sırada yer alırken, matematik ve fen bilimleri eğitimi sıralamasında ise Etiyopya, Gambiya gibi ülkelerin dahi arkasında kalarak 104. sırada yer aldı.
SAHTE VE ŞAİBELİ YAYINDA DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜYÜZ
Yayın ve atıf sayılarında kısmi bir artış yaşansa da yeterli olmadığı belirtilen nota göre, örneğin İran, 2002 yılında atıf yapılabilir yayın sırasında Türkiye’nin 18 sıra gerisindeyken, bugün 4 sıra önüne geçmiş durumda.
Bilim Akademisi’nin, Akademik Özgürlükler Raporu’na göre, 2016-2017 yılları arasında yapılan Türkiye menşeli yabancı yayınlarda; bütün alanlar için ortalama yüzde 28 azalma görülmekte.
En büyük düşüş yüzde 44 ile sosyal bilimler ve yüzde 36 ile tıp yayınlarında yaşandı. Diğer yandan uluslararası atıf sayılarında da gerileme yaşanmakta.
2002 yılında Türkiye’deki bilim insanları yaptıkları yayın başına uluslararası düzeyde 15 atıf alırken, 2017 yılında bu sayı 0,4’e kadar düşmüş durumda.
Ayrıca Türkiye, Hindistan ve Nijerya’nın ardından şaibeli, sahte ve para karşılığı en çok tez ve makale yayınlanan 3. ülke konumuna geldi.
SEÇİLMİŞ REKTÖRLERİN YERİNİ ATANMIŞLAR ALDI
AKP iktidarının ilk yıllarında YÖK ve Cumhurbaşkanı kararı ile rektör seçimlerinde birinci sıradaki adayların atanmaması neredeyse bir gelenek haline geldiğine dikkat çekilen notta, Rektör ve dekan atamaları, “yandaşlık ve partizanlık” gözetilerek yapılmaya başlandığı, atama ve yükseltme ölçütlerinde akademik jürilerin etkisi azaltıldığı yer aldı.
Ayrıca, Üniversite yöneticilerinin akademik yetkinliğe sahip olması ilkesini yok eden bir başka düzenleme ise rektörlerin en az üç yıl süre ile profesör olması zorunluluğunun kaldırılması oldu.
İHRAÇLAR ÜNİVERSİTELERİ HOCASIZ BIRAKTI
Haksız bir biçimde ihraç edilen akademisyenlerin eksikliğinin aynı niteliğe sahip kadrolarla doldurulamadığı, birçok üniversitenin fakülte ve bölümlerinde araştırma yapacak ve ders verecek yeterli sayıda öğretim üyesi kalmadığı ifade edildi.
Eksilen kadroların yükü diğer akademik ve idari kadroların omzuna binerken, yaşanan haksızlıklardan dolayı tüm akademik camiada derin bir moral ve motivasyon kaybı yaşandı.
ÜNİVERSİTELİ İŞSİZ SAYISI 1 MİLYONU AŞTI
Plansız ve altyapısız olarak 17 yılda üniversite sayısının üçe katlanmasının niteliksizleşmeyi de beraberinde getirdiği ifade edilen notta, bu yüzden Türkiye’deki üniversite mezunu işsiz sayısının 1 milyonu aştığı kaydedildi
Bu Haber 750653 Defa Okunmuştur