Ve… Referandum hedefi süresince yaşanan incilerden bazı dip notlar.
Ömrüm Milliyetçi- Ülkücü Hareketin içinde geçti.. Liseyi bile Ülkücü olmam dolayısı ile başka bir ilçeye sürgün cezası ile bitirdim.. Yüksek okul hayatım zaten saldırılarla, okullarımın yakılması ile geçti.
12 Eylül Askeri darbesinde zaten aile boyu vurulduk.. Bizim evden 3 kişi işkencelerle Mamak askeri cezaevine gönderildik..
Tüm davalardan beraat etmeme rağmen, 5 yıl, İzmir’de ikamet zorunluluğuna tabi tutuldum..
Ailemizin maddi yapısıda çok sıkıntılı olduğu için, bu berbat dönemleri yaşamakta ayrı bir işkence idi benim için..
Ve bütün bu acı dolu keşmekeşlere rağmen, bir gün dahi pişmanlık duyan namerttir, alçaktır..
Allaha’a şükür halen de Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim.. Bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izindeyim.. Her türlü sıkıntılara rağmen, bazı siyasi travestiler gibi ikinci bir siyasi adresimiz olmadı..
Bunları kısaca niye hatırlatıp, yazdım?
Çünkü ben; şu an Balgat’ta ki yüksek binanın odalarında saklanan, toplumda ve en önemlisi Milliyetçi-Ülkücü harkette zerre kadar saygınlığı kalmayan, tilki yürekli utanmazlar sürüsü ve onların yardakçıları tarafından; davanın ihanetçisi, hain ve MHP’yi parçalamak isteyen birilerinin maşası olarak ilan ediliyorum..
Haber Sitem ise MHP görünümlü, Melih Gökçek’in Sitesi imiş..
Rahatsızım, beyin damarlarında sıkıntı var..Stresten, üzüntüden uzak durmam gerekiyor amma Bahçeli’nin ve yalaka yardımcıları şaşırmış Şevkat (Şevkat Çetin) ile sinsi Semih’in (Semih Yalçın), ‘Hayır’ diyecek olan ülkücülere hakaret ve tehditler dolu gönderilerini ve demeçlerini okuduktan sonra duramıyorum..
Bu zat’lar, ‘Hayır’ diyen ve diyecek olan ülkücülere aynalı hakaretleri etmek için tam anlamı ile yarışa girmişler.
Ayrıca bu zatlar olağanüstü cahiller.. Ne söylediklerini ve ne ima ettiklerini bilmeyen cehalet abideleri..
Dün haber mailimize Bahçeli’nin yardımcısı, daha doğrusu kendilerinin politikalarını benimsemeyen, dönekliklerini onaylamayan teşkilatlara kilt vurdumakla ünlenen Şevkat Çetin’in bir açıklamasının geldiğini gördüm..
Her zaman ki gibi, çok, çok uzun, içeriği saçma-sapan ve açıklamanın sonlarında da ‘Hayır’ diyecek ülkücülere hakaret ve tehditler olan bir açıklama metni..
Şimdi gel de bu şaşırmışa cevap verme?
Diyor ki; “Biz seçimden hiç kaçmadık, şu an Erdoğan’ın sınırsız yetkileri var, sistem tıkandığı için, ülkenin önünü açmak için AKP’nin Anayasa teklifinde ilk 4 maddeyi kurtarmak için ‘Evet’ diyoruz”
Milletin aklı ile alay mı ediyorsun sen şaşırmış Şevkat?
Genel Başkan yardımcısı arkadaşlarınız başkanlık veya Partili cumhurbaşkanlığı olayını AKP rafa kaldırmışken, gündeme taşıma nedeni ne olarak söyledi?
En son Oktay Öztürk açıklamıştı.. Dedi ki; ”Biz AKP’nin erken seçim planını bozmak için ve var olan fiili durumu resmiyete dönüştürmek için partili Cumhurbaşkanlığı istemini ortaya attık”..
Kimin önünü açtığınız ortada..
Bu korku neyin korkusu?
Erken seçim olursa sizin ekip seçimde dibe vuracak ve koltuklar gidecek…
‘Hayır’ diyecek olan milletvekillerini de erken seçimle tehdit etmediniz mi?
Bir de diyor ki; “biz dün ne söyledik ise şuan da da aynısını söylüyoruz.. İfadelerimizde zerre kadar değişiklik yok”
Hasssttiir…
Hepinizin 4-5 ay öncesi konuşmaları ve yazdıkları twitler ortada..
Siz Tayyip Erdoğan’a hitaben demiyor muydunuz; “Evet, başkanlıkta ısrarcı olduğun belli.. Başkan olacaksın ama işlediğin suçların cezasını çekeceğin Cezaevi koğuşunda başkan olacaksın”..
Ne oldu?
Şimdi Genel Başkanının makam odasında övünerek tutuğu 17/25 göstergeli durmuş saatin; durup,durmadığının açıklamasını niye yapamıyorsunuz?
360 derece döndünüz, dönekler..
Ayrıca açıklamanda tam AKP sözcüsü gibi ifadeler kullanıyor ve “Evimizde ateş varken, bir kenarda oturup, saçını tarayanlar bizden değildir” diyorsun..
Evet.. Ateş var ama siz bu ateşi benzin ile söndürmeye çalışıyorsunuz..
‘Hayır’ diyecek ülkücülere de utanmadan diyorsun ki; “Bunlar ülkü saffında yer almış olabilirler ama ülkü şuurundan nasiplerini almayanlardır”..
Yani sizin ihanetinize ortak olanlar şuurlu oluyor öylemi şaşırmış Şevkat?
Yine bu Şevkat zat’ı bu açıklamasında öyle bir cehalete imza atıyor ki; “Hayır diyen ülkücüler, şahsi hırslarına kapılıp, Yunan’a hizmet eden Çerez Ethem örenğini sergilemektedirler..Bunlar bizden değillerdir” diyor
Ulan siz, Çerkez Ethem’e kurban olun..
Be hey cahil.. Çerkez Ethem hain veya dönek değildi.
Şu an sizler gibi şahsi hırslarına ve koltuk sevdasına kapılmış, şuurşuz iki ağabeyisine karşı geldiği ve kendisini zindana atcaklarını, öldürteceklerini hissettiği için çaresizce acilen Yunanistan’a kaçmıştır.. Ve biran olsun dahi ihanet içine girmemiş, Yunanlılara zerre kadar hizmet etmemiştir..
Bak Çerkez Ethem, sizin gibi ‘hainlik’ iftirası atanlara şöyle cevap vermişti;
"Suçlular affedilmeyi kabul eder, ben suçlu değilim. Aziz vatan için herkesten önce yola çıktım, mevki ve şeref düşünmedim. Bu durumda dönmektense iftiraya uğramış bir mağdur olarak ölmeyi tercih ederim. Bugün dahi sebeplerini bilmediğim için izahtan mahrum olduğum sebeplerle memleketim, vatandaşlarım ve tarih huzurunda ihanetle tescil edilmiş durumdayım. Kesinlikle ithamların ağır mesuliyetine layık bir günahkar değilim; fakat gerçekleri tarafsız bir mahkeme huzurunda izah edebilecek miyim? Hayır. O halde gurbette devam edecek ve gurbette öleceğim. Ta ki akıbetim günün birinde o ilk günlerin tarihini yazmak isteyen kimselerin dikkatini çeksin ve meseleyi baştan sona ele alsınlar. Belki çok hatalarım olduğunu, fakat asla vatan haini olmadığımı tespit etsinler."..
Şimdi bu Çerkez Ethem kim, siz kim Şevkat ağa..
“Sistem tıkanmıştır” diyorsun..
Tıkandığını ifade etmeye çalıştığın sitem hangisi?
Atatürk’ün Cumhuriyetle birlikte getirdiği Parlamenter sistem..
Vay.. CHP 367 garebetine girdi…
“CHP, HDP ile aynı bloku oluşturdu, ‘Hayırcı’ ülkücülerde bunlara hizmet edecek” diyorsun..
Referandum sonrası ise CHP’nin biteceği kehanetinde bulunuyorsun..
CHP niye bitsin?.. Bak, CHP’de herkes ifade ettiği çizigide duruyor, parti içinde ‘Evet’ diyen yok, ihraç edilen başkanlar ve kapısına kilitler vurulan teşkilatlar yok..
CHP’nin ve ‘Hayır’ diyen ülkücülerin beyni yok mu ki; HDP’nin ‘Hayır’ına takılsın..
Zaten HDP cephesinin ‘hayır’ diyecekleri de olağanüstü şekilde şüpheli..
Öyle görünüyor ki bu gidişle; Genel Başkanın ve siz o blkoka tabi olaaksınız..
Zaten son günlerde Genel Başkanın mecliste HDP’liler ile gülücüklü sohbetler ediyor, Ahmet Türk’ü cezaevinden çıkarmaya çalışıyor..
Hani siz şehitlerin kanı olan, O kanlı elleri sıkmayıp, onlarla sohbet dahi etmeyecektiniz?
Bozkurtların, Aseneların öyle bir tokatını yiyeceksiniz ki, Referandum sonrası istifa edip, kaçıp gitmekten başka çareniz kalmayacak ve siyaset sahnesinden de adınız silinecek..
AKP’de; BAHÇELİ ŞOKU VE OZAN ARİF’in HATIRLANAN O ŞİİRİ
Aldığımız güvenilir bilgilere göre AKP içinde ‘Bahçeli şoku’ yaşanıyormuş..
Adamlar haklılar..
Mecliste koltuklarını korumak isteyenler ile 330’u zar-zor bulup geçirdiler ama MHP tabanında Bahçeli ve ekibine çığ gibi yükselen tepkileri görünce şoka girip, tedirgin oldular.
Bahçeli hergün en az ‘Hayır’ diyen 2 teşkilat yöneticilerini hırsla görevden alıyor.. San ki görevden alınca o kişilerinde oy kullanmasını engelleyecek.. Deliye döndüren hırs işte..
Bu güne kadar görev almış Ülkü Ocakları Genel Başkanları topluca ‘Hayır’ açıklaması yaptılar..
Başbuğ Türkeş’in eski yol arkadaşı olan MHP’nin eski yöneticilerinin tümü yine ‘Hayır’ diyor..
Süleyman Sazak, Sinan Oğan, Ümit Özdağ, Meral Akşener, Koray Aydın, Ozan Arif, Namık Kemal Zeybek, Sadi Somuncuoğlu, Hasan Hüseyin Türkoğlu, Yusuf Halaçoğlu, Şevket Can Özbay, Yılma Durak gibi birçok isimler ‘Hayır’ diyor..
Şu an ki Ülkü Ocakları Genel Başkanı ise susuyor.. Büyük bir ihtimalle de O’da titreyip, kendisine dönüp; “Başbuğun Bozkurtları olarak bizde ‘Hayır’ diyeceğiz” diyebilir..
AKP baktı ki, gözlerinde büyüttükleri ve milliyetçi-ülkücü tabana hakim olduklarını zannettikleri Bahçeli ve yanında ki 5-10 kişi sipsivri ortada kaldılar..
Bu yüzden; AKP içinde bazılarının; Ülkücü Hareketin sembolü Ozan Arif’in o meşhur ; “ADAM SANMIŞTIM, ADAM DEĞİLMİŞ” şiirini okuduklarını duymaktayız..
Zaten Erdoğan’da bunu başından bildiği için arkadaşlarına; “Siz bu teklifi meclisten geçirin, gersini bana bırakın” demişti.
İŞTE, OZAN ARİFin O ANLAMLI ŞİİRİNDEN BAZI DÖRTLÜKLER
Adam dedim, adamları kızdılar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş.
Küfrettiler, bana neler yazdılar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Ne bileyim gardaş ismine bakıp,
Boyuna-posuna, cismine bakıp,
Rakibine bakıp, hasmına bakıp,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!
Bazen de konuşur, bazı zamanlar,
Kağıda bakarak bağırır, çınlar,
Onu da sadece kendisi anlar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!
REFERANDUM DA Kİ BİLMECE ÇÖZÜLDÜ
AKP’nin yeni Anayasa önerisi meclisten geçer geçmez tabi ‘Hayır’ diyeceklerini açıklayanlar gibi ‘Evet’ diyeceklerini açıklayanlar da oldu.. Demokrasi adına normal..
Fakaaat… Bir de baktık ki 5-6 Devletin Kaymakamı, Üniversite rektörleri ve densiz bir YSK müdürü “Evet” kampanyası başlattılar..
Şuan ki yaslarımıza göre devletin memurlarının bu yönde açıklama yapmaları kesinlikle yasak ve bu yasalara göre bu yalaka zatlar görevden alınmaları lazımdı..
Bizde merak ettik.. Devletin bu yalaka memurları, bu sınırsız suç ileme cüretini nereden alıyorlar diye..
Geçen günü bir TV programına çıkan Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’a bu konu soruldu..
Kurtulmuş; hiçbir suçlama getirmeden, “Aslında devletin memurlarının siyaset yapmasının yasaklanması anlamsız. İşçi nasıl siyaset yapıyor ise memur da aynen siyaset yapmalıdır” dedi… Ve noktaladı.. Yani; onayladı..
Böylece bu kişilerin nereden cüret aldıkları da ortaya çıkmış oldu…
Aslında bu ‘Evet’ kampanyası dümenine katılan memurları hükümet inceden bir incelemesi lazım.. Yok sa bir şeylerini mi kapatma peşindeler?
Bu kaymakamlar acaba “Hayır” deseler di, ne olurdu?
Şimdi görevden alınmışlardı..
Bu Makale 1274249 Defa Okunmuştur