GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Gerçekten Mansur Yavaş’ın kimyası şuan çok bozulmuş durumda..

Bu bunalım, sinir bozukluğu belediye meclis toplantılarına yüzde yüz yansıyor.

Kendisini eleştiren meclis üyelerine ne dedi?

“Konuşmanıza, verdiğiniz önergelerinizin okunmasına yetkimi kullanarak izin vermiyorum”..

Yahu Mansur başkan… Seçilmiş meclis üyelerini konuşturmama gibi yetki olur mu? Sen, bazı yetkileri bir taraflara çekip, istismar ediyorsun..

Bunun adı yetki değil, gasptır, gasp…

Saldırıyorsun, meclisin itibarını ayaklar altına alıp, zabıtaları çağırtıp, seçilmiş meclis üyelerini meclis salonundan dışarı attırmak işitiyorsun..

Gerekçen ne? Senden ve etrafında ki çetrefilli işler yapan elemanlar hakkında ki iddialarla ilgili hesap soruyorlar..

AK Parti Meclis grup başkan vekili olan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Mansur Yavaş yönetimini “kabile” yönetimine benzetmişti.

Mayıs ayı Meclis toplantısında muhalif meclis üyelerinin hiç birisine konuşma hakkı verilmedi, verilen soru önergeleri de;

“Verdiğiniz önergelerde, kişilerin onurlarını zedeleyici ifadeler gördüm. Belediyenin faaliyetleri ile ilgisi yok. Bu yüzden önergelerinizi de yetkimi kullanıp, işleme koymuyorum” gerekçesi ile işleme konulmadı..

Yahu Mansur Başkan… “kişiler” dediğiniz kim? Belediyede sizin adınıza bir sürü işler çeviren isimler.. Haklarında çok önemli iddialar var.. Niye cevap vermekten korkuyorsun?

Mayıs ayı ikinci birleşim toplantısından sonra Ankara’dan çok önemli bir CHP’li isim beni arayıp, Mansur başkanın son koşuma videosunu izlememi önerdi..

Ne diyor? Diye sordum?

Dedi ki; “Çok gülünç.. Mansur Bey muhalif meclis üyelerine diyor ki; ‘Bakın ben dediğiniz gibi meclisi, belediyeyi kabile gibi yönetsem, hiç birinizin böyle konuşmalarınıza müsaade etmem’. Yahu zaten adamları konuşturmuyorsun ki? Adamlar sadece sana tepki adına bağırıyorlar.. Olmadı, bağırmamaları içinde zabıtayı çağır, ağızlarını bantlasınlar”..

Videoyu izledim.. Gerçekten bende güldüm..

Zaten son toplantıda da resmen kaçtı.. Meclis üyeleri yüksek sesle bağırıyorlar..

“Kaçma, kaçma Mansur başkan. Adamsan kaçma, otur yerine konuş, cevap ver. Kaçarak beceriksizliklerini örtemezsin”..

Ve meclis üyelerinin arasında sinir küpü halinde Mansur başkan yavaş, yavaş kaçtı..

Yine bir önemli bir CHP’li isim beni aradı..

“Yahu kardeş.. İnsaf edin artık.. Her gün, her gün bir şeyler ortaya atıp, yazıyorsunuz.. Bir taraftan Melih başkan, bir taraftan sen adamı bunaltınız. Bari bir-iki gün ara verin..

Ama şurası gerçek… Mansur Yavaş’ın çok ciddi bir şekilde kimyası bozuluş durumda..

Âdeta keskin sirke doldurulmuş, bir sinir küpü olmuş..

Eee adam ne yapsın? Nasıl kimyası bozulmasın?

Her taraftan yoları kapatıldı, algıları boşa çıktı..

Ve çok net bilgim.. Kılçdaroğlu’da, CHP merkez yöneticileri de Mansur Yavaş adına noktayı koymuş durumdalar..

Hele, hele; bir CHP’li büyükşehir Belediye Başkanı olarak Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını hiçbir şekilde anmamasının tartışmaları hala sürüyor..

CHP’li seçmen Mansur Yavaş hakkında artık şu kararı vermiş durumda..

“Kağıt üzerinde CHP’li.. Yarınlarda ne yapar bilinmez”..

Seçimde çamurları aşındırarak broşürler dağıtan gariban CHP’liler işsiz gezerken, Mansur Yavaş’ın etrafında ki algı elemanları  çifter görevlere yerleştirilmiş durumda..

İşe gitmeden maaş alan algı elemanları var..

Değerli okuyucular..

Bakın yine size çok önemli bir bilgiyi aktarayım..

Fatih Eryılmaz… Eski emniyet müdürü.. 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cülerle ölümüne mücadele etti..

Mansur Yavaş’ın seçim ekibinde idi.. EGO’ya Genel müdür Yardımcısı yapıldı…

Ama gelin görün ki; FETÖ ile ölümüne mücadele veren bu emniyet müdürü Mansur başkanın “kabilesine” takılıp, yenik düştü..

Mansur Yavaş’ın bir danışmanı ile bazı konularda anlaşmazlığa düşüp, tartışmışlar.. Danışman, tartışmayı Mansur başkana iletiyor… Ve FETÖ ile samimi şekilde mücadele veren emniyet müdürü Fatih Eryılmaz, görevden alınıyor..

Aldığım bilgiye gör şuan belediyede hiçbir görevi de yok..

Bu konunun detaylarını önümüzde ki günlerde yazıp, kamuoyuna aktaracağım..

Ve diğer önemli bir ayrıntı… Mansur Yavaş; önümüzde ki aylarda hakkında açılmış ceza davalarından mahkumiyet alabileceği gibi, milyonlarca tazminat ödemeye mahkum edilebilir ve açığa alınabilir..

Tüm siyasi yollarının kapandığını bilen Mansur başkan şimdi arayışlar içerisinde..

Şeffaf mı? Dürüst, halkçı başkan mı?

18 Mayıs akşamı CNN Türk Tv’de 20’30 Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programını mutlaka izleyin, resmi belgelerde, neler olduğuna bizzat tanık olun..

ÖNEMLİ BİR NOT…

Değerli okuyucular..

Dün bir haber yazmıştık… “Melih Gökçek’ten 10 şiddetinde deprem yaratacak iddialar” başlığı ile..

Haberde; çok marifetli bir il başkanı ile bir belediye özel kalem müdürünün ortaklaşa rezalet işler çevirdikleri ile bir il başkanın sekreterine sahte Üniversite mezun belgesi düzenleyip, belediyeye işe yerleştirdiği ve daha sonra da skandal olay otaya çıkınca, bu sekreteri sessizce belediyedeki işinden ayırıp, tekrar başkan sekreterliğine döndürüldüğü iddiaları vardı..

Ve düzenlenen o sahte mezun belgesinin görüntüsünü de haberimizin içinde yayınlamıştık..

Tabi bu belge görüntüsünden yola çıkan birçok siyasi isimler ve vatandaşlar, bazı başkan isimler konusunda tahminler yürüterek, bize telefon açarak; bu isimlerin kim olduklarını sordukları gibi, bu iddialarına doğruluğunda da ilgili isimlerin derhal istifa etmeleri gerektiği görüşlerini aktardılar.. Kimleri de bu rezaleti yapanlara beddua ettiler.. 

Bu iddialar Haber Sitemize ait değil, iddiaları ortaya atan Sayın Melih Gökçek’tir.. Sayın Gökçek’te boş yere de belge paylaşmaz.. Ve zaten paylaşılan sahte mezun belgesinde ki isim de kapatmış durumda..

Bel ki de üstü kapalı olarak adı geçen o başkan ve özel kalem müdürünü vatandaşlar kısa zamanda ortaya çıkarırlar veya Sayın Gökçek, 18 Mayıs Çarşamba akşamı CNN Türk Tv.’de açıklar.. Şimdilik bekleyelim…

Ve ayrıca… Beni güya dostane uyarıp, yazdığım bazı yazıları kaldırmamı ve bazı yazılarda ki ifadelerimi “yumuşatmamı” istemlerinden sonra;

“Abi sen samimi Ülkücüsün, seni mahkemeye vermek istemiyorlar” gibi defalarca iğneler vuranlara da birkaç son mesajlarım var..

BİR… Bir kere ben burada “Ülkücü gazetecilik ve yazarlık” yapmıyorum, Ülkücülük oyunu oynamıyorum, en önemlisi Ülkücülükten geçinmiyorum..

Hiçbir siyasi partinin de arka bahçesi değiliz.. Vatandaşın, halkın, doğrunun sesi olarak, yasların da bize tanıdığı ifade özgürlüğümüz ile yazılarımızla kamuoyunu aydınlatıyoruz.. Korsan bir yayın organı da değiliz.. Vergi dairesine kayıtlı bir yayın organıyız…

İKİ … Benim şuan haber yazılarımdan dolayı yargılandığım 7 ceza ve 2 tane de tazminat davam var..

Hiç birisinde ki iddialarımızdan dolayı ne özür diledik, ne de geri adım atıp, haberimizi, yazımızı kaldırmadık..

Haa mahkemelerin “Haberin erişime engelleme” kararları ile onlarca yazımız ve haberimizi yayından kaldırdığımız oldu..

O ayrı…  Mademki beni Ülkücü olarak görüp, bu yönde ki yumuşak karnımdan avlamak istiyorsunuz, Google’a girip benim kim olduğumu öğrenin… Mahkemelerden, tehditlerden asla korkmadığımı göreceksiniz..

Sarf ettiğim ifadelerimi de asla yumuşatmam ve yazdığım yazılarımı da asla kaldırmam.. Mahkemeye vermeyen de namerttir, siyasi travestidir..

Benden son nokta… Mesajın sahipleri kim olduklarını zaten çok iyi biliyorlar…