GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Yazımın konusuna geçmeden önce, her Mansur Yavaş yazımdan sonra birçok tanıdıklardan ve CHP kanadından sitemler gelmekte..
Dikkat çeken ise; CHP kesiminden tanıdık simler şöyle sitem ediyorlar; “Göktürk bey… Mansur başkanı sık, sık sert şekilde eleştiriyorsunuz ama bakın O’da sizinkilerden.. MHP’den gelme.. Ülkücü.. Yabancı değil” ..
İşte artık bu tür sitemlere net şekilde nokta koymak istiyorum..
Evet.. Ben özbeöz Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisiyim.. Bu ülkü uğrunda da ailemle birlikte en ağır bedelleri ödedik ve çok acı günler yaşadık..
Halende organik Ülkücüyüm.. Davamızı bir şeyler uğruna satmadık.. Ülkücülükten geçinenler kervanına katılmadık..
Artı … Ben Mansur Yavaş’tan da kat be kat akıllıyım..
Mansur başkanınız, CHP’den aday olmadan önce ne diyordu? “Ben, davamı ve partimi koltuk uğruna asla satmam”..
Çok kısa bir zaman sonra sattı mı? Sattı..
Fikriyatının dışında herhangi bir siyasi partiye kerhen oy vermek ayrı, kayıtlı parti üyesi olmak ayrı..
Yani şimdi Mansur başkanınız CHP’de Ülkücülük mü yapıyor?
Yoksa Ülkücülükten mi geçiniyor?
Ve bende bu tür sitemleri; aynı zamanda CHP kesiminin bir itirafı olarak algılıyorum.. Haklılar, hala Mansur başkanlarını içlerine sindirememişler.. Hala MHP’li olarak algılıyorlar..
Haa belli olmaz.. Bir bakarsın yakınlarda geri dönüş yaşanabilir..
Yani, bundan sonra bana Mansur Yavaş sitemi yapın da ama “sizden, MHP’den geldi” falan rica ediyorum, demeyin..
Değerli okuyucular..
Gelelim Mansur Yavaş’ın; “beyin yakan” icraatına..
Biliyorsunuz Mansur Yavaş 2,5 yıldır Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı görevinde..
Seçim öncesi yüzlerce vaatler sıraladı.. Bu vaatlerin videolarını Youtube sayfasına yükletirmiş ti..
Son zamanlarda sık, sık yapılan sokak röportajlarını izliyorum.. Muhabir Ankara’da yaşayan vatandaşa soruyor;
“Mansur başkanın icraatlarını beğeniyor musunuz?”..
Vatandaşların çok büyük oranı “Evet” cevabı veriyor..
Ve muhabir yeni bir soru iletiyor.. “Mansur başkanın icraatlarından birkaç tanesini sayar mısınız?”
Vatandaş, birden bire kilitleniyor… Bekliyor, beynini yokluyor.. Bakıyor.. Söyleyecek bir icraatı yok..
Mecburen, “Şimdi aklıma gelmiyor” diye soruyu geçiştiriyor.
Peki, bu arada Mansur başkan ve ekibi ne yapıyor?
Halkı “matbu evrak gibi hazırlanmış algı haberlerini malum medyalara servis etmekle” meşguller.
Yok, arkadaş yok.. Övünerek göstereceği bir icraatı yok…
Zaten kendisi de buna inandığı için son zamanlarda kendisi ile röportaj yapan gazetecilerin “en büyük projeniz ne?” sorusuna da değişik şekillerde cevap veriyor..
Kimisine “En büyük projem huzur” diyor, kimisine de “En büyük projem; Ankaralıyı zengin etmek”..
Hikaye .. Masal…
Dün bir baktım.. Allah, Allah .. Malum medya sayfalarında aynı başlıklarla “Mansur Yavaş’tan kadınlara büyük hizmet” haberleri
Güzel .. Kim kadınlara hizmetler yapılmasını istemez?
Ama bu hizmet başka.. İstismarla reklam ve algı yolunu seçme kurnazlığı..
Türkiye’nin gündeminde ki ilk sıralarda “Kadın cinayetleri ve kadın katliamları” var..
Uyanık algı ekibi.. Bir ayı aşkın zamandır Melih Gökçek şarkıları söyleyemiyorlar.. Çünkü; Melih Gökçek geçen ay yaptığı açıklamalarla, bunların algı maskelerinin hepsini resmi belgelerle düşürmüştü.. Artık konuşamıyorlar, iletilen sorulara verecek cevap bulamıyorlar.
Artık konuşamıyorlar..
Ne yapmak lazım.. Yeni bir algı ve reklam taktiği..
Kadınlara yapılan saldırılar ve cinayetler..
Güya Mansur Yavaş’ta bu işe el atmış, kadınlara yapılan saldırı ve cinayetleri önlemek adına bir karar almış..
Ne yazıyor algı haberlerinde? “365 gün kadınlarımızla birlikteyiz, yanlarındayız… Bundan böyle saat 19’dan sonra Belediye Otobüslerine (EGO) binen kadınlarımız, otobüs duraklarının dışında istedikleri duraklarda inebilecekler.. Yürümekten kurtulacaklar” falan- filan..
Yani özetle şu; “Sadece saldırı tehditti altında ki kadınlar değil, bütün kadınlar güvenlikleri açısından, Belediye otobüslerinin saptanmış duraklarının dışında istedikleri yerde inebilecekler..
Dolmuş gibi.. “Şoför bey.. Müsait bir yerde inecek var”..
Yalnız bunu da şoföre iletmek nasıl olacak? İnme zili butonuna bassa, şoför gelecek durakta inecek var anlayacak..
Mecburen yolcular arası irtibatla inme işlemi şoföre kadar ulaştırılacak..
Saçmalıklara bakın.. Sırf algı yaratmak adına.. Kendi kurdukları Ulaşım sistemini, disiplini alt-üst edecekler, kavgalara sebep olacaklar.
Düşünün… Bir kadın EGO durağı dışında ki bir yerde indi.. 20 metre sonra bir kadında “inecek var” diyebilecek.. Bu böyle zincirleme işleyecek..
Peki, bunun kadınlara yapılan saldırıları veya cinayetleri önlemede bir etkisi olacak mı?
Sıfır oran…
Yahu kardeşim.. Kadın zaten saldırı tehlikesi altında ise ilgili Emniyet noktalarına ve Savcılıklara bildirmiştir..
Sanki saldırgan da kadının ineceği durakta bekleyecek?
Mantığa, işe bakın..
İşine bak Mansur başkan, işine …
Bu kadar ucuz algılara başvurmayı artık bırakın..
Ankara’nın kilitlenmiş trafiğine nefes aldırmaya hedeflen..
Peki, bu saçma kararı Mansur Yavaş tek başına mı aldı yoksa Ankara Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) ile birlikte mi?
Meçhul.. Algı haberlerinde bu noktayı atlamışlar..
Değerli okuyucular..
Şimdi sizlerde yarından itibaren takip edin.. günde en az 10 kadın, Belediye otobüsünü şoförleri ile kavga edecekler..
Yine duyuruyu tam anlamayan kadınlar ile Özel halk Otobüsleri arasında her gün kavgalar çıkacak..
Allah aşkına… Sen bunun adı icraat mı? Hem de trafiğini alt-üst olduğu Ankara’da ..
Ankaralının talihsizliğine bakın..
EGO Şoför bey, durağa varmadan 50 metreÅnce inmek istiyorum" Mero' görseli olabilir" />
Bu Haber 122728 Defa Okunmuştur