GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Birçok gazete ve bilinen haber sitesi menfaat uğruna yalakalık yaparak haberler yerine methiyeler dizerken, “Başkan Erdoğan” manşetleri atarken ve en önemlisi de bir çoğu da korkup gerçekleri yazmazken, biz Haber2000.com Haber Sitesi olarak ne bir Siyasi Partinin yayın organı olduk, ne de yalakalık yaptık ne de korktuk..
Elbette ki bu Milliyetçilik ve Halkçılık duruşu bize pahalıya patladı.. 17 yıldır çekmediğimiz sıkıntı, görmediğimiz saldılar kalmadı..
Ve tabi ki Mahkemeler, tazminat davaları ile yüzlerce Haberimize, Sulh Ceza Hakimliklerinden; “Erişim engeli” kararları geldi..
Benim şahsi dünya görüşümü tüm siyasiler ve Türk basının büyük bir bölümü bilir..
Ben; Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçiliği fikrini savunan bir kişiyim..
Fakat, ideolojik görüşümle mesleğimi asla karıştırmadım, karıştırmamda..
Elbette ki birilerini destekledik, desteklemeye devam edeceğiz.. Bu destek verme kendi menfaatimiz için mi? Elbette ki hayır.. Devletin ve milletin geleceği için..
Biz Mamak cezaevi zindanlarında ve işkence askılarında duruşumuzu bozmadık, şimdi de bozmayız.. Bozarsak, zaten milliyetçiliğimizin, Ülkücülüğümüzün anlamı kalmaz..
Milliyetçilik, Ülkücülük, Halkçılık para ile ölçülmez..
Yazımın neden bunlardan bahsederek başladım?
Bazı “Siyasi travestiler” uzun süredir hakkımızda karalama kampanyası sürdürmekteler..
Bilsinler … Her zaman ki gibi alayına eyvallah etmeden yazmaya devam edeceğiz..
Şerefi; işportaya düşenler düşünsün ….
Biz, Millet İttifakına destek vermeye, CHP’yi de hem eleştirip, hem desteklemeyi sürdüreceğiz.. İYİ Parti keza, benim fikriyatımın savunanların kervanı..
ZARRAB DAVASI KURBAN ALMAYA DEVAM EDİYOR.. SON KURBAN MERKEZ BAŞKANI MURAT UYSAL MI OLDU?
Gelelim ülkede cereyan eden ilginç gelişmelere..
Değerli okuyucular… Siyaset gündemimi takip edenler bilirler… Yakın geçmişte Erdoğan kürsüden Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya’yı görevden aldığını vurgularken, şunları söylemişti;
“Adam laf dinlemiyor.. Faiz indirimi yap diyoruz, yapmıyor.. Kur yükseliyor.. Şimdi yeni atadığımız Başkan arkadaşımızla yola devam edip, işin üstesinden geleceğiz”..
Murat Uysal Merkez Başkanlığına atandı ve Erdoğan’ın dediği gibi “emir ile” faiz düşürerek, dövizlerin yükselmesini engellemeye çalıştı..
Soy adı gibi uysal şekilde görevini yürüttü ama dövizlerin yükselmesini engelleyemedi..
Lakin bir baktık geçen günü aniden gece kararnamesi ile görevinden alındı ..
Dikkat edin..
MB Başkanının görevden alındığı gün, ABD’ye Joe Biden’in yeni Başkan seçilmesinin net şekilde anlaşıldığı güne denk geldi..
Sizce bu görevden alınma günü, olağanüstü bir gün çakışma tesadüfü mü?
Hiçte öyle değil.. Tabi; benim düşüncem ve analizim ..
Bakın, ABD’de, Türkiye’ye karşı yapılacak yaptırımlar konusunda, temsilciler meclisinin alıp, Trump’a sunduğu bir kararlar var..
Trump koz için masasında tutu.. Ama seçimi kaybedeceğini hiç hesaplayamıyordu?
Ve kaybetti…
Ve bizim yandaş medyasının cengaverleri de çok üzüldüler..
ABD’ye Başkan seçilen Biden, Türkiye’nin dostu değildir ama ülkelerin insan hakları konusunda duyarlı olması gerektiği karakterini taşıyor..
Ve Başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Türkiye’de “Kürtçülüğün” resmiyet kazanması için birçok girişimleri oldu..
Yine ABD’nin düşmanı İran ile para akışı sağlayarak uluslararası yolsuzluk ve rüşvet olayına sahne olan Reza Zarrab ve HalkBank davası ile yakinen ilgilenen Joe Biden’di..
Biden bu dava ile ilgileniyordu ve Türkiye’nin cezalandırılmasını istiyordu.. Halende bu mantığı taşıyor..
İşte, o sıralarda ABD’de bir güvenlik toplantısı yapılıyordu ve Erdoğan’da gitti..
Erdoğan, toplantı arasında fırsat bularak ABD Başkan yardımcısı Biden ile 90 dakika görüştü..
Sonra çıkışta, denildi ki; “Ortadoğu’da ki gelişmeleri, Irak’ı, Suriye’yi ve Fetullah’ın iadesini görüştük”
Hal bu ki görüşmenin ana konuları çok başka idi..
Erdoğan, Biden’den; Reza Zarrab’ın suçsuz olduğunu ve aklanmasını istediği gibi, Zarrab dosyasını hazırlayan Savcı Preet Bharara’nın, FETÖ’nün talimatı ile hareket edip, Zarrab üzerinden kendilerini suçlamaya çalışıldığını savunarak, Savcı Bharara’nın görevden alınmasını istemişti..
Biden bu istekleri yerine getirdi mi? Tabi ki hayır..
ABD’de Yargıya müdahale etmek, Savcıyı görevden almak, sürmek gibi alışkanlık yok..
Ve Zarrab itiraf etti.. Rüşvet listesinde ki üst düzey listesini verdi..
Bakın, Zarrab’ın İran üzerinden uluslararası kara para aklaması işlemi sırasında Murat Uysal, HalkBank Hazine sorumlusu Genel Müdürü Yardımcısı idi..
Bu usulsüzlüğü görmemesi, bilmemesi mümkün değildi..
Hatta HalkBank’a Genel Müdür bile yapıldı..
Şimdi hal böyle iken, ABD Başkanı Biden’in, bu davayı yeniden canlandıracağı kesin.. Ve bu kişiyi Merkez Bankası başında görür ise işler iyice karışacak..
Neden mi? Eğer Zarrab davası yaptırımları işleve sokulur ise Türkiye’de çook siyasi bu işin içinde görülecek ve hatta malvarlığı araştırmaları bile başlatılabilecek..
Biden; kesinlikle bu davayı raftan indirecek ve gereğini yapmaya çalışacak…
Bakın, Zarrab davası Savcısı Preet Bharara; yazdığı kitabında bu dava ve Erdoğan ile Biden görüşmesiyle ilgili yazdıkları çok ilginç..
Aynen aktarıyorum;
“2016 yılının Mart ayında Rıza Zarrab ve ailesi Türkiye’den Disney World'e tatil yapmak için bir yolculuğa çıktı.
Zarrab, hem İran hem de Türk vatandaşı olan İran asıllı bir altın tüccarıydı. Zarrab’ın, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu ülkedeki bazı üst düzey siyasiler ve işadamlarıyla yakın ilişkileri vardı.
Türkiye’nin Ekonomiden sorumlu Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin en büyük devlet bankalarından biri olan Halkbank'ın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan da bu kişilerin arasındaydı.
Yabancı bir ülkenin Cumhurbaşkanı, Washington’a gelip ABD’li görevli bir savcıya saldırabileceğini, bir Amerikan suç soruşturmasına kendi tarzıyla müdahale edebileceğini düşündü.
İki ana gündem maddesi vardı. Kovulmamı ve Zarrab’ın serbest bırakılmasını istedi.
Cumhurbaşkanı’nın, Biden yaptığı ile doksan dakikalık görüşmenin yarısı, Zarraf davasıyla ilgiliydi.
Erdoğan’ın eşi de Jill Biden’a, Zarrab davası konusunu açmıştı. Türk Adalet Bakanı, o zamanlar Adalet Bakanı Loretta Lynch'i ziyaret edip, Zarrab’ın serbest bırakılmasını istedi.
Erdoğan, Obama ile telefon konuşmalarında davayı tartıştı.
Bunu bir düşünün. Kovulmadım ve Zarraf serbest bırakılmadı. Ben kovulduktan sonra aylarca hapiste kalan Zarrab, fikir değiştirip hakkındaki suçlamaları kabul etti.
Kendisiyle birlikte yargılanan sanık (Mehmet Hakan Atilla) aleyhine tanıklık yaptı. Bir duruşma sırasında Erdoğan'ı yolsuzlukla suçladı. Tesadüfü mü idi?”
Evet… Merkez Bankası Başkanın da, Biden’in başkan seçilmesinin kesinleştiği gün alınması tesadüf mü?
Bu Haber 267699 Defa Okunmuştur