MHP Genel Başkan Adayı ve Eskişehir eski Milletvekili Süleyman Servet Sazak, zulümlerden adalet yontulmaya çalışıldığını ve toplumumuzda ki kavramların bulandırıldığına işaret ederek, “İnsanlığın evrensel tarihinden biliyoruz ki bütün sosyal katliamlar kıblesi belirsiz ‘hedeflerin’ çocuğudur” dedi
Henüz 15 Temmuz travmasını üzerinden atamamış olan BUGÜNÜMÜZÜN; sosyal ve siyasi hayatı belirleyen bütün kavramların muğlâklaştığı bir fotoğraf arz ettiğini vurgulayan MHP’li Sazak, Türkiye gündemini sosyal medya hesabından şöyle yorumladı;
“Zulümden adalet yontmaya çalışan her zalimin başvurduğu yöntem; kavramları bulandırmaktır.
Bugün üzülerek söylemeliyim ki emperyal veri üreticilerinin hedef tahtası da vicdanı tesis edecek, ahlakı tesis edecek, adaleti tesis edecek kavram skalamızdır. Bütün bu kavramlar sosyal hayatı tesis eden yapı taşlarıdır.
Henüz 15 Temmuz travmasını üzerinden atamamış olan BUGÜNÜMÜZ; sosyal ve siyasi hayatı belirleyen bütün kavramların muğlâklaştığı bir fotoğraf arz ediyor.
Mevcut siyaset kurgumuz sistemin bütün ahlaksızlıklarını, bütün adaletsizliklerini, bütün hedefsizliklerini; ahlaksız, adaletsiz ve hedefsiz bir örgüte ihale etmiş görünüyor. Bu hedef şaşırtmacası yakın tehdit olarak gördüğümüz sosyal ve ekonomik yarılmanın “yönsüzleşmesi, herkesleşmesi, hepimizleşmesi” demektir.
Hatırlatmak isterim ki geleceğimizi karartmak isteyen emperyal oyun kurucular ve yerli figüranların oynadığı en tehlikeli oyun; ülke ve millet bazında düşmanı belirsiz kılmaktır.
Kurtuluş Savaşında tanıdık, bilindik düşmanla mücadele eden Türk Milleti; bugün siyasetle iç içe, ticaretle iç içe, diyanetle iç içe, sosyal hayatla iç içe soyut bir sivil düşmanla karşı karşıya kalmış görünüyor.
Terazisiz, metresiz, vicdan ölçüsünden yoksun ve muğlak bir düşmanla mücadele etmek kültürümüzün alıştığı bir durum değildir. Bunun sosyolojik izahı yönünü şaşırmış sosyal patlamadır.
Elbette bizim tarihimizde de fetret zamanları, kırılma noktaları olmuştur. Ancak hiçbirinde varoluşumuzu belirleyen kavramlar bugünkü kadar anlamını yitirmemiş, bugünkü kadar bağlamından kopartılmamıştır. Yarın hayalini, bugünkü kadar konjonktürel kavramlara emanet etmemiştir.
360 derece dönebilecek mekanizmalara oturtulmuş sosyal infilakların asli hedefi son kertede kendimizdir. Sıfırlanmış bir hedef tahtasını doldurmak milli damarları kopmamış, inanç kumaşı sağlam, dostunu/düşmanını bilen nesillerin işidir. Daha doğrusu bu ülkeyi karşılıksız sevenlerin işi…
Uyarmak isterim ki; bu coğrafyanın vicdanını temsil eden, bu milletin refleksleriyle kendini var kılan Ülkücü Hareket “cambaza baklar” ile işaret edilen resmin arka planını görecek kadar töresine bağlı, yarın ülküsünden kopmamış ve bütün muğlâkları berraklaştıracak öngörüye sahiptir.
Ülkücü Hareket bu milletin dostunu da, düşmanını da bilecek kadar mücadele geçmişi olan bir harekettir. Çok şükür ne vicdanımız şaşar ne hedeften şaşarız. Allah Kerim”
Bu Haber 922814 Defa Okunmuştur