GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Bu yazı uzun bir metin oldu ama Ülkücü ve Milliyetçi Hareketin mensupları ile tüm vatandaşlarımızın bu tarihi ibret verici vesika niteliğinde ki yazının tamamını okumalarını rica ediyorum.. İsteyen de ahlaki kurallar içerisinde, yazının altına yorumlarını yapabilirler…  

MHP’nin, (25 Şubat 2020-Salı günü) tam anlamı ile rezaletti, ibret verici idi..

Hele, hele “Ülkücülükten” geçinen zat’ların, gerçek Ülkücülere “Ülkücülük” dersi vermeye kalkmaları ise tek kelime ile abesle iştigaldi..

Bozkurt; Esareti kabul etmeyen bir semboldür.. Ülkücü ve Milliyetçi Hareket ve bu davanın gönüllüleri de, “Bozkurt”u sembol olarak seçmelerinin tek tarifi de; “Biz, esareti asla kabul etmeyen yüce Türk milletinin evlatlarıyız” ..

Ne diyorduk?

“Ülkücüler göklerde sancak, Allah yolunda eğiliriz ancak”..

Lakin şimdi; birçok siyasi ve devlet desteğini alan, “Ülkücülükten geçinenler”, fanilerin önünde sık, sık eğilmeye, kıvırmaya ve Adana güvercini gibi taklalar atmaya başladılar..

Bu da yetmiyor, bu zat’lar kendilerini tutumlarından dolayı eleştiren veya sitem eden gerçek, çilekeş Ülkücülere çamurlar atıyor, FETÖ’cü, PKK’lı gibi kara lekeler çalıyorlar..

Davanın bilge isimlerine çamurlar atıp, hakaretler yağdırıyorlar..

Tabi; “Bozkurt postuna bürünmüş” bu tilkileri artık gerçek Ülkücüler ve Milliyetçiler ile Türk milleti  net bir şekilde tanıdığı için iftiralarına, çamurlarına, attıkları sayısız narlarına kimseler artık itibar etmiyor..

Bu çilekeş davanın ağır ve acı bedelini ödeyen bizlerde; bu tabloyu üzüntü seyredip, inceliyoruz..

Gerçek Ülkücüler; çekilen o acı günlere ve işkencelere, binlerce Şehitlere rağmen, biran olsun dahi pişmanlık dahi duymazlarken; bu azgın zat’lar, siyasi menfaatlerini ve koltuklarını korumak için, gerektiğinde çocuk yaştaki Ülkü gönüllülerine, Ülkücü abilerine saldırı yaptırma alçaklığında bile bulanabiliyorlar..

Bizler ailemizle birlikte aç-susuz zindanlarda ömür törpülerken, şimdi bizlere hakaretler yağdıran zat’lar, dışarıda cirit atıyorlardı..

Biz, partici değil; dava adamıyız.. İkinci siyasi adresimizde olmaz.. Bu davanın ve MHP’nin gerçek mirasçılarıyız..

Birileri “höt” dedi diye, gözdağı verdiler diye ne davamızdan vaz geçeriz, ne de MHP’yi terk ederiz..

Ama bizlerin; bu “organik” Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçiliği fikrimize, duruşumuza da çamurlar atıp, laf edenin de, haddini hiç çekinmeden bildiririz..

Biz; 3-5 tane çakalın havlaması ile korkup, köşelere sinseydik, 12 Eylül 1980 öncesi; üzerimize doğrultulmuş binlerce silahların ve sıkılan kurşunların üzerine gitmezdik, şehit olmazdık, gazi olmazdık, zindanlarda çileleri göğüslemezdik..

Maalesef; şimdi “Ülkücülükten geçinen” birileri çıkıp naralar atarak, Kadırgalı Eşref rolüne bürünerek, gerçek Ülkücülere; “Ülkücülük ve dava” dersi verme cüretinde bulunuyorlar..

Siz kimsiniz? Önce haddinizi bilin …

Gelelim üzüntü verici rezaletler zincirine ..

Devlet Bahçeli diyor ki; “biz hükumetin ortağı değiliz, yapılan her icraatın siyasi sorumluluğu hükumete aittir, bizi bağlamaz”..

Bunlar aynı zamanda Ülkücülerin ve milletin aklı ile de oynadıklarını zannediyorlar..

Sen; her düzenlemeye, icraata, yasalara, önergelere, tartışmalara “Şartsız, koşulsuz” destek verdiğinizi sık, sık ilan edeceksin, sonra da çıkıp; “Sonuçlar bizi ilgilendirmez” diyeceksin..

Bunun tek adı var; siyasi cambazlıktır

Bu yüzden; her icraatta, her yasada ve her gelişmede siyasi sorumluluğa ortaksınız..

Ozan Ceyhun diye eski bir Dev-Solcu, geçmişi ve icraatları şaibeli, aynı zamanda Alman vatandaşlığına sahip bir zat, kararname ile Viyana Büyükelçisi olarak atandı..

Bu zat aynı zamanda 12 Eylül 1980 öncesi; Ülkücü Şehidimiz Mustafa Erol’un katil zanlısı denildi ama aslında İstanbul’da yine kahpece saldırıya uğrayan ve Şehit edilen; işçi Ülküdaşımız Mustafa Eroğlu idi..

İşte bu kahpe saldırının katil zanlılarında adı geçenlerden birisi de bu Ozan Ceyhun idi..

Derhal yurt dışına kaçtı.. Sonra bir yolunu bulup Alman vatandaşlığına geçti ve tabi davada zaman aşımından düştü..

Bu zat ve ailesi; Askeri mahkemeden kurtularak gidip bir sivil mahkemeden 17 yıl sonra Beraat kararı aldırdılar..

Şimdi bu zat; bilgi kirliliğinde ve Soy isim kargaşalığından faydalanarak “ben suçsuzluğumu kanıtladım” falan diyerek kendini savunuyor..

Elbette ki “Saldırıda ben de vardım” diyecek hali yok..

Peki; diğer 2 zanlı suç ortağın kaçmadı da sen niye kaçtın Ozan Efendi?

İşte MHP’nin “şartsız-koşulsuz” destek verdiği hükumet bu zat’ı Viyana büyükelçisi olarak atanması, ister istemez Ülkücü ve Milliyetçi camiada tepki buldu..

Eee gösterilen tepkilerde de, yerden- göğe kadar haklıydılar..

İşte bu tepkilerin öncülerinden bazı MHP milletvekillerinin olması da anlamlı idi..

Daha doğrusu Hükumete, Cumhurbaşkanına sitem ettiler..

Tepki gösteren MHP milletvekillerinin başında; Tanrı dağına gidip, kurt gibi “uluyan” ve bu şovu ile dikkat çeken Cemal Enginyurt vardı..

Sonra Ülkü Ocakları Genel Başkanı iken Mersin milletvekili olan Olcay Kılıvuz tepki gösterdi..

Yine MHP’nin yeni yayın organı Türkgün gazetesi de haberi ile tepki gösterdi..

Ve bu zatlar, paylaştıkları tepkilerde; “Viyana Büyükelçisi olarak atanan Ozan Ceyhun; Ülkücü katilidir, Türk düşmanıdır, Alman vatandaşıdır” şeklinde vurgular yaptılar..

Meğerse Ülkücü- Milliyetçi tabanın nabzına şerbet akıtıyorlarmış bu ürkek zatlar..

Buna MHP grup toplantısından sonra şahit olduk..

NE DİYE TEPKİ GÖSTERMİŞLERDİ BU ÜRKEK ZAT’LAR?-

Cemal Enginyurt tiwitter’da şu tepki paylaşımlarını yaptı ve halen sayfasında bu paylaşımlar duruyor.. Belki de bugün kaldırabilir.. Çünkü; Olcay Kılavuz yaptığı tepki paylaşımını sildi…Yerine başka şeyler yazdı..

@cenginyurt52

·

21 Şubat

“Ülkücü katilini Büyükelçi olarak tanımadığım gibi, Ülkücüleri HDP ve CHP zihniyetine değişenlerin timsah gözyaşlarına da inanmam.

Ozan Ceyhun Ülkücü katilidir.”

“-Sayın Cumhurbaşkanım

@RTErdogan , Ozan Ceyhun denilen eli kanlı  Ülkücü katilini, Viyana Büyükelçisi olarak görmek biz Ülkücüleri derinden yaralamıştır.

Sizin bu yarayı acilen tedavi etmenizi, Ülkücü ve MHP sevdalısı bir şahıs olarak bekliyorum.

Ozan Ceyhun Ülkücü katilidir.”

“-Ozan Ceyhun; Alman vatandaşı,

Ermeni yasa tasarısının mimarı,

Azılı bir Komünist,

Davasını satan dönek,

TÜRK ve TÜRKİYE düşmanı,

ÜLKÜCÜ KATİLİ.

ALLAH AŞKINA!!

ADAM MI BULAMADINIZ VİYANAYA BÜYÜKELÇİ YAPACAK?”…

VE kamuoyu Devlet Bahçeli’nin sessizliğini yargılayıp, grup toplantısında ne diyeceğini, nasıl tepki göstereceğini merak ediyordu..

BAHÇELİ; MİLLETVEKİLLERİNE, “FİTNECİLER, SAHTERKARLAR, PROVAKATÖRLER, SOSYAL MEDYA ÇÖPLÜĞÜNDE MHP’YE YOL VERMEYE ÇALIŞAN DÜZENBAZLAR” DEDİ?.

Devlet Bahçeli, bu atamaya “Hükumetin tasarrufudur, bizim siyasi sorumluluğumuz olmaz” diyerek Büyükelçi atamasına bir şey demezken başladı Ozan Ceyhun’a “Ülkücü katili” diye tepki gösterenlere saymaya, hakaretler etmeye..

Atamaya tepki paylaşımları yapan herkese; “fitneciler, sahtekârlar, Ülkücü katilini sizden mi öğreneceğiz, provokatörler, sosyal medya çöplüğünden MHP’ye yol göstermeye kalkan düzenbazlar” gibi hakaretleri sert bir şekilde sıraladı…

Grup toplantısı bittikten sonra ne mi oldu?

İşte “Bozkurt postuna bürünmüş tilkiler” işbaşına geçip, kıvırmaya, taklalar atmaya, paylaşımlarını silmeye ve Genel Başkanları Bahçeli’ye övgüler yağdırarak, bu kez de O’nun nabzına şerbetler akıtmaya başladılar..

BU KEZ, MHP’nin “uluyan” milletvekili Cemal twitter’da neler yazdı?

“-Devlet BAHÇELİ son sözü söylemeden, söz söyleyenin sözüne itibar etmeyiz.

ÜLKÜCÜ'nün hak ve hukukunu savunmak MHP VE ÜLKÜ OCAKLARININ GÖREVİDİR.

CHP ve HDP vagonuna yük taşıyanların, Pkklılar sayesin de Meclise girenlerin, Ülkücü olmayanların, himmetine ihtiyacımız yoktur.”

“-Sayın Genel Başkanımızın söylediği her söz, bizim için rehber niteliği taşır. Biz de son sözü hep LİDER DEVLET BAHÇELİ söyler.

Yan taraftan gazel okuyanlara itibar etmediğimiz gibi, adam yerine de koymayız.”

“-Ülkücü Şehit edebiyatı yaparak, katillerle kol kola yürüyenlerin aklına, dostluğuna ihtiyacımız yoktur.

Hayatı boyunca Ülkücü olmamış, Ülkü Ocaklarında bulunmamış olanların desteğine muhtaç değiliz.

ÜLKÜCÜ ÜLKÜCÜNÜN ÖZ KARDEŞİDİR.

Şehidimize, gazimize, mağdurumuza biz sahip çıkarız”..

Cemal; bir kere sana organik bir Ülkücü olarak şunu öğreteyim…

Bizim ülkü hareketimizde, aksiyonumuz muhtevasında Kurt gibi ulumak asla yoktur..

Kurt ulur, Ülkücüler, insanlar düşünür, konuşur…

Gelelim senin bu konu da ki “U” dönüşü kıvırmalarına..

“Bizde en sözü liderimiz Bahçeli söyler” diyorsun Cemal …  

Peki; tepki paylaşımlarını yapmadan önce niye liderinin ne diyeceğini beklemedin, saygısızlık yaptın?

“yan taratan gazel okuyanlara itibar etmeyiz, adam yerine koymayız” diyorsun..

Peki, Cemal, sen Bahçeli konuşmadan önce gazel mi okudun?

Seni kim adam yerine koyuyor ki, tepki gösterenlere hakaret ediyorsun..  Kızılay başkanı dahil birçok konuda hükumete tepki yazdın, çağrı yaptın.. Ne oldu? Seni vekil yerine koyup duyan mı oldu?

Mademki bu tepkiler “gazel okumak”mış, liderin sözünün üstüne söz söylenmezmiş te, sen neden hala o tepki mesajlarını silmeyip, tiwitter hesabında tutuyorsun?

Yoksa “Türkmenbeyine” üstü kapalı meydan mı okuyorsun?

Heyhat .. Gelelim Milletvekili olmadan önce Ülkücü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış olan Olcay Kılavuz zat’a..

Bahçeli’nin sert çıkışı öncesinde, cenaze fotoğrafı üzerine şunları yazıp paylaşmıştı;

“Ozan Ceyhun, Ülkücü katilidir… Terör örgütü mensubudur.. Vatan ve millet düşmanıdır.. Devletin mahrem sırları ve temsiliyeti bu katil teröriste verilemez”…

Cemal’i geçte, kardeş sen Ülkücü Hareketin Genel Başkanlığını yaptın, nasıl bir anda takla atıp, eğildin, paylaştığın tepki mesajını anında silip ortadan kaldırdın?

Bakın, Ülkücü gençlere kılavuz olacak Olcay kardeş, slidiği tepki mesajının yerine yazıp, paylaştı?

 -Olcay Kılavuz : “Liderimiz, Türkmenbeyimiz Sn Devlet Bahçeli Bey’in sözü sözümüz, yolu yolumuzdur. Dün, bugün ve yarın bir adım geri atmadan, duruşumuzdan sapmadan daima emrindeyiz. Fitneciler, insanlığını kaybeden yalancılar, profesyonel oyuncular sadakatimiz karşısında hüsrana uğrayacaklardır”..

Bakın bu mesajda birileri ile birlikte kendisini de ; “fitneci, insanlığını kaybeden, yalancı, profesyonel oyuncu” olarak ilan ediyor farkında değil…

Öyle ya; mademki bu tepki paylaşımları fitne ise bu fitneye sen öncülük etmiş olmadın mı?

Vah ki, vah … Ülkücü, Milliyetçi kardeşlerim .. Görüyorsunuz bu ne acı ve hüzünlü tablo..

Tek korkuları; “Aman, Türkmenbeyi nin sözünün üzerine söz söylemiş olamayalım, bir dahaki seçimde liste dışı kalırız”..

Dava mı? Ne davası, görüyorsunuz?

Evet … Ülkü yolunda yürürken ne diyorduk?

“Çetin yollar, yufka yüreklilerle aşılmaz”…

Şimdi “yufka”nın yerini, “ürkek yürekliler” aldı.. Bunlarla çetin yollar mı aşılır

Evet … Şimdi size harbi Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisi olarak soruyorum, Cemal ve Kılavuz zat’lar;

Bakın lideriniz size resmen; “Fitneciler, düzenbazlar, sahtekârlar, provokatörler, çöplükte MHP’ye yol gösterenler” diye ağır hakaretler etti

Bunlara rağmen siz hala oralarda “Ülkücüyüz” diye duracak mısınız?

Eğer, koltuk geleceği sevdası ile oralarda kalıp, eğilecekseniz, çıkıp gerçek Ülkücülerden, kıvırdaklığınız için özür dileyecek misiniz?

Dilemeniz de gerekir…

Çünkü, ilk başta tepki göstermekle siz doğrusunu yaptınız ama sonradan taklalar atıp, tükürdüklerinizi yaladınız..

Böyle Ülkücü duruş olmaz… Lütfen birini seçin artık..

Evet .. 5 dakika delikanlı olun ve bu sorularıma cevap verin

Şunu da size vurgulayayım … Ben dışarıdan gazel okumuyorum… Çilesini ağır şekilde çektiğim davamın hesabını soruyorum..

Çarpışacaksak, alayınızla çarpışırım …

Mahkemeye verecekseniz, nasıl olsa torpiliniz var gidin mahkemeye verin ..

Takdiri ise tüm Milliyetçi- Ülkücü camiaya ve yüce Türk milletinin tüm mensuplarına sunuyorum