GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Muharrem İnce’nin, cumhurbaşkanlığı seçimi gecesi balonu patlamıştı..

Patlayan o balonu birileri yeniden onarıp, şişirdiler ve yeniden havaya uçurdular ve bu balonda öyle bir patladı ki, artık onarılmaz halde..

Evet.. Muharrem İnce, harakiri yaptı ve siyasi intiharda bulundu… Siyasi hayatı bitti..

Ben, Muharrem İnce’nin 37. Büyük Kurultayından sonra çıkardığı homurdamaların ve CHP ile Genel Başkanını yerden, yere vurmasının, yandaş medyanın ve özellikle Cumhur ittifakının ateşli bir şekilde destekleyip, gazlar vermesinden sonra, Muharrem İnce’nin, siyasi hayatımızda ki 3. “Doğu Perinçek” görevini üstlendiği yazmıştım..

Ve yüzde, yüz öylede oldu .. Sağ gösterip, sol vurma taktikleri ile yola çıkacak..

Evet.. Artık “Muharrem Perinçek” siyasi arenamızda görevine başlamıştır..

Yüzüszlüğe bakın .. Dün ki toplantısında konuşmaya başlarken, şunu sözleri sarf etmesi pes dedirtti..

“Bilen de konuştu, bilmeyen de.. Herkes konuştu, Muharrem İnce konuşmadı.. Şimdi konuşma sırası bende”..

Ehh yuh artık .. Bir hafta senin yakınlarının mesajlar yazılıp, çizilirken, tv’ler her gece tartışılırken neredeydin Muharrem bey?

Sen nasıl bir siyasetçisin? Sen nasıl bir Cumhurbaşkanı adayısın? Sen nasıl Hareket başlatan bir lidersin ki, hakkında yazılanları, haberleştirilen sözlerine niye anında çıkıp, açıklık getirmiyorsun?

Siyasi saklambaç mı oynuyorsun?

Bırak bu ayakları.. CHP’ye; “Ya beni Cumhurbaşkanı adayı ilan edersiniz, ya da sizi hergün rezil ederim ve parti kurarım” şantajları tutmayınca, bu kez çıkıp kendin çaldın, kendin oynadın ve oyun bitince de meydandan yine kaçtın..

Sen nasıl bir lidersin ki, toplantıda basın mensuplarının sorularını almadan saygısızca resmen kaçtın..

Niye kaçtın? Korkun ne idi?

Sorulan sorular neticesinde görevin mi ortaya çıkacak tı?

Sen hem CHP’yi, hem de Genel başkanını ağır şekilerde suçlayacaksın, hem de hala orada kalıp, Hareket başlatacağını ilan ediyorsun..

Hareketi kimin adına, hangi siyasi partinin adına ve ne için başlatıyorsun?

Sakın “CHP adına” deme .. Çünkü; CHP ve tabanı artık seni defterden ve üye kaydından sildi ..

Senin yeni bir “Perinçek” görevi üstlendiğine kuşkusuz bir şekilde inandı..

CHP’yi kurtarmak için Hareket başlatmış.. Yahu sen kimsin ki çınar CHP’yi kurtarma edebiyatları yapıyorsun?

Ayrıca; CHP kötü yola düşmemiş ki, senin gibilerin kurtarıcılığana muhtaç kalsın..

“Memleket Hareketi” imiş.. Bırak bu bozgunca, maskeli lafları..

Bu Hareket; CHP’yi ve Genel Başkanını yıpratma, itibarsızlaştırma ve tartşılır hale getirmek Hareketidir..

Şunu kafana sok, “Muharrem Perinçek”.. Hareketin doğmadan öldü.. Yani, ölü doğdu.. Tek CHP’li artık sana itibar etmiyor..

Çünkü; sen CHP’yi ve Merkez kadrosunu itibarsızlaştırmak ve “ben olmasam, gerisi tufan” mantığı ile yola çıktığını çok iyi biliyor..

Evet.. Perinçek Muharrem .. Toplantını yapmadan önceden de yazmıştım, şimdi de sana çağrı yapıyorum..

Delikanlılıktan, dürüstlükten dem vuruyorsun.. Eğer zerre kadar delikanlılığın ve dürüstlüğün var ise, karaladığın, kirli ilan ettiğin CHP’den derhal istifa edersin.. 

Ama biliyorum istifa etmeyeceksin.. Neden mi?

Kurnaz planın şu;  Göstermelik şekilde Cumhur ittifakını Perinçek gibi eleştirceksin ama CHP’yi, Kılıçdaroğlu’nu 10 misli eşeştirip, yerden yere vuracaksın, ağır iftiralar atacaksın…

Niye? CHP Genel Merkezi seni partiden ihraç etsin diye..

Evet… Siz bakmayın bu Muharrem zat’ının “parti kurmayacağım” demesine..

CHP bunu ihraç ettikten sonra, “bakın ben ne yapayım, CHP’yi kurtarmak için yola çıktım, tek adam ve ekibi benim CHP’de siyaset yapmamı engellediler, ben de ayrı bir parti kurmak zorunda kaldım” diyecek..

Ayrıca yine siz bakmayın, kurnaz Muharrem’in yandaş medyaya iğneler vurmasına.. Bakın gaz vermeye devam edecekler..

Peki tek amaç ne?

CHP’yi ve Genel Başkanını tabanda itibarsızlaştırmak, tartışılır hale getirmek ve CHP’ye gelecek oyları engellemek.. Yüzde kaç olursa olsun… 

Tek hesap bu …

MERAL AKŞENER’İN BAŞINA BİR İŞLER GELEBİLİR Mİ?

“Hukuk devletiyiz” deniliyor ama böyle bir Hukuk ve Adalet anlayışı dünyada görülmemiş..

Şimdi kısaca özet yazayım..

Bilyorsunuz; özellikle Bahçeli ve ekibinden hepsi Meral Akşener’e yapmadıkları hakaret kalmadı.. “Zillet ittifakının müdiresi” diye sürekli alay edip, saldırdılar.. Evine baskın düzenlediler..

 Ve en önemlisi 3 yıl önce Meral Akşener’e “FETÖ ile bağlantılı” soruşturma dosyası hazırladılar.. Dosya da “gizlilik” kararı koydular..

Ne Akşener, ne de Avukatları dosyada ne var, ne yok, ne gibi deliller veya iftiralar var bakamıyorlar..

Ve kadıncağız isyan edip, kürsüden Savcılara bağırarak;

“Kardeşim çağırın ifadeye gelelim.. Soruşturma dosyasından gizlilik kararını kaldırın, bunun artık gizliliği mi kaldı? Niye ifadeye çağrımıyorsunuz? Kamuoyunda bizi itibarsızlaştırmalarına Cumhuriyetin Savcıları olarak niye müsaade ediyorsunuz?” 

Yok, ses yok .. Dillendirilen soruşturma dosyası rafta bekletiliyor.. Acaba niye Meral hanımın çağrılarına cevap verilmiyor? Dosya neden rafta bekletiliyor..

Evet.. Sanki bunları Cumhur ittfakı yapmamış gibi, aniden Meral Akşener’e, “çifte çağrı” yapıldı..

“Gel evine dön, sen ideolojik olarak onlara değil, bu çatıya yakışıyorsun.. Ne işin var onlarla” falan..

Ve Akşener bu çifte çağrıya füze gibi bir cevap verdi;

“Biz, birlikte yola çıktığımız insanları satmayız, yarı yolda bırakmayız”..

Kapan dı mı bu olay? Hiç sanmıyorum..

Kimsenin aklına gelmeyeceği çifte çağrı nasıl bir anda oluştu ise, bir bakarsınız aniden rafta ki soruşturma dosyası inebilir ve işleve sokulabilir..

Kimse “olmaz…” demesin..

Bakın bütün olanlardan sonra Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın, Akşener’i ve İYİ Parti’yi ideolojik olarak övüp, “gel birlikte yürüyelim” diyecekleri akıllara gelir miydi? Gelmezdi..

Ama oldu..

Yani; Meral hanımın başına yakınlarda bir işler açılırsa kimse şaşırmasın..

Doğu Perinçek’e, Şehitlerimizin başkatilleri Öcalan kardeşlerden, sıfır oy sahibi Öztürk Yılmaz’dan ve balonu patlayan Muharrem’den medet umma haline gelinen siyasi ortamda herşey olabilir..

Allah, Türk’ü korusun ve yüceltsin..