GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli Okuyucular..
İnandığımız, tüm alemleri yaratan yüce Allah, insanlara “akıl” bahşetmiş.
Gelin, bu akıl ile 100 yıl öncesini düşünün..
Her konuda sıkıntılar diz boyu..
Bütün bu zorluklara rağmen, Başbuğların Başbuğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurdu ve Cumhuriyetle yönetimi ilan etti..
Yani; insanların demokrasi ile yönetilme rejimini ilan etti..
Ve şimdi çok dikkat edin.. Dünya devletlerini aklınızda şöyle bir inceleyin..
Yüzde 95’inin Kurucu liderlerinin heykelleri yıkıldı, resimleri bile duvarlardan indirildi..
Peki ya; Cumhuriyeti ilan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk?
100 yıl öncesinde ki gibi, sevgisi, hürmeti milletimizde dipdiri..
Her 10 Kasım’da ve milli bayramlarımızda milyonlarca insanların Anıtkabir’i ziyaret etmeleri için kimseler silahla, cezalarla dayatmalarda bulunmuyor.
Peki, her kesimden milyonlarca insan niye ziyaret ediyor?
Vefasını, şükranlarını iletmek, O’na dua okumak için..
Peki, Cumhuriyetin ilanı insanlara ne kazandırdı?
Gelin bu sorunun çok açık şekilde cevabını özetle ATA Parti’nin Genel Başkanı olan eski Kültür Bakanı; Sayın Namık Kemal Zeybek’ten dinleyelim..
Sayın Zeybek, dün Habertürk tv’de sunucuya bu sorunun cevabını şöyle anlattı;
“Birincisi; Cumhuriyetin ilanından önce herkes padişahların kulu idi..
Cumhuriyetten sonra insanlar özgür birey olma haklarını kazandılar.. Artık, insan; insanın kulu değildi..
23 Nisan 1920’de Cumhuriyeti fiilen kurduğunda; Egemenliği kayıtsız- şartsız millete verdi..
Hele, hele kadınlara çok haklar kazandırdı..
Cumhuriyetten önce kadınlar “yarım” insan sayılıyorlardı.. Cumhuriyet öncesi; 2 Kadın bir erkeğe eşitti..
Kadıların huzurunda da böyle idi.. Kadının şahitliği dikkate alınmazdı..
Seçme ve seçilme hakları yoktu…
Dünya ülkeleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü; “Bilge insan, Çankaya’nın filozofu” diye tanımlarken, maalesef bizler; Mustafa Kemal gerçeğini ne tam anlayabildik, ne de tam anlatabildik..
İşte biz, geçte olsa bu gerçekleri millete anlatmak ve aktarmak için yola çıktık.
ATA Parti’yi bunu için kurduk.. Biz, yüzde yüz Atacılarız..”
İşte buyurun… Bu kısa anlatım ile ilkokul 5’inci sınıfta ki çocuk bile Atatürk’ü ve Cumhuriyetin kazanımlarını anlarken, bazı akıl fukarası kişiler, Atatürk’e hakaretler savurmayı, Cumhuriyeti dinsizlik diye ilan etmelerini Kültür sanıyorlar..
Örneğin…
Müdafa-i İslam Hareketi Başkanı Erdem Özveren diye bir kılıksız zat var..
Kılığına ve şekline baktığında Afganistan’da ki Taliban’ın elemanını karşında görüyor gibisin..
Bu akıl fukarası dün sosyal medya hesabından paylaşım yapıyor..
Cumhuriyet'in 100'ü yılı için; “Zulüm 100 yaşında” diyor ve ekliyor;
"Hilafet Yıkıldı, Alimler Asıldı, Medreseler Kapatıldı, Ezan Değiştirildi, İslam Harfleri Yasaklandı, Takvimi Kaldırıldı, Camiler Ahır Oldu, Kâbe Arab'ın Olsun, Bize 'ÇAN'kaya yeter denildi ve Cumamız Hristiyanlar gibi Pazar oldu. Zulüm 100 YAŞINDA
Müslümansan Eğer 29 Ekim 'de sen neyi kutluyorsun?"
Bu zat, zır cahil… Ve Müslümanlığı kendine geçim yolu seçen birisi..
Bre zındık..
Sen nasıl Müslümansın?
Allah’ın Resulü kim?
Hz. Muhammed…
Hz. Muhammed peygamberimiz zamanında halifelik var mıydı? Yani hilafet.. Yok..
Halifelik ne zaman türedi?
Hz. Muhammed; Medine’de 632 yılında, 63 yaşında rahmetli olduktan sonra..
Eee ondan sonra ne oldu? 4 Halifelik hareketi başladı..
Yani; siyasi makam kapma hareketi..
Yahu bre zındık… Halifelik dinen uygun bir şey olsa idi, Hz. Muhammed, halifeliği önerirdi..
Seni ve senin gibileri bu teknoloji ve uzay çağında ki gençler, insanlar gördüklerinde dinden uzaklaşıyorlar..
Bre cahil… Atatürk Diyanet İşleri Başkanlığını niye kurdu?
Kimseler, İslamiyet’i siyasi çıkarlar uğruna kullanmasın diye..
Yani; İslamiyet’in kutsallığını korudu bre akılsız..
Senin ve senin gibi zıdıkların beyinlerini bir kuşa monte etseler, vallahi kuş geri, geri uçmaya başlar.
Evet… İnadına … Nice 100 yıllara…
Bu Haber 67921 Defa Okunmuştur