Reza Zarrab (Rıza Sarraf), 19 Mart 2016 cumartesi günü ailesiyle İstanbul-Miami uçuşunu yapan TK77 sefer sayılı uçağa bindiğinde, Türkiye ve ABD arasında yürütülen yolcu bilgi paylaşımı uygulaması nedeniyle ABD yetkilileri Zarrab’ın ABD’ye geleceğini uçak havalandığında biliyordu.
Yerel saatle 20.30’da inmesi beklenen uçak, o akşam 23 dakika rötar yaptı. Alana saat 20.53’te kondu. Zarrab uçaktan inip pasaport kontrolüne ilerledi. Bu sırada yapılan kontrolde sorunlu yolcular için hazırlanan ikinci kontrol bölümüne gönderildi. Burada beklemeye başladı. Yaklaşık bir saat sonra da durum, federal suçları araştırmakla görevli FBI ajanlarının kontrolüne geçti. Ve dosyayla ilgili konuşma yetkisi bulunan
FBI Ajanı Kelly Langmesser olayla ilgili yaptığı açıklamada Zarrab'ın 19 Mart akşamı saat 22.20 sularında Miami Uluslararası Havalimanı’nda herhangi bir olay yaşanmadan gözaltına alındığını söyledi.
Kontrespiyonaj araştırdı
ABD’de de geniş yankı uyandıran Zarrab soruşturmasına, konu ABD ulusal güvenliğini ilgilendirdiğinden FBI New York Bürosu ile Adalet Bakanlığı’nın kontrespiyonaj (Amerikan Devleti’nin karşı casusluk dosyalarını araştıran birimler) masaları katkı sağladı. Soruşturmaya bakacak bölüm ise terörizm ve narkotik masası olarak belirlendi. Zarrab’a yönelik suçlamalar, geçen yıl İran’ın nükleer programı nedeniyle Tahran’la varılan anlaşmaya kadar ABD’nin en önemli ulusal güvenlik tehditlerinden biri sayılan İran’a ilişkinin olduğundan Zarrab’ın ilk aşamada tutuksuz yargılanması da mümkün olmadı. Ayrıca dosyanın, ABD’nin uluslararası çapta büyük davalarına bakan ve geçmişte nükleer programı nedeniyle İran’a uygulanan ABD yaptırımlarının takibini de üstlenen New York Güney Bölge Savcılığı’nca yürütülmesi de, konunun ABD için nasıl üst düzey ele alındığının bir işareti oldu.
ABD’ye neden geldi, 4 Nisan'da netleşecek
Zarrab soruşturmasına dair şimdiye kadar ortaya çıkan bilgiler ışığında cevap gerektiren en önemli soru ise Zarrab’ın ABD’ye neden geldiği. ABD’nin İran yaptırımlarını ihlal ettiği konusunda geçmişte Türkiye’de açılan 17-25 Aralık rüşvet soruşturmalarında da güçlü deliller olduğu halde ABD’de hapse düşme riskini neden göze aldığı. En önemlisi de bundan sonra ABD’li yetkililerle bu soruşturma sırasında ne ölçüde işbirliği yapıp, Türkiye’de birlikte çalıştığı kişilerle ilgili ne kadar bilgi paylaşacağı. Bu soruların cevaplarının, Zarrab’ın Miami’de tekrar hâkim karşısına çıkarılacağı 4 Nisan’da netleşmesi bekleniyor.
Ancak savcı Preet Bharara’nın hazırladığı ilk iddianamede Zarrab’ın suç ortağı oldukları iddia edilen ve sadece CC-1,… CC-6 şeklinde bahsedilip isimleri gizli tutulan kişiler, soruşturmanın Türkiye’yi ilgilendiren ayağının genişleyeceğinin işaretini veriyor. Bu açıdan Zarrab’ın İran’a yönelik yaptırımları aşmak için bazı Türk bankaları ve üst düzey hükümet yetkilileri nezdinde bir rüşvet çarkı oluşturduğu iddiasına dayanan 17-25 Aralık 2013 soruşturmalarında ABD tarafından yeniden gündeme getirilmesi güçlü bir olasılık haline geliyor.
ZARRAB'I TÜRKİYE'DE TUTUKLAYAN İSİM KONUŞTU
İstanbul Mali Şube eski Müdürü Yasin Topçu, 17 Aralık 2013’te Reza Zarrab ve bazı bakan çocuklarını gözaltına aldı. “Hükümete darbe” suçlamasıyla 17 Aralık 2015 tarihinde tutuklandı. Halen Silivri Cezaevi’nde tutuluyor. Topçu, dün kendisini ziyaret eden avukatı Murat Erdoğan aracılığıyla Reza Zarrab’ın ABD’de cezaevine konulmasını ve bundan sonra yaşanacakları şöyle anlattı
BİZİMKİLER NE DİYECEK
Şimdi bizimkilere “Hayırsever dediğimiz adamın hayır işlerini bize de bildiriverin bakayım” diyecekler. Bizimkiler ne cevap verecek? “Reza’ya plaket, yakalayanlara kelepçe hediye ettik, son olarak Yasin Topçu ile Mehmet Akif Üner’i içeri tıktık” mı diyecekler?
BİR EBRU BİR BİZ BİLİRİZ
“Reza Zarrab ABD’ye anlaşarak mı gitti, yoksa tufaya mı geldi?” diye merak edenler için yazıyorum: Reza’yı bir Ebru Hanım bir de biz biliriz. Sivrisinek soktuğunda ölmekten korkar. Hastalık hastasıdır. Kapalı yerde uzun süre kalamaz. Afakanlar basar. Bizim gibi kuzu kuzu içeride yatacak biri değildir. Bence bilmeyerek gitmiştir.
ŞİMDİ NE OLACAK
Ya Conilerin işbirliği teklifini kabul edip paçayı sıyırmaya çalışırken bizimkileri yakacak ya da susmayı tercih edip kodeste kalmaya devam ederken kendisine ‘hayırsever’ diyenlerden medet umacak. Ne Ruhani’den ne de kendisine ‘hayırsever’ diyenlerden bir hayır gelmeyeceğini önünde sonunda anlayacak. Bu işten de bol miktarda ‘kırmızı bülten’ çıkacak. Kısa özeti budur.
ZARRAB'IN KURYESİ: ŞERİF BENİ DE DİNLESİ
ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekârlığı ve karapara aklama suçlarından Miami’de tutuklanan işadamı Rıza Sarraf’ın kuryesi Adem Karahan adına kurulan şirketlerden, ABD’nin takibi altındaki Al Nefees Exchangale LLC ve Royal Emerald Investments LLC isimli şirketlere yüklü miktarda para aktarıldığı belgelendi.
81 MİLYON DOLAR TRANSFER ETTİM
ABD’li yetkililere ve bu ülkede soruşturmayı yürüten Savcı Preet Bharara’ya bildiklerini anlatmak ve elindeki belgeleri vermek isteyen Sarraf’ın kuryesi Karahan, 2009-2010 yılları arasında söz konusu şirketlere 81 milyon 51 bin 705 dolar para transferi yapmış.
ABD’deki yargı makamları bu şirketlerin 2011-2015 arası para hareketlerini Sarraf’la ilgili 21 sayfalık iddianamede yer vermişti. Rıza Sarraf’ın kuryesi ise bu tarihe itiraz ediyor, daha da geriye gidilmesini istiyor.
Savcı Bharara’nın Al Nefees Exchangale LLC ve Royal Emerald Investments LLC isimli şirketler aracılığıyla 2011 yılından sonra tespit ettiği kara para akışının bu tarihten 2 yıl önce başladığını söyleyen Rıza Sarraf’ın kuryesi Adem Karahan, söz konusu soruşturmanın derinleştirilmesi için elindeki para akışını gösteren belgeleri ABD’li makamlara verebileceğini söyledi.
2009 yılından beri
Kendi üzerine kurulan Cihan Kıymetli Madenler SAN. ve DIŞ. TİC. LTD.ŞTİ ile Hazine Kuyumculuk SAN. ve DIŞ.TİC. LTD. ŞTİ’den 2009 yılından bu yana para akışı gerçekleştirildiğini anlatan Karahan, para akışını gösteren banka hesabı kayıtlarını Cumhuriyet ile paylaştı. Söz konusu evraklarda Hazine Kuyumculuk SAN. ve DIŞ.TİC.LTD.ŞTİ’nin 2009 yılında bir bankanın Tahtakale Şubesi’nden Al Nefees Exchangale LLC ve Royal Emerald Investments LLC isimli şirkete 39 havale işlemi yapıldığı görülüyor. Şirketin 502/909..19 No’lu dolar hesabından yapılan işlemlerde Al Nefees Exchangale LLC’e 32 işlemden toplamda 30 milyon 583 bin 550 dolar para aktarılıyor. Yine aynı hesaptan Royal Emerald’a ise 7 havale işleminden 7 milyon 899 bin 685 dolar yatırıldığı görülüyor.
Adem Karahan adına kurulan Cihan Kıymetli Madenler SAN. ve DIŞ. TİC. LTD.ŞTİ’de ise 2010 yılında söz konusu şirketlere yapılan havale miktarındaki artış göze çarpıyor. Yine aynı bankanın Tahtakale Şubesi 502/909..47 No’lu hesabı üzerinden Al Nefees Exchangale LLC ve Royal Emerald Investments LLC’ye 33 işlemde 42 milyon 578 bin 470 dolarlık para aktarılıyor. Hesap hareketlerinde Al Nefees Exchangale LLC’e 23 işlemde 28 milyon 178 bin 920 lira aktarılırken, Royal Emerald’a 10 işlemde 14 milyon 399 bin 550 dolar havale ediliyor.
İşte bazı transferler
- 01/10/2009 Royal Emerald Investments LLC’e havale 1.999.955 $,
- 05/10/2009 Royal Emerald Investments LLC 999.955 $
- 02/11/2009 Royal Emerald Investments LLC 1.299.955 $
- 26/10/2009 Al Nefees Exchangale LLC’e havale 1.499.955 $
- 04/11/2009 Al Nefees Exc.hangale LLC 1.499.955$
- 05/11/2009 Al Nefees Exchangale LLC 1.999.955 $
TBMM'de GECE YARISI YASA ÇIKAR MA
Meclis'te gece yarısı Sarraf operasyonu: Gizlilik yasası çıktı
TBMM Genel Kurulunda, Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı'nın 8 maddesi gece yarısı kabul edildi. 'Kişisel Verilerin Korunması"yla ilgili tasarıya getirilen ek madde “Rıza Sarraf için mi getirildi?” sorusuna akıllara getirdi.
TBMM’de ele alınan ‘’Kişisel Verilerin Korunması’’ konusundaki yasa tasarısında önceki gece yarısı, önemli bir değişiklik yapıldı. Hükümetin TBMM’ye gönderdiği tasarıda yer almayan, Meclis Adalet Komisyonu’nda da hiç gündeme gelmeyen bir konu ile metne dahil edilen madde, Rıza Sarraf’ın ABD’de tutuklanmasının ardından, gece yarısı AKP oylarıyla kabul edildi.
Önergeye “Rıza Sarraf için mi getirildi?” sorusuna akıllara getiren ek madde eklendi.
Ek madde ve gerekçesi şöyle;
"Kişisel verilerin yurt dışına aktarılması bazı durumlarda ülkemizin veya ilgili kişilerin menfaatlerine ciddi şekilde zarar verebilmektedir. Bu durumun engellenmesi amacıyla Dışişleri Bakanlığı ya da ilgili kurum ve kuruluşların bu hususta görüşü alınarak Kurulun izin vermesinden sonra verilerin yurt dışına aktarılması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte uluslararsı sözleşme hükümleri kişilerin menfaatlerinin ciddi şekilde zarar görmesi nazara alınmayacaktır"
‘Bu madde Sarraf için’
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, AKP’nin Meclis'e gece yarısı getirdiği önerge ile yapılan değişikliğin “Rıza Sarraf’a koruma kalkanı’’ olduğunu söyleyerek; Yeni maddeyi okur okumaz akla Sarraf geliyor” dedi.
Önergeye göre şu şartlardan en az birinin varlığı halinde veriler işlenebilecek:
"- Kanunlarda açıkça öngörülmesi,
- Rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin, kendisinin ya da bir başkasının hayatı ve beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması,
- Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması,
- Veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması,
- İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması.
Bu Haber 1979964 Defa Okunmuştur