Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni darbe söylentilerine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Karamollaoğlu, "Eğer birileri darbe yapma niyetindeyse sen konuşsan da konuşmasan da darbeyi yaparlar ama bugün bu millet ekonomide de, dış politikada da darbeyi doğrudan doğruya iktidardan yiyor ama bunu görmek istemiyorlar.” ifadesini kullandı.

Karamollaoğlu, Osman Kavala hakkında verilen beraat kararının ardından yeniden gözaltına alınmasını da değerlendirdi. 

MİLLET DOĞRUDAN DOĞRUYA İKTİDARDAN DARBE YİYOR

Balgat Eğitim Merkezi’nde haftalık basın toplantısında konuşan Temel Karamollaoğlu,

“Son zamanlarda bir iddia aldı başını gidiyor. Herkes bunu tartışıyor. İlk defa Türkiye’de darbe olacaksa veya olmayacaksa Türkiye gündeminde resmen tartışılıyor. Türkiye’de hakikaten darbe oldu ve darbeyi bu iktidar yaptı. Nasıl oldu? Ekonomimizde 4 milyon kişi işsiz, 140 milyar lira faize para ödüyoruz. Bütçemizde 123 milyar lira açık var.

Bu nedir? Ekonomik darbe. Kime vuruldu? Milletin kafasına vuruldu. Türkiye’de askeri bir darbe olacak mı olmayacak mı açık oturumlarda konuşulacak, karar verilecek bir şey değil ki. Eğer birileri darbe yapma niyetindeyse sen konuşsan da konuşmasan da darbeyi yaparlar ama bugün bu millet ekonomide de, dış politikada da darbeyi doğrudan doğruya iktidardan yiyor ama bunu görmek istemiyorlar.” dedi.

OSMAN KAVALA AÇIKLAMASI : "AKIL ALIR GİBİ DEĞİL"

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Osman Kavala’nın beraat kararından sonra dün akşam yeniden gözaltına alınmasına ilişkin iki hususa dikkat çekti. Karamollaoğlu,

“Osman Kavala farklı gerekçelerle gözaltına alınmaya devam edecekmiş gibi gözüküyor. Mahkemeler kendilerinden beklenenden farklı bir karar verirlerse bu sefer başka bir gerekçe ile gözaltına alınıp susturulacak. Bunu bir insanın havsalasının alması mümkün değil. Yönetim adalet ile mücadele etme kararlılığını ortaya koyuyor. Diğeri ise, Kavala burada bir bahane ama gözaltına alınma gerekçesi anayasal düzenle mücadele olarak ortaya konuluyor hâlbuki hakikatte iktidar anayasal bir düzeni kenara iterek kendi kararları, düşünceleri istikametinde adalet mefhumunu zorluyor.

Sürekli diler getirdik, tutuklama sadece idari bir tedbirdir. Kaçma tehlikesi olan veya mevcut verileri bozma imha etme ihtimali bulunan insanlar tutuklanır. Tutuklama ceza değildir, olmaması icap eder ama bugün artık görüyoruz ki tutuklama tam bir cezaya dönüştü. Buna da sen demokrasi diyeceksin, burada adalet var diyeceksin ama haksızlığın daniskasını sen yapacaksın. Allah’tan korkun be." değerlendirmesinde bulundu.