GÖKTÜRK TUNÇTÜRK
(Cafer Uğurlu) yazdı
Değerli okuyucular…
Rahmetli anamın sık, sık kullandığı önemli bir öğüdü vardı.
Derdi ki; “Herkes, herkesi kandırır ama hiç kimse Allah’ı kandıramaz. Çünkü; O her şeyi görüyor ve biliyor”..
Tabi din, iman Allah ile kulunun arasında bir sırdır.
Dünyada hatasız kul yoktur. Hepimiz zamanların şartlarına göre birçok hatalar yaptık. Aflar diledik, tevbeler ettik.
Gerçek Müslüman sinsi olmayandır. Müslümanın mayası merhamettir, vicdandır. Allah nankörleri ve şükretmeyenleri de sevmez.
Yani, hakiki Müslüman; içi-dışı bir olandır.
Bu yüzden ben kendimi; hakiki, yani yürekten inanan bir kul olarak görürüm.
Ben; her gün Diyanet İşleri Başkanı ve yöneticilerinden daha çok dualarla ibadetimi yaparım..
İnancım ve imanım konusunda da hiç kimselere hesap vermem, gizlidir, kutsaldır.
Değerli okuyucular…
Bunları neden yazdım?
Yine rahmetli anam derdi ki; “Yüreği ve kalbi temiz olanların, gördükleri rüyalarda yaşamında çıkar”..
Şimdi bende CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu ile rüyamda, yaptığım tahminen 10 dakikalık bir siyasi sohbeti sizlere aktaracağım için, birileri çıkıp demesin ki; “Yahu rüyanın makalesi, köşe yazısı mı olur?”
Ben rüyalarıma inandığım için yazıyorum..
Takdir sizlerin..
Evet, dün gece Sayın Kılıçdaroğlu ile rüyamda, telefonla tahminen 10 dakikalık bir siyasi sohbet ettik.
Değerli okuyucular…
Rüyamı anlatmadan bir “ince” noktayı vurgulamak istiyorum..
Benim nüfus cüzdanımda ki adım; Cafer Uğurlu’dur ama 20 yıldır basın da ki mahlas adım ise Göktürk Tunçtürk’tür.
Bu yüzden siyasilerle yaptığımız görüşme ve sohbetlerin yüzde 98'inde, bana Göktürk diye hitap ederler.
Sayın Kılıçdaroğlu beni telefonda ilk aradığında; “Cafer bey nasılsın, sağlığın iyidir inşallah” diye nüfus cüzdanımda ki ismimle hitap etmişti.
Hassasiyeti dikkatimi çekmişti.
Yine rahatsızlığımda da aradığında nüfus cüzdanımda ki ismimle hitap etmişti.
Hassasiyete bakın değerli okuyucular..
Ve bana aynı zamanda “Ülkücü kardeşim” diye de hitap eder..
Evet, gelelim rüyama…
Dün gece rüyamda Sayın Kılıçdaroğlu beni telefonda aradı.
“Cafer Bey nasılsın, iyileştin mi?” diye sordu.
Ben de; “Abi sağ olun iyiye gidiyor” dedim..
Bana; “Yazılarında adaylık konusunda desteklerine teşekkür ediyorum. Ankara CHP ne durumda?” diye sorunca ben başladım Mansur başkan ve İYİ partide ki bazı isimlerin kendisine karşı sergiledikleri vefasızlıkları şikayet etmeye.
Dedi ki; “Senin yazdıkların doğru ve bende her şeyin farkındayım, az sabredin”
Ve sohbetin arasında pat diye ilginç bir soru sordu;
“Melih bey ne yapıyor, aday olacak mı?”
Dedim ki; “Melih başkan büyük ihtimalle Büyükşehir’e aday olacak. Biliyorsunuz, Melih başkana çok büyük haksızlık yaptılar”..
Dedi ki; “Evet, evet Melih beye gerçekten büyük haksızlık yaptılar”
Bana; “Cafer Bey, az daha sabır, çok kısa zamanda adaylık konusu da belli olacak. Benim yurt dışından misafirlerim gelecek, sonra inşallah yine görüşürüz” diyerek sohbeti sonlandırdı..
Yorum olarak ne mi?
Sayın Kılıçdaroğlu aday olacak?
Yavuz Ağıralioğlu partisinden istifa edecek. Belki de bu günlerde.. Veya tamamen susacak.
Ve CHP hala Melih Gökçek’i Ankara’da en güçlü rakip olarak görüyor..
Tabi, bir daha ki yerel seçimde CHP’nin Ankara Büyükşehir’e adayı Mansur Yavaş değil, kesinlikle bir başka isim olacak.
Elbette ki sizlerin yorumları da değerlidir.
Bu Haber 69472 Defa Okunmuştur