Mektupta terör örgütü PKK'nın ortaya koyduğu yıkımdan, ahlaksızca bir yalanla devlet sorumlu tutuldu, sıkışan PKK terör örgütü için yardım istendi.
HDP mektubunu, Merkez Yürütme Kurulunun kararı ve Eş Genel Başkanlarının imzasıyla, BM Genel Sekreterliğine, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine ve BM'ye bağlı kurumlara, Avrupa Parlamentosunun tüm parlamenterlerine ve Başkanlığına, Avrupa Komisyonuna, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliğine, büyükelçiliklere ve yurtdışındaki siyasi partilere gönderdiği öğrenildi
ULUSLARARASI KAHPE YALANI
Mektupta, PKK'nın bölgede kutsal mekanları, okulları, tarihi eserleri hiçbir ayrım yapmaksızın yakıp yıkmasından söz edilmediği gibi, söz konusu mekanların tahrip olmasıyla ilgili devlet suçlandı.
HDP'nin, yazdığı mektupta PKK terör örgütünden bahsememesi de dikkat çekti.
AP ve BM'ye gönderilen, hayasızca yalanlarla dolu mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, tam anlamıyla askeri bir ablukaya dönüşmüş durumdadır. Sokağa çıkma yasakları anayasada ifade edilen yaşam hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, seyahat hakkı başta olmak üzere en temel hak ve özgürlükleri ifade eden ve devletin sorumluluğunu ortaya koyan maddelere de açıkça aykırıdır.
Asker, polis ve birtakım paramiliter güçlerin ortaklığıyla yürütülen ablukada, insanlığın ortak inanç ve kültür mirası olarak kabul edilen kutsal mekânlar harabeye çevrilmektedir. UNESCO kültür mirası listesinde bulunan Diyarbakır Surları tank ve top atışlarıyla hasara uğratılmaktadır. Sur içinde bulunan 500 yıllık Kurşunlu Camii, Hasırlı Camii, 1700 yıllık Saint Mary Kilisesi, Surp Giragos Kilisesi ve Protestan kiliseleri, tahrip edilen ve kullanılamaz hale getirilen tarihi yapılardan sadece bir kaçıdır."
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA YARDIM ÇAĞRISI
PKK'nın bölgedeki ilçelerde sıkıştırılmasının ardından, teröristleri kurtarmak için yürüyüş, açlık grevi, oturma eylemi gibi her türlü yolu deneyen HDP, AP ve BM'ye yazdığı mektupta da pişkince teröristler için yardım istedi.
Mektupta dikkat çeken ifadeler
"Tüm ulusal ve uluslararası demokratik kurum ve platformları, Sur'da yaşanan siyasi ve insani krize karşı açık bir şekilde tepkilerini ifade etmeye, Sur halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz."
Bu Haber 1923990 Defa Okunmuştur