GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Birkaç gündür Meral Akşener hanımın yeni bir parti kuracağı ve “A Takımını” belirlediği konuşulmakta.
Öte yandan Akşener’in kurmayı düşündüğü bu siyasi harekette; MHP Genel Başkan Adayı, MHP Iğdır eski Milletvekili Sinan Oğan ile öncü şehidimiz Gün Sazak’ın oğlu, MHP Genel Başkan adayı ve Eskişehir MHP eski milletvekili Süleyman Servet Sazak’ın yer almayacakları da kamuoyunda dillendirildi.
Haber Sitemiz de bu iddiayı yorumlu bir şekilde Haber yapıp, kamuoyuna aktardı..
Haberimizin yayına konulması ile büyük ilgi ile okuyan milliyetçi-ülkücüler, aynı zamanda çeşitli şekillerde büyük sitemlerini de dile getirdiler…
Hatta yapılan binlerce yorumlarda bize de kızanlar da oldu ve “Harekette ki birliği bozmak için bu tür haberleri kasten yaptığımız” bile ileri sürüldü..
Böyle bir niyetimiz asla olmaz… Ben bu davanın özbeöz çilekeş evladıyım, hiçbir zaman tek kişimizin bile bizden uzak kalmasını istemem..
Binlerce arkadaşımız yorumlarında aynı zamanda Sinan Oğan’a da çağrılarda bulundular; “Sensiz olmaz, birlik için sizin de olmanız lazım” gibi mesajlar verdiler..
Saf ve temiz duygulu ülkücülerin tek istemleri vardı; “MHP’de ki işgalcilere karşı verilen mücadelede ki birliğin bozulmaması.”
PEKİ, BOZKURT SİNAN OĞAN BU İDDİALAR KARŞISINDA NE DEDİ?
Milliyetçi-Ülkücü Hareketin Ocaklarında büyüyüp, yetişen, MHP Genel Başkan adayı Sinan Oğan aynı zamanda benim hemşerim..
Kendisini arayıp, bu iddiaları sordum..
Sinan Oğan medeni bir şekilde yeni parti kuracak isimlere başarılar dilerken, kendisinin yeni bir siyasi teşekkül oluşturmayacağına veya oluşturulacak bir siyasi teşekkülde yer almayacağına vurgu yaparak;
“Benim MHP Genel Başkan adaylığı mücadelem sürmektedir ve sonuna kadar da devam edecektir.. MHP bizim otağımız, Şehitlerimizin ve Başbuğumuzun emanetidir.. Mücadelem bu otağda sürecektir”..
Sayın Sinan Oğan’ın ülküdaşlarına ve milletimize net mesajı bu..
PEKİ; SİNAN OĞAN BU DÜŞÜNCESİNDE HAKLI MI? AYRICA SÖZDE DEĞİL ÖZDE ÜLKÜCÜLERE BURADAN BENİM DE MESAJLARIM VAR… ELBETTE Kİ KABUL EDEN OLUR, ETMEYENLERDE.. AMA YORUMLARIMIZ HEP MEDENİ OLMALI..
Yorumlu mesajlarıma başlamadan önce şunu belirteyim.. Sinan Oğan bu düşüncesinde tamamen haklı..
Neden mi?
Bakın; binlerce Ülkücü şehidimizin ve Başbuğumuzun emaneti MHP; bugün koltuk sevdaları olan, tilki yürekliler tarafından çeşitli alicengiz oyunları ve aldıkları çeşitli desteklerle işgal edilmiştir.
Bakın arkadaşlar; bizler ne sağcıyız, ne solcu..
Bizler; “Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçileriyiz..”
Bu terim, içi boş bir terim değildir..
Ben; 12 Eylül askeri darbe sonrası Mamak Askeri Cezaevine götürüldüğümde, darbecilerin ilginç bir kurgusu ile karşılaştım..
Askerler kışla ortasına bir masa kurmuşlar.. Masanın üzerinde büyük bir defter… Bu deftere getirilen tutukluları yazıp, kaydediyorlar..
Ve her tutukluya kayıt sırasında soruyorlar; “Sağcı mısın, Solcu musun?” .. Türk evlatlarını böyle kaydediyorlar düşünün..
Sıra bize geldi.. Ankara- Bahçelievler ekibi olarak ben önde idim… Yanımda ağabeyim, küçük kardeşim ve 11 arkadaşım..
Hepimizin vücudu kanlar içerisinde. İşkencelerden çıkarılıp, getirilmişiz..
Masada oturan rütbeli bana sordu..
“Sağcı mısın, Solcu mu?”..
Ben de yüksek sesle; “Ne sağcıyım, ne solcu.. Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim”..
Asker çok öfkelendi ve tekrar sordu, benden aynı cevabı alınca öfkelendi ve başladı soruyu tokatlarla sormaya..
Asker; suratıma tam 21 tokat attı ama benden istediği cevabı alamadı ve deftere beni “Sağcı” diye işledi..
Benden sonra bizim Bahçelievler ekibinde ki herkes benim gibi cevap verince adamlar çıldırdılar ve joplamaya başladılar…
Onları da benim gibi “Sağcı” olarak deftere kayıt ettiler..
Şimdilerde ülkücü olmak veya çilekeş ülkücüleri dışlamak, onları karalamak, baba ocağı MHP’den kovmak, onları ihanetle suçlamak kolay..
Değerli ülküdaşlarım bu anımızı niye sizlere aktardım?
Anımızın özü, şimdi ki durumumuz ve yazımızın özü ile ilgili… Hatta tam kalbi..
Bakın… Meral Akşener ablamıza saygımız sonsuz… MHP işgalcilerine karşı verdiğimiz mücadelemize büyük katkılar ekledi.. Allah razı olsun…
Fakat yeni kurulacak siyasi hareket içinde bizimle hiç alakası olmayan kişilerin “A Takımında” yer alacağı ifade edildiği gibi, en kahredici mesajlarda şu;
“Merkez Sağda ki boşluğu dolduracak bir parti olacak”..
Kuracaklara hayırlı olsun ama biz Ülkücüler, Başbuğun Bozkurtları “Sağcı” değiliz, sağcıların boşluğunu doldurmak için de binlerce şehit vermedik..
Bizim ülkümüz, Kızıl elmamız var…
Emperyalizmin çocuklarından birinin adı olan “Sağcı” adı veya ifadesi asla bizim adımız değildir, olamazda..
Kim o boşlukları dolduruyorsa doldursunlar, vekil olsunlar, lider olsunlar; bizi, yani Ülkücü-milliyetçi Hareketin evlatlarını asla ilgilendirmez…. İlgilendirmemelidir de..
Yeniçağ Gazetesi değerli arkadaşlarımızın emeği ile çıkarılan bir Gazetedir.. İnternet haber sitesi de MHP’de ki işgale karşı önemli mücadele vermekte.
Tabi Gazetemizin değerli yazarları bu konuyu her gün işliyorlar ve Yeni Parti’nin alternatif olacağını yazıyorlar..
Eyvallah …
Ama bu ilginç çağrılardan birisini sizlere aktarmak istiyorum.
Yeniçağ Gazetesinin yazarı olan değerli kardeşimiz Selcan Taşçı bugün ki yazısında istemlerinde haklı olduklarını belirtmek adına; ülkücülere şu soruyu iletmiş..
“CEVAPLANDIRABİLMEK, AKIL KADAR YÜREK TE İSTİYOR.
Türk Milliyetçilerinin de, bugün belki yüzleşmekten hâlâ korktukları ve fakat farkında olmadan cevabını aradıkları soru bu!
"Kutlu bir emanet", "şehitler mirası", "geçmiş", "tarih", "atalar yadigarı", "ocak", "yuva", "aile" varsayıp da her şeye rağmen bindikleri gemi gerçekten kendilerine emanet edilen o ilk gemi mi?
Şekli- şemaili aynı... Rengi aynı... Sancağı aynı...Ya varlık nedeni? Nihai hedefi? İlk gemininki mi?
*Bu vesileyse ben de size yöneltmiş olayım aynı soruyu.. Bu öyle rüzgâra kapılarak, anlık öfkelerle, duygusal tepkilerle cevap verilebilecek bir soru değil... Ama... Gerçeğe, olan bitene, gözünü-kulağını kapatarak, bugünden kopup dünün tatlı hatıralarıyla avunarak, kendi kendinizi kandırarak cevap verilebilecek bir soru da değil...Onun için biraz düşünün bakalım.”
Şimdi ben kendim gibi gerçek ülkücüler, milliyetçiler adına Selcan hanımı buradan cevaplıyorum..
“Selcan hanım.. Bu yazımın içeriğin de vurguladığım gibi, şimdi ülkücü olmak, ülkücüler adına ahkam kesmek kolay..
Bu MHP şehitlerin kanı ile yücelmiş kutsal bir çatıdır…
Bu MHP, çilekeş ülkücülerin ömürlerini törpüleyerek, ayakta tuttukları bir baba ocağıdır..
Evet aynı zaman da Şehitlerimizin mirasıdır..
Bu bir duygusallık değil, gerçeğin taa kendisidir ama siz bu gerçeği bilemezsiniz, göremezsiniz.. Çünkü MHP’nin varoluşunda ki çileleri çekmemişsiniz..
Gemi ve Sancak aynıdır .. Sadece gemi rotasında işgalciler bulunmakta… Bu gemiyi ve kutsal emaneti; fareler gibi bırakıp kaçmak ihanettir…
Şehitler mücadelede; “bırakıp kaçma” gibi kolayı ve ihaneti seçmeyip, şehit oldular…
MHP’de ki işgali kırmak ve işgalcileri kovmak; bırakıp kaçmakla olmaz…
Evet , Selcan hamım .. Bizde akıl da var, yürekte var..
Anlaşılıyor ki sizler evinizi işgal edenlerle mücadele etmeyip, evinizi, evinizin içindekileri ve hatıralarınızı işgalcilere bırakıp kaçacaksınız..
Kurulacak yeni parti için ülkücüleri bu şekilde imtihan etmeye hiç hakkınız yok..
Dedim ya… Başbuğun Bozkurtları; “Sağda ki, solda ki boşluğu” doldurmak için mücadele etmedi, şehitler vermedi..
Sizler zaten gerçek ülkücü iseniz; “Merkez sağda ki boşluk doldurulacak” tezini şiddetle ret edersiniz..
Eğer işin aslını çok merak ediyorsanız; gözünün önünde babası Şehit edilen Süleyman Servet Sazak’ı arayıp sorun; “Siz sağcı mısınız” diye..
İşte bu sorunuzda; gerçeğin ta kendisine ulaşmış olacaksınız..
Bu Haber 1030274 Defa Okunmuştur