GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Önce; koltuğa; “topal ördek” olarak ta otursa, maalesef Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olan, Mansur Yavaş ve adamlarının eşkıyalıklarından, ikiyüzlülüklerinden bahsedeceğim..
Dün yazdık.. Mansur Yavaş, memleketi Beypazarı’na müze açılışına gitti ve müzeye tanesi 11 bin liradan 44 Adet yapma “Kitre bebek” hediye etti.. Yani; nihayetinde yapma bebek..
Bu halkçı Mansur amaca, piyasada, el emeği, göz nuru olarak yapılan ve tanesi 150 lira ile en fazla 500 liradan satılan Kitre Bebeklerin tanesine 11 Bin lira verip almıştı..
Yani; 5-6 bin liralık yapma Bebeklere; 366 Bin lira verdiler..
“Ankaralının parasını çarçur etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz” diye naralar atan bu ikiyüzlü, maskeli düzenbazlar; bizler bu vurgunu yazdıktan sonra, dillerinin ucu ile önce inkar yoluna gitmeye çalıştılar ama baktılar ki elde ihale ve verilen paraların belgeleri var, bu kez de laf cambazlığı yaparak, basın açıklaması yaptılar ve verdikleri o fahiş fiyatı inkar edemediler ama “Bunlar, fabrikasyon yapımı değil, el yapımı bebekler.. O yüzden pahalı” falan..
Ulan girin, alış-veriş sitelerine… El emeği, göz nuru ile Kitre Bebekleri yapıp, 150 ila 300 liraya satan onlarca emekçi kadınlarımız var..
Kime ne okuyorsunuz?
Ve bu vurgunu Beyaz Tv muhabirleri; Beypazarı’nda halkçı Mansur başkana sordular… “Niye bu kadar pahalıya aldınız” diye..
Hoppa.. “Vay siz nasıl Mansur başkanımıza böyle sorular sorarsınız?” diyen 30 kadar eşkıya, Mansur Yavaş’ın seyretmesiyle muhabirlere saldırdılar, linç etmeye kalkıştılar..
Adam mısınız ulan kuduz itler? Görevlerini medenice yapan 2 muhabire, 30 kişi birden saldırıp, Mansur’a yalakalık yapıyorsunuz şerefsizler..
Tabi bu saldırının esas kin kaynağı; Melih Gökçek ve oğlu Osman Gökçek…
Dedim ya .. Sizler bu makamların adamı değilsiniz, çapsızsınız, topal ördeksiniz..
Melih Gökçek, Ankara’da 28 yıl Belediye Başkanlığı yaptı, ne bir muhalif gazeteciye, ne de kameraya saldırmadı, saldırtmadı.. Ve Belediyenin ilanlarını, reklamlarını da yine medya kuruluşlarına ayrım yapmadan gönderdi..
Tabi Melih Gökçek, bu saldırıya tepki gösterip, Twitter hesabından aynen şu yazıyı yazdı;
“BASIN TARİHİNİN EN BÜYÜK LİNÇ GİRİŞİMİ…
ÇOĞU BELEDİYE DE ÇALIŞAN MANSUR YAVAŞ’IN BADİGARTLARI BİR TALİMATLA BEYAZ TV MUHABİRİNE TOPLU LİNÇ GİRİŞİMİNDE BULUNUYOR.
MANSUR CUMHURBAŞKANI OLACAKMIŞ…(!)
MAGANDALARA GÜN DOĞDU…
ARTIK SOKAKTA GEZECEK MUHALİF DAYAĞA HAZIR OLSUN…”
Evet değerli okuyucular..
Sayın Melih Gökçek’in bu yazsını inanın ilkokula giden çocuk dahi okusa; kime, ne şekilde mesaj verilmek istendiğini net şekilde anlayacağı kesin..
Ancaaak.. Kendilerini anlı- şanlı medya ilan eden “KRT televizyonu, Yeniçağ Gazetesi, Milli Gazete ve “Karanlık” Oda Tv; haber başlığında “pişti” oldukları şu haberi yayınladılar;
“Melih Gökçek, açık- açık yazdı.. Artık sokakta gezecek muhalif dayağa hazır olsun” (Tehdit algısı)
Yani ..Diyorlar ki; Mansur’un adamları Beyaz Tv muhabirlerine saldırdıktan sonra Melih Gökçek, intikam adına; “Artık, muhalifler dayağa hazır olsun” şeklinde tehdit savurdu..
Ulan zekâ özürlüler, alayınız yazıları; g..ünüzle mi, yoksa gözünüzle mi okuyorsunuz? Puştlar….
Melih Gökçek, yazısının sonunda, diyor ki; “Mansur Cumhurbaşkanı olacakmış, magandalarına gün doğdu.. Böylece Mansur muhalifleri artık sokakta gezerken dayağa hazır olsunlar”.. Şeklinde uyarı mesajı yayınlıyor..
Net mesaj bu..
Siz ne yapıyorsunuz? Tam tersini yazıp, robotluk görevinizi yapıyorsunuz.. Sizin yaptığınız gazeteciliğe tüküreyim..
Değerli okuyucular..
Yine dün; kendini “Araştırmacı- Yazar” diye pazarlayan bir akıl fukarası Murat Ağırel denilen zat; yine Mansur robotluğu adına Yeniçağ Gazetesinde yazdığı köşe yazısının başlığını şöyle atmıştı;
“Gökçek dönemine ilk mahkûmiyet”..
Şimdi, dikkat edin ben bu yazar müsveddesini tam anlamı ile rezil edip, ne kadar boş beyinli bir sözde yazar olduğunu ispatlayacağım..
Dikkat edin, yine yazının başlığında “Gökçek” adı yazılmış..
Ve mahkumiyetten bahsediliyor..
Bahsettiğim Mansur’un diğer robot yayın organları da, bu yazıyı haber yaparak, aynen şu başlığı attılar;
“Melih Gökçek’e soğuk duş”…
Bak, bak… Sanki Melih Gökçek mahkumiyet almış, hapse girecekmiş gibi haber algısı yaratıyorlar..
Yazı ve yapılan haberleri okuyorsunuz.. Mahkumiyetin ve olayın Melih Gökçek ile zerre kadar alakası yok..
Neymiş mahkûmiyet dedikleri?
Melih Göçek döneminde görev yapan ve iki dönemdir AK Parti’den Meclis üyesi olan Enes Erçoban’a, Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi; “ihaleye fesat karıştırma” iddiasından dolayı 2 yıl 6 ay hapis cezası vermiş..
Ve bu “botokslu yazar”.. Fiziksel anlamda demiyorum, şişirilmiş sözde yazar anlamında diyorum..
Kinle yazdığı bu yazının içinde de aynen şunu kamuoyuna aktarıyor;
“Şimdi ise Enes Erçoban'ın ihaleye fesat karıştırmaktan aldığı toplam 2 yıl 6 aylık ceza kesinleşti.
Cezasını çekmek üzere hapse girecek”..
Değerli okuyucular..
Daha önceleri de yazmıştım.. Büyükşehir beslemelerine, devlet dairesinde ki matbu olarak doldurulmuş evrak gibi, “açıklama” adına yazı gönderiliyor..
Bunlar da; Ankara Büyükşehir belediyesinden gelen bu açıklama içeriğine hiç bakmadan, ne dediklerini incelemeden aynen, aynı başlıklarla haber yapıyorlar..
Büyükşehir belediyesi “algılar yaratmak” adına birilerine paralar pompalıyor, kitaplar alıyor vs..
Şimdi bu zavallı robot, şişirilmiş sözde “Araştırmacı- Yazar” Murat Ağırel denen cahile de, anlıyorum ki; Büyükşehirden telefonla bir iki not yazdırılıp, yine haber kumpasına düşürmüşler..
Evet.. Murat Ağırel.. Şimdi iyice anlaşılıyor ki, senin adına o malum kitabı da böyle yazdırılıp, piyasaya sürdüler..
Yahu Murat Ağırel .. Sen nasıl araştırmacı- yazarsın? Kardeşin dahi sana istihbarat bilgileri verse, o bilgilerin ne denli doğru olup- olmadığını azda olsa araştırman gerekmez mi?
Gerekir ve sen hiçbir bilgi edinmeden, AK Parti Meclis üyesi Enes Erçoban’ın 2 yıl 6 ay hapis cezası aldığını ve cezasından kesinleştiğini, hapse gireceğini yazıyorsun..
Ulan dangalak … Bak sizi işte böyle kullanıyorlar..
Evet… Enes Erçoban, bir araç kiralama ihalesinde yasaların ve şartnamenin emrettiği kuralı ihaleye girenlerden istedi diye suçlu imiş gibi zabit tutuluyor ve mahkemeye veriliyor..
Ve mahkeme tiyatrosuna bakın…
Enes Erçoban, araç kiralama ihalesine giren firmalara şartname gereği diyor ki; “Kardeşim, firmanın faaliyette olduğunu bilmemiz için en az 4 aylık prim ödendiğine dair bodro getirin”..
Yasa da bunu emrediyor.. Enes Erçoban yasaların ve şartnamenin istemini yerine getirdiği için “ihaleye fesat mı” karıştırmış oluyor?..
Bu kinli zaptı tutan kim? Halkçı Mansur başkanınızın ekibi..
Bu zabıt hızlıca savcılığa veriliyor.. Polis, Enes Erçoban’ı ifadeye çağırıyor.. İfadesini verdikten 10 gün sonra iddianame hazırlanıyor, dava açılıyor..
Hızlılığa bakın.. Ve Ankara 20 Asliye Cezanın birinci duruşmasına Enes Erçoban hasta olduğu için, mazeret gönderiyor, katılamıyor..
İkinci duruşmada ise mahkeme heyetinden Corona ya yakalanan olduğu için duruşma yapılamıyor..
Üçüncü, yani davanın ilk duruşması sayılacak celsede; Enes Erçoban, yasları uyguladığını belirtip, bilirkişi tayin edilmesini istiyor..
Dedik ya… Hızlı ve öfkeli.. Enes Erçoban’ın ne ifadeleri ne de bilirkişi talebi dikkate alınmadan o duruşmada Karar veriliyor..
Evet, büyük araştırmacı- yazar Murat Ağırel .. Yani; mahkumiyet kararı daha yeni verilmiş ve daha tebliğ edilmemiş..
Yani, senin yazdığın gibi verilen caza kesinleşmemiş ve hapsede girmiyor..
Enes Erçoban, önümüzde ki günlerde; verilen bu hızlı mahkumiyet kararını İstinaf mahkemesine götürüp, itiraz edecek..
Tüh… Sevinciniz de kursağınızda kaldı…
Haa ayıca şunu da sana ileteyim… Hasan Hüseyin Ceylan’ın , yani Enes Erçoban’ın dayısının arazisinin kiralanması sırasında da; Enes Erçoban ANFA’da görevli değildi..
Hatta …. Daha sonra Enes Erçoban, ANFA’ya müdür olduğunda, dayısı Hasan Hüseyin Ceylan’a giderek;
“Dayı.. Şimdi ben ANFA’da görevdeyim.. Etik düşmez ve laflar üretirler.. Gel sen arazi kiralama sözleşmesini fesih et” teklifinde bulunup, sözleşmeyi de fesih ettirir..
Utandın mı şişirme yazar?
Bak seni uyarıyorum.. Dikkat et.. Böyle telefonla iletilen notlara itibar etme, Büyükşehir’de şeytanlar var, seni kullanıp, sıkıntıya sokarlar..
Şimdi.. “Cezası kesinleşti, hapse girecek” diye sevinçle hakkında yalanlar yazdığın Enes Erçoban, seni bu konuda mahkemeye verir mi, bilemem?
Bu Haber 269717 Defa Okunmuştur