GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
‘PKK, terör örgütü değildir, bir silahlı siyasi mücadele hareketidir’ diyen Diyarbakır Baro Başkanı, çok kurnazca bir planla suikasta uğradı.
Ensesinden vurulan bir kurşun, sol gözünden çıkarak, ölümüne neden oldu.
Tek amaç var..
Türkiye’yi ara vermeden kaoslara sürüklemek..
Dikkat çeken bir nokta daha var..
Tahir Eliçi’nin cesedinin yaynında, ayaklarına doğru yerde bir silah görünmekte.
Bu silah kimin?
Kendisinin mi?
Saldırgan mı attı?
Veya birileri mi o silahı oraya attı..
Bu olayı PKK’nın gerçekleştirmesi ihtimali çok zayıf.
PKK’yı savunan bir Baro başkanını, Türkiye üzerinde hain emelleri olanlar tarafından planlı bir şekilde öldürüldüğü kesin.
Peki; bu beklenmeyen suikastta Rusya’nın parmağı olabilir mi?
Olabilir…
Türkiye’den intikam uğruna, Rusya veya Rus mafyası; IŞİD’i, DHKP-C’yi taşeron olarak kullanması kuvvetle muhtemeldir.
Amaç, Tahir Elçi’nin çatışma arasında kalması görüntüsünü sağlamak ve o karmaşada Polisin kurşunu ile öldürüldüğü imajını sağlayıp, PKK ile ve Güvenlik kuvvetlerini kapışmaya sürüklemek.
Dikkat çeken diğer bir nokta.. Saldırgan, zaten çok rahat bir şekilde ara sokaklara girip, kayıp oluyor.
Hendeklerin kazınmasına karşı bir açıklaması beklenen Tahir Elçi’yi, Kandil'de gözden çıkarmış olabilir.
Bölücüler için önemli olan Tahir Elçi’nin ölmesi değil, önemli olan Türkiye’nin yeni bir kaosa sürüklenmesidir.
Bu yüzden suikast, Kandil’in işi de olabilir.
Ama büyük ihtimal, ya İŞİD, ya da DHKP-C taşeronluğu
Bu Haber 2251259 Defa Okunmuştur