Kurucusu olduğu ve çok yakın zamanda partileşek olan Türkiye Değişim Hareketi’ni (TDH) halka anlatmak üzere yola çıkan Mustafa Sarıgül, Anadolu’daki toplantılarına Kahramanmaraş’tan başladı.
Genişletilmiş il Başkanları toplantısın ilkini Kahramanmaraş’ta; Ankara İl Başkanı Deniz Kaya’nın da aralarında olduğu 15 il Başkanı, bölge sorumluları ve parti kurucuları ile gerçekleştirildi
TDH lideri Mustafa Sarıgül, toplantıda yaptığı konuşmada, TDH’inin herhangi bir partiden pay almaya değil; her kesimden insanın mutlu olacağı bir Türkiye inşa etmek üzere yola çıktığını belirterek;
“ Türkiye Değişim Hareketi şu veya bu partinin seçmenine değil, Türkiye sevdası ile tutuşan her bir vatandaşının gönlüne, desteğine ve gücüne taliptir.
Biz başkasının sofrasından pay almaya gelmiyoruz.
Biz, “bu ülkenin tüm insanlarına zengin ve bereketli bir vatan sofrası kurmaya geliyoruz.
Bu sofrada her herkese yer olacaktır. Bu sofrada herkesin karnı doyacaktır.” dedi.
“ANADOLU’DA; SAĞ SOL SİYASETİ BİTMİŞTİR. TÜRKİYE SİYASETİ YAPACAĞIZ.”
Konuşmasında kendilerine “Sizin partiniz sağda mı olacak yoksa solda mı?” diye sorulduğunu belirten TDH Lideri Sarıgül şu cevabı verdi;
“Cevabımız net; Biz vatandaşın tarafındayız. Partimiz sağ sol ayrımının duvarlarına mahkum olmayacak. Soğuk savaş döneminin kavramlarına meydan okuyacağız.
Biz 83 milyonun partisi olacağız.” şeklinde konuştu.
Mustafa Sarıgül konuşmasını şöyle sürdürdü;
“ Göreceksiniz ki, hangi ideolojiye, hangi dine, hangi ırka, hangi mezhebe ait olursa olsun, tüm vatandaşlarımızla Türkiye Değişim Hareketi arasında bir gönül bağı kurulacak.”
Bu millet, tarih boyunca en zor zamanlarda yeniden ayağa kalkmayı başarmış büyük bir millettir.
Bu devlet, yakılmış yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden doğmayı başarmış bir ülkedir.
Bu şehir, bağımsızlığa, özgürlüğe ve vatanına sevdalı insanların düşman işgaline başkaldırarak İstiklal madalyası kazanmış Kahramanmaraş’tır.
Tarihin bazı anları vardır ki; o gün “bana ne” diyemezsiniz.
Öyle zamanlar vardır ki; kenarda oturamazsınız...
Seyirci kalamazsınız…
Bugün, yine tarihin öyle bir anındayız.
Yine bir kahramanlık destanı yazma göreviyle karşı karşıyayız.
Güzel ülkemiz, birçok alanda can çekişiyor.
Memur, işçi, çiftçi, esnaf, genç, öğretmen, öğrenci, doktor, mühendis…
Kimi dinleseniz; her kesimden feryatlar yükseliyor.
Ülkemiz Batıdan doğuya neredeyse tüm ülkelerle kavga içinde.
Milli paramız döviz karşısında pul olmuş durumda.
Arka arkaya zamlarla evlerde tencereler boş kaynıyor.
İşadamının umudu bitmiş, gençler işsizlikten kırılıyor.
İşçi, memur, emekli, esnaf ve çiftçi geçim sıkıntısı içinde kıvranıyor.
Ülkede her türlü
haksızlık,
kayırmacılık,
adaletsizlik,
baskı ve dayatmacılık zirve yapmışsa,
sevgi dili yoksa
akıl bilim yoksa
tehlike çanları çalıyor demektir.
Koskoca bir ülkenin çaresizliğe sürüklenmesine seyirci mi kalacağız?
Bu millet bizi sert dalgalarla mücadele etmek için yetiştirdi.
Kenara çekilip seyretmek için değil.
Analarımız bizi, her şeyin tükendiği yerde ümitleri yeniden yeşertmek için büyüttü.
Bugün tarihi bir sorumlulukla,
Bu büyük milletin yükünü omuzlamak;
Kimsesizlerin kimsesi olmak,
Dertlere çare olmak üzere yola çıkıyoruz.
Türkiye’nin 783.562 kilometrekaresindeki her bir vatandaşımızı birinci sınıf vatandaş yapmaya geliyoruz.
Biz; elitlerin, seçkinlerin, yukarıdan bakanların, salon adamlarının alkışını almaya değil, halkın alın terinin hakkını vermeye geliyoruz.
Her bir vatandaşı devlet karşısında mutlak eşit yapmak;
Torpile, iltimasa, mülakata son vermek üzere geliyoruz.
Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin olmadığı, emeğin sömürülmediği, eşit ve güzel bir ülke için geliyoruz.
Türkiye Değişim Hareketi Türkiye’nin önüne yeni bir yol açacak. Tükenmiş umutları yeniden yeşertecek.
Bu yol kavga değil, barış yoludur.
Bu yol ötekileştirme değil, kardeşlik yoludur.
Bu yol fakirleşme değil, zenginleşme yoludur.
Bu yol içerde huzurlu, dışarıda onurlu bir Türkiye yoludur.
Değerli arkadaşlarım;
Ben hayatım boyunca yaptığım hiç bir görevde; hiç kimseye ayrımcılık yapmadım.
Hiç kimseyi siyasi fikrinden, inancından ve kökeninden dolayı ayırmadım.
Yanıma gelen herkese başımın üstünde yer verdim.
Herkesin derdini dinledim, herkesin sıkıntısına çare olmak için mücadele verdim.
Benim için her vatandaşımız kutsaldır; bu nedenle herkese kalbimi gönlümü açtım.
Türkiye Değişim Hareketi’nin temelinde de işte bu inanç vardır.
Bizim siyasetimiz;
Laf değil, icraat
Dert değil, çare siyasetidir.
Bizim siyasetimiz;
Kavga değil, barış
Bölünme değil, birleşme
Nefret değil, sevgi siyasetidir.
Bizim siyasetimiz;
Yasak değil, özgürlük
Korku değil, umut
Fakirlik değil, zenginlik siyasetidir.
Türkiye Değişim Hareketi, güzel ülkemizi yeniden şahlandırmak üzere milletimizin huzuruna çıkmış, görevi üstlenmiştir.
Bu yol zor ve çileli bir yoldur.
Ama bu millete hizmet yolunda gelecek her türlü çile başımızın üstündedir.>
Partisinin kurucularını belirleyen Sarıgül, program ve tüzük çalışmalarını da tamamladı.
Genel merkezi açmaya hazırlanan Sarıgül’ün aralık ayı içinde parti kuruluş dilekçesini vermesi bekleniyor.”
Bu Haber 279064 Defa Okunmuştur