GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Ankara’da 76 gündür devam eden bir sözde açlık gerevi var..
Hiçte masum olmayan bu sözde gerevin adı da “İşimi geri istiyorum”…
Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça, güya iktidara muhalif oldukları için, emekçi oldukları için KHK ile haksız şekilde görevden alınmışlar ve şimdi de bu işlemi protersto için, görevlerinin iade edilmesi için açlık grevi yapıyorlar…
Peki kim bu Nuriye ile Semih? Gerçekten emekçi oldukları için mi, yoksa eli kanlı terör örgütünün eylemci, propagandacı elemanları olduğu için mi görevden alındılar?
Görevden alınmadan önce ki geçmişleri ortada..
Nuriye Gülmen ile öğretmenler Semih Özakça ve Acun Karadağ'ın, Emniyette; terör örgütü DHKP-C ile ilişkileri olduklarını belgeleyen sürü ile kayıtlar var.
Nuriye Gülmen 2012 yılında, Acun Karadağ ise 2013 yılında, terör örgütü ‘DHKP-C adına faaliyette bulunmak’ suçundan cezaevine gönderilmişler.
Semih Özakça da, kanlı örgütün yasa dışı eylemlere katıldığı için gözaltına alındığı kayıtlara geçtiği gibi bu üç isim de DHKP-C terör örgütünün memur yapılanması DMH/KEC (Devrimci Memur Hareketi/ Kamu Emekçileri Cephesi) içinde faaliyet yürüttükleri kayıtları var.
Nuriye Gülmen, DHKP-C terör örgütüne 9 Mayıs 2012'de yapılan operasyonda gözaltına alınmış ve 12 Mayıs 2012'de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmış.
Nuriye Gülmen ayrıca PKK yanlısı bir gazeteye yazdığı mektupta, kendi deyimi ile örgüt adına “Gezi ayaklanmasına” ve Kobani eylemine de katılmış ve gözaltına alınmış, sonra da bırakılmış..
Şimdi bütün bu terör ve terörist faaliyetlerden sonra devlet yine bunlara işvermiş ama bunlar yine eli kanlı terör örgütü ve Savcımızın katili DHKP-C’nin maşası olmaktan vaz geçmemişler.. Halende DHPK-C’ye hizmet etmekteler..
Mağdur şemsiyesi altında 76 gündür Ankara’nın göbeğinde sözde açlık grevi yapıyorlar.. Bu nasıl açlık grevi ise hepsinin keyfi yerinde.. Sağlıkçılar geliyor kontrole, kontrolden kaçıyorlar..
Bakın hiçte masum olmayan bu sözde açlık grevini açıkça Savcının katilleri, PKK’nın taşeronu, eli kanlı terör örgütü DHKP-C yönetiyor..
Destek verende DHKP-C, destek toplayan da yine bu terör örgütü..
Eylem boyunca orda durup, taktikler veren DHKP-C üyeleri Eda Kaya ve Vedat Doğan, örgütle bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine gönderildiler.
Eyleme destek verme sırasında gözaltına alınan İlhan Kaya ve Mehmet Yılmaz, 2012 ve 2010 yıllarında DHKP-C üyeliği suçundan tutuklanıp, cezaevine gönderilmişler.
Yine terör örgütünün yayın organı Yürüyüş Dergisi de şimdiki sözde açlık grevine destek vererip, yönlendirdi.
Herşey ortada olmasına rağmen; CHP’nin süzme sazan milletvekilleri, güya hak aramaya destek vermek amacı ile bile bile Savcı katili DHKP-C’ye maşa oluyor, destek veriyor..
Bu da yetmiyor, terörist gruplara yapılan müdahaleleri protesto etmek içinde orada oturma eylemleri yapıyorlar..
Yanlarında da; HDP milletvekili Alican Önlü..
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bu kadar açık ve net şekilde kim oldukları ve sözde açlık grevinde kimin maşası oldukları ortada iken; CHP milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Eren Erdem, Mustafa Balbay, Veli Ağbaba ve Necati Yılmaz’da destek veriyorlar ise, tek kelime ile bu vekiller Savcı katili olan terör örgütü DHKP-C’nin maşası olma görevini üstlenmişlerdir..
Çünkü bilerek eyleme destek adına katılıyorlar, kimlere destek verdiklerini de çok iyi biliyorlar..
Haa bu sazan vekiller; DHKP-C’yi terör örgütü olarak kabul etmiyorlar ise o başka..
Ayrıca; bu açlık grevini yapanların DHKP-C’li olmadıklarını ve haklarını arayan iki emekçi olduklarını iddia ediyor ve bu yüzden destek verdiklerini savunuyorlar ise, bunlara bazı tarihi notlar ilettiğim gibi, terör örgütü ile direk bağlantılı olduklarını belgeleyen bazı fotoğraflar ekledim yazıya..
Hala da ikna olmuyorlar ise milletvekili olarak gidip Emniyet müdürlüğüne, bu kişilerin kim olduklarına dair sorup, bilgi alsınlar..
Unutmayın sazan vekiller, siz DHKP-C’nin vekilleri değil, Atatürk’ün partisi CHP’nin vekillerisiniz..
Terör örgütü iktidara karşı eylem yapıyor diye destek vermek te ayrı bir ihanettir, kahpeliktir..
Bunun adı muhalefet değil puşluktur..
Bu Haber 1087386 Defa Okunmuştur