GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Türkiye’miz de, “Sağ-Sol” tartışmasının ve ölümüne yapılan kavgaların en ateşli dönemi, 12 Eylül 1980 Askeri darbesi öncesi idi..
Sol ideolojiyi; Komünizmi, Sosyalizmi Türkiye’ye silah zoru ile kabul ettirmek ve yerleştirmek için ortada olanlar zaten belli idi..
Peki, bu sözde çatışmanın karşı tarafında olarak birileri tarafından kasten “Sağcı” olarak ilan edilenler kimdi?
İşte bu soru cevabı ile eski komünist Partisi Genel Başkanı olan ve şimdi ki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’a, cahilliğini bildirmeye başlayalım..
Bu akıl fukarası Baş; geçen günü bir Tv’de, Türkiye’de ki; Milliyetçileri, Ülkücüleri ve Muhafazakârları “Sağcı” olarak işaret ederek, şu cahilce sözleri yumurtladı;
“Sağcılık utanç verici bir ideoloji olduğu için, Türkiye’de ki Sağcılar, “Ben sağcıyım” diyemiyor ama biz Solcular, utanmadan “Solcuyuz" diyebiliyoruz”..
Yahu Erkan Baş.. Tek kelime ile akıl ve kültür fukarasısın.. Sen nasıl Genel Başkan oldun?
Bak… Şunu sana peşinen çakayım… Türkiye’de ki Solcular çok, çok uzun zamandır hala maskeli geziyorlar.. kendilerini saklamaya çalışsalar da millet bunların gerçek zihniyetlerini ve hedeflerini gördü..
Bak Erkan Baş.. Ben, Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisiyim.. Ve eski Ülkü Ocakları yöneticisiyim.. 12 1980 askeri darbesinde Ankara-Bahçelievler Ülkücü Gençlik Derneği yöneticisi olarak yargılandım..
Bunu sana niye peşinen yazıyorum? Çünkü, sana Sol, Sağ ve Türk Milliyetçiliği Ülkücülüğü ideoloji konusunda Kültür dersi vermek istiyorum.. Merak etme, ders ücreti yok. Karşılığında para istemeyeceğim..
Senin gibi kör ideolojik takıntısını hala taşıyan birisinin kafasını aydınlatmak, bana yeter..
Bak, akılsız Baş.. Şimdi sana önce Solun Türkiye’de nasıl yerleştiğini ve tek amacının ne olduğunu kısaca anlatayım..
Bu Türkiye Cumhuriyetini; Başbuğların Başbuğu gazi Mustafa Kemal Atatürk kurdu..
Gazi Atatürk; ne cumhuriyeti kurduğu sıralarda, ne öncesinde ve ne de ömrü boyunca asla “Sağcıyım” da demedi, “Solcuyum” da demedi.. Asla da bu iki ideolojinin savunucusu ve koruyucusu da olmadı..
Neden demedi?
Çünkü O; Türklerin Atası idi.. O, Türkçü idi, O, Türk Milliyetçisi idi ve bu yüzden “Ne mutlu Türküm diyene” dedi..
Türk milleti Atatürk’ü sevdi ve halende seviyor..
Sol ifadesini ilk olarak; CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, “Biz ortanın Soluyuz” diyerek gündeme soktu..
Rakibi Bülent Ecevit ise “Saklanma İnönü, biz Sol’un ta kendisiyiz” dedi ve Sol gençliği örgütlemeye başladı..
Kimle beraber? Sovyet Rusya ile beraber…
Dine “afyon” diyen Ecevit, Türk Milliyetçilerine ve Ülkücülere de “Faşist köpekler” diye tanımlama yapıyordu..
Sol gençlik ise açıkça Komünizmi savunuyordu ve bu yolda propaganda yapıyor, karşılarında ki Milliyetçilere, muhafazakarlara ve bunların kalkanı durumunda olan Ülkücülere silahla saldırıyorlardı..
İlk sırlarda, kendilerini ve zihniyetlerini saklamak için, “Biz devrimciyiz” diyerek, yakalarına Atatürk’ün, Kocatepe’ye çıkış rozetini takıyorlardı..
Ben bu oyunu bozarak, bir makalemde “Atatürk’ün, Kocatepe’ye çıkış portresinin altına, kendi el yazısı ile
‘Türk aleminin en büyük düşmanı Komünizmdir, görüldüğü yerde başı ezilmelidir’ diye yazdığı gibi, resimde kendine yol gösterici olarak bir Bozkurt resmi yine kendi çizimi eklemiştir” diye yazdıktan sonra ağır bir saldırıya uğradım..
Saldırıyı kim yaptı? TÖB-DER, TİKKO ve THKO…
Ve kısa süre Atatürk’ün bu rozetini yakalarından çıkardılar..
Evet… 12 Eylül 1980 darbesi öncesi Solcular, “Biz Solcuyuz” diyorlardı ama hiçbir Milliyetçi, Ülkücü ve muhafazakar “Biz Sağcıyız” asla demediler..
Bak Erkan Baş… Şimdi sana Milliyetçilerin, Ülkücülerin ve Muhafazaların asla Sağcı olmadıklarını en net bir şekilde ispat edeceğim..
12 Eylül 1980 Askeri darbesi oldu… Ben, iki kardeşim ile 11 arkadaşım Bahçelievler ÜGD teşkilatı olarak gözaltına alındık..
18 gün, anadan doğma, ellerimiz, gözlerimiz, ayaklarımız bağlı şekilde çok ağır işkenceler gördük..
İşkencede; silahlı saldırı suçlarını kabul ettik, bombalamalar kabul ettik ama asla “biz Sağcıyız, faşizm propagandası ile mücadele verdik” demedik..
Hiçbir Ülkücünün bu yünde tek bir ifadesi olmamıştır..
Bak Erkan efendi.. Bizim Bahçelievler ekibini Mamak Cezaevine götürdüklerinde ne oldu?
Askerler boş bir alana bir masa koymuşlar ve masada çok büyük bir kayıt defteri var..
Cezaevlerine gelenlerin adlarını, soyadlarını ve hangi bölgeden geldikleri ile birlikte Siyasi görüşlerini yazıyorlar..
Siyasi görüş hanesinde iki şık koymuşlar.. “Sağcı” ve “Solcu”..
Kayıt sırası bana geldi.. Belki inanmazsın ama benim için mesele değil..
Asker kimlik bilgilerimi kaydettikten sonra bana “Sağcı mı sın, Solcu musun?” diye bana sordu..
Bende yüksek sesle; “Ne Sağcıyım, ne Solcuyum.. Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim ve buraya bunu savunduğum için, bu uğurda mücadele verdiğim için geldim”.. Diye cevap verince..
Askerlerin başında duran çavuş aslan kesilip bana tokatları indirmeye başladı..
Defalarca sordu ve ben tokatları saydım.. Tam 21 tokat yedim ama “Sağcıyım” demedim ama deftere beni Sağcı olarak kaydettiler..
Hiçbir Ülkücü de demedi..
Ha şunu da aklına sok.. Milliyetçilik, Ülkücülük ve Muhafazakarlık bir bütündür… Bir yürek kalesidir.. Savunma bu bütün içindir..
Akıl fukarası Baş.. Şimdi bu yazdıklarımı çok iyi oku..
Bak askeri darbe mahkemelerinde yargılanmalar başladı.. Ülkücülerden de cezalar alan oldu, Solculardan da..
Ama hiçbir mahkeme kararında Ülkücüler, Milliyetçiler ve Muhafazakarlar, Sağcı olarak ve “Faşizm propagandası yapmaktan” mahkum olmadılar..
Amma … Sol örgüt yöneticilerinin alayı “Silahlı saldırı dayatmaları ile devleti yıkmak ve Komünizm propagandası yapmaktan” cezalar aldılar..
Ha birileri.. İdeolojik olarak veya sapkın emellerini gizlemek ve kendisini de saklamak adına kendisini Sağcı kesim olarak göstermiştir..
Atatürkçü, ulusalcı, Atatürk milliyetçisi olarak göstermiştir ve halende bu saklambacı oynayanlar var..
Şimdi Erkan baş efendi..
Gelelim “utanma” meselesine..
Senin o akıl fukarasına kafana göre; “Türkiye’de ki Sağcı kesim, Milliyetçiler, Ülkücüler ve Muhafazakarlar”..
Ve ekliyorsun.. “Türkiye’de ki Sağcılar utandıkları için, ‘ben Sağcıyım’ diyemiyorlar. Çünkü sağcılık utanılacak bir ideolojidir. Ama biz Solcular hiç utanmadan Solcuyuz diyebiliyoruz” falan-filan..
Evet… Erkan efendi.. Sağcılık utanılacak bir ideolojidir ve Milliyetçiler- Muhafazakarlar bu yüzden hiç Sağcılık ideolojisini savunmadılar, peşinde de koşmadılar..
“Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin.. Her şey Türkiye ve Türklük için” dediler.. ağır işkencelerde bile “Sağcıyız” demediler..
Şimdi… Milliyetçiler, Ülkücüler, Muhafazakarlar.. Yüreklerinde olmayan Sağcılığı niye var olarak kabul etsinler?
Sen ve senin gibi kültür emperyalizmin pençesinde olan boş beyinler, bu kesime zorla Sağcılığı yapıştırmaya çalışıyorsunuz ama asla hedefinize ulaşamayacaksınız..
Akıl fukarası Baş.. Bak, utanılacak Sağ dediğin ideoloji kim biliyor musun?
Sizin çok, çok yakın akrabanız.. Yani; aynı ailenin çocuklarısınız..
Sadece, baskı taktikleriniz de alan değişikliği var..
Sağ ideolojiyi dünyaya yerleştirmeye çalışanlar, “Ekonomik diktacıdır”, sol ideolojiyi, yani; Komünizmi ülkelere yerleştirmeye çalışanlar ise silahlı diktacılardır..
Bir birinizden farkınız yoktur.. Her iki ideoloji de insanlık ve din düşmanıdır…
Bu ayıpları saklamak içinde; yok Fransız devriminde meclis salonunda, falanı destekleyenler sol tarafta ki sıralarda oturmuşlar, yok falanı destekleyenler Sağ taraftaki sırlarda oturmuşlar”..
Bana ne Fransızlardan arkadaş?.. Ben Türküm ve Türkiye’yim..
Benim Türkiye Cumhuriyetimi kuran Atlarım zaten bu milletin yürüyeceği yolu açmış ve bu millet bu yolda yürüyor..
Akıl fukarası baş.. Sana bunları anlatım ama yine de senin kafan almayabilir.. Çünkü sen Almanya’da doğdun, Türklük nedir bilmedin.. Türk Kültüründen uzak yaşadın…
Bu Haber 76415 Defa Okunmuştur