http://www.haber2000.com
» Ünlü Hukukçu- Yazar Taha Akyol'dan, AKP'lilere çok zor soru : "7'mi büyük, 4'mü büyük? 9'mu büyük 2'mi büyük? Hadi buyurun cevaplayın..

Ünlü Hukukçu- Yazar Taha Akyol'dan, AKP'lilere çok zor soru : "7'mi büyük, 4'mü büyük? 9'mu büyük 2'mi büyük? Hadi buyurun cevaplayın..

Anayasa Mahkemesinin 1 Mayıs 2007 tarihli meşhur “367 Kararı”nı hatırlayalım. AYM Abdullah Gül’ün Meclis’te cumhurbaşkanı seçilmesi engellemek gibi siyasi bir amaçla o kararı vermiş, 11 üyeden sadece Haşim Kılıç ve Sacit Adalı “karşı oy” yazmışlardı, 2’ye karşı 9 yani.Haşim Kılıç karşı oy yazısında AYM’ye yapılan siyasi baskıları ‘münasip dille’ tarihe kaydetmişti.Peki, o zaman 9 mu büyüktü, 2 mi?!İşimize geldiğine göre hukuk olmaz. Hukuk tarafsız hakemlik yapmak için vardır ve siyasetten üstün tutulmalıdır.
Paylas
Ünlü Hukukçu- Yazar Taha Akyol'dan, AKP'lilere çok zor soru :
Güncel - 24 Mayıs 2019, Cuma 09:40:32
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ünlü- Hukukçu yazar Taha Akyol, KARAR Gazetesinde ki bugünkü köşe yazısında, YSK’nın; AKP'nin talebi doğrultusunda aldığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal kararının gerekçesini değerlendirdi.
 

“Delilsiz karar” başlıklı yazısında İstanbul seçiminin iptal gerekçesi ile ilgili Yüksek Seçim Kurulu'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Taha Akyol, açıklanan 250 sayfalık kararda, verilen sayısal verilerin seçim sonuçlarına nasıl etkili olduğuna dair hiç delil olmadığını belirterek, "YSK’nın seçimleri iptal kararı gösteriyor ki siyasi güç kimdeyse hukuka o etkili oluyor" dedi.

 

Gerekçeli kararda gösterilen 706 sandık kuruluna memur olmayan başkan atanmasınınseçim sonuçlarına nasıl etkisi olduğunu soran Akyol, "Hukukta delilsiz varsayım kabul edilemez" ifadesini kullandı. Karar Yazarı Akyol, "Delilsiz karar" başlıklı bugünkü yazısında şunları kaydetti,

 

4 YARGIÇ NE DİYOR?

 

Karara muhalefet şerhi (karşı oy) yazan dört yargıç, seçimlerin sandık kurulu başkanları yüzünden iptal edilemeyeceğini ve seçim sonuçlarını bunların çarpıttığına (çaldıklarına!) dair hiçbir delil olmadığını şöyle belirtiyorlar,

 

YSK başkanı Sadi Güven: “Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz… İBB Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında, tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından seçimin iptaline ilişkin karara katılınamamıştır.”

 

Üye Kürşat Hamurcu: “Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığı sandıklarda, oy kullanan seçmenin oyunun, hangi neden ve gerekçeyle geçersiz sayılması gerektiğine ilişkin itiraz eden (AK Parti) tarafından hiçbir somut kanıt ve belge sunulmamıştır…”

 

Üye Cengiz Topaktaş: “Seçmenler Anayasa gereğince kendilerine tanınan seçme hakkını kullanarak oy vermişlerdir. Seçmenlerin sandık kurulunun oluşumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluşturulduğunu bilmeleri mümkün değildir. Seçmenler seçme hakkını kullanarak oy vermişlerdir. Bir hata varsa bunun sorumluluğu seçmenlere yüklenemez...”

 

Üye Yunus Aykın: “Seçimin iptal edilebilmesi için, kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanlarının her birinin, oy verme gününde yaptıkları işlemlerde yanlı davrandıkları, seçmenin iradesine etki ettikleri, Kanun ve Genelge hükümlerine aykırı işlem yaptıkları, gizli oy açık sayım ilkesine uymayan tutum ve davranışlar sergilediklerinin somut delil ve gerekçelerle kanıtlanması gerekmektedir.”

 

7'Mİ BÜYÜK, 4'MÜ? 9'MU BÜYÜK 2'Mİ?

 

YSK kararını twitter’da eleştirdiğimde AK Partili okurlarım, “7 mi büyük; 4 mü?” önce bunu öğrenmemi söylediler. Bu görüş, hukuki doğruyu hukuki prensiplerle aramak yerine “sayısal çoğunluk daima doğrudur” anlayışının bir dışavurumudur.

 

Demokrasilerde çoğunluk daima geçerlidir, ama her yaptığı doğrudur denilemez; onun için eleştirilir, hukuki yanlışları da bağımsız yargıdan döner.

 

Anayasa Mahkemesi’nin 1 Mayıs 2007 tarihli meşhur “367 Kararı”nı hatırlayalım. AYM Abdullah Gül’ün Meclis’te cumhurbaşkanı seçilmesi engellemek gibi siyasi bir amaçla o kararı vermiş, 11 üyeden sadece Haşim Kılıç ve Sacit Adalı “karşı oy” yazmışlardı, 2’ye karşı 9 yani.

 

Haşim Kılıç karşı oy yazısında AYM’ye yapılan siyasi baskıları ‘münasip dille’ tarihe kaydetmişti.

 

Peki, o zaman 9 mu büyüktü, 2 mi?!

 

İşimize geldiğine göre hukuk olmaz. Hukuk tarafsız hakemlik yapmak için vardır ve siyasetten üstün tutulmalıdır.

 

Ama o zamanki 367 kararı ile şimdi YSK’nın seçimleri iptal kararı gösteriyor ki siyasi güç kimdeyse hukuka o etkili oluyor.

 

İstanbul’u kimin yöneteceğinden daha önemli olan, Türkiye’de hukukun bağımsız ve üstün olup olmamasıdır. “Hukuk devleti” diyorsak, hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığını savunmak bir görevdir.


Bu Haber 416250 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir