GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

“Olmaz” denilen şeyler bizim Türkiye’de her alanda olduğuna, artık herkes şahit oldu..

Bu tutarsızlık maalesef siyasete de bulaştı..

Örneğin; meydanlara Erdoğan’a ve AKP’ye demediğini bırakmayan Devlet Bahçeli’nin, Erdoğan’a tam bir şekilde tabi olup, AKP  hükumetinin sözcülüğünü ve savunuculuğunu yapacağı,

Maocu- Komuinist, bölücübaşı Apo’nun eski kankası Doğu Perinçek’in, AKP icraatlarını, bir AKP yöneticisi gibi hırçınlıkla savunacağı kimin aklına gelirdi..

“Önce vatan” ilkesi yok oldu, yerine; “önce koltuk, önce siyasi kazanç ve ikbal” menfeaatçi mantık hakim oldu..

Demek ki böyle bir tutarsız siyaset anlayışı hüküm süren bir ülkede, siyasi birlikteliklerde de her an, her şey olabilir..

Evet .. Özellikle son 2 ayda; siyasette çok bulanık havalar oluşmaya başladı..

Foğtoğrafa, söylemlere bakıyorsun; okumaya, yorumlamaya çalışıyorsun; insan bir anda mantığından şüphe etmeye bile başlıyor..

O lanet meşhur söz hala Türkiye’de geçerliliğini koruyor..

“Siyasette; 24 saat çok uzun bir zamandır, her şey olabilir”..

Bu söz neden denildi?

Hiç kimse, “böyle bir siyasi ahlaksızlık mı olur?” diye tepki göstermedi..

Bu sözü söyleyenler, çok iyi biliyorlardı ki; siyaset, millet ve ülke için değil, önce koltuk ve siyasi çıkarlar için yapılmakta idi..

Böyle bir siyasi ahlaksızlık ortamında da elbette ki her an, her şey olabilir…

İPLER KOPACAK DEĞİL, RESMEN KOPTU

Yerel seçimlerde ve özellikle yenilenen seçimde AKP iktidarına darbe vurulmasında tabi ki HDP etken oldu..

Devlet Bahçeli’nin saldırgan ve hırçın söylemleri de AKP’ye çok oy kaybettirdiğini görmemezlikten gelmek aptallık olur..

Tabi ki AKP’de bunun çok iyi farkında.. Bu yenilgi fotoğrafını çok iyi okuyup, yorumladı ama şimdilik sessizce bu fotoğrafı yırtmadan, bu kareye yeni bir birliktelik görüntüsü yerleştirmek istiyor..

HDP desteği ile bazı Büyükşehir  belediye Başkanlıklarını kazanan CHP ve özellikle Ekrem İmamoğlu, başarı sarhoşluğunu üzerlerinden atmadan çok yanlış politik adımlar attılar..

Haa HDP’yi, AKP bundan önce çokça kullanmadı mı? Kullandı ve halen de kullanmaya devam ediyor ama dikkatlice, kurnazca..

Bu ülkede elbette ki HDP şuan resmi olarak legal görünümünde bir siyasi parti teşkkülü ama terör ürgütü ile birlikteliği “illegal” bir şekilde çekinmeden sürdürüyor..

HDP, niye çekinmeden hareket edebiliyor?

Adamlar diyor ki; “yahu bir kaçımızı, görüntü hesabına cezaevine gönderseler de, AKP’de, CHP’de bizden besleniyorlar.. Bu yüzden bizi yok edemezler, yok sayamazlar”..

Eee tabi ki bunlarda kurnaz siyaset çarkını çeviriyor..

Bakın, ülkemizin en yetkili mercisi neresi? Cumhurbaşkanlığı …

Hemde partisi iktidar olan, partili Cumhurbaşkanlığı ..

Bu sınırsızca yetkili makam ne diyor yıllarca?

“PKK= HDP”..

Doğru mu? Çok doğru..

Şimdi ne diyor?

“Katil aranacaksa, parlamentoya kadar sızmış katiller var.. Kimi kandırıyorsunuz? Biz bunları cezaevlerinden salarsak şehitlerimizin kemikleri sızlar” V.S..

Bu da doğru mu? Doğru

Hakimlere, savcılara “bırakmayın” talimat mesajını verdiğini itiraf etmiş oluyor mu? Oluyor..

Peki, Sayın Erdoğan veya her şeyde tek yetkili Sayın Cumhurbaşkanım … Yıllardır bu katillere, bölücülere bile, bile niye devletin hazinesinden maaşlar veriyor ve çeşitli imkanlar tanıyorsunuz?

Buna da kılıfınız hazır.. “Bu partiyi kapatmak bizim işimiz, değil.. Yetki Yarıgının”..

Bu ülkede Savcılar ve özellikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı var mı? Var..

Ee kardeşim, her davada, her konuda Yargıya sesli mesaj veriyorsunuz da, HDP’yi kapatmaya gelince niye Yargıtay Başsavcısına;  “Yahu kardeşim sen ne iş yapıyorsun orada?” diye bir kerecik olsun mesaj atmıyorsunuz?

Şehitlerin kemiklerinin sızlamasına gelince..

Vallahi Sayın Cumhurbaşkanı.. Bu bölücülere, şehitlerimizin katillerine yıllardır maaşlar verilesi ve imkanlar tanımasına karşı ses çıkarmadığınız için, şehitlerimizin kemikleri çok, çok sızlıyor ve aileleri de kederinden kahroluyor..

Ya Kadırgalı Eşref Bahçeli, yahu bir gün olsun demedi ki;

“Bu katillere devletin hazinesinden neden hala maaşlar veriyoruz, bu partiye neden hazine yardımı yapıyoruz? Yargıtay Başsavcısı niye sessiz kalıp, gafleti seyrediyorsun?”..

Evet.. Demedi, zaten diyemezde ..

Ama galiba çok yakınlarda AKP’ye tekrar muhalefet yapıp, bunları söyleyeceğe benzer fakat artık kim inanır O’na..

Nasıl mı olacak?

Bakın böyle bir bulanık siyasi havada CHP ve özellikle seçimi kazanma şımarıklı ve sarhoşluğu yaşayan Ekrem İmamoğlu, üst- üste öyle hatalar yaptılar ki, AKP’de bu hataları çok iyi koz olarak kullandığı gibi, ittifak ortağı, Milliyetçi- Ülkücü İYİ Parti’ye dedi ki;

“Bakın kardeşim.. Senin birlikte yol yürüdüğün parti ve yöneticileri, başkanları bunlar.. Kılıçdaroğlu’nun ve İmamoğlu’nun eşi, CHP İstanbul Başkanı, PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın eşine, evlerinde doğum günü partisi düzenliyorlar, Selo’nun eşine şal hediye ediyorlar.. Bu da yetmedi, görevden alınan HDP’li Belediye başkanlarını gidip, ziyaret ediyorlar ve destek verip, savunuyorlar.. Buyur, vicdanen kararını ver”..

İYİ Parti ve Meral Akşener, bu mesajlara karşı tutum sergiledirler ama aynı zamanda şimdilik, karşı net tavrın ne getireceği, ne götüreceğinin hesabını yapıyorlar..

CHP’nin açıkça HDP’ye siyasi krediler sağladığını net bir şekilde izleyen İYİ Parti ne yaptı?

Önce Büyükşehirlerde CHP listesinden seçilmiş İYİ Partli Meclis üyelerini istifa ettirip, İYİ Parti üyesi olarak Belediye meclislerinde varlık sergileyecekleri mesajını verdiler..

İYİ Parti’de; MHP’nin, AKP’ye önemli şekilde oy kaybettirdiğini ve artık AKP’nin, MHP’den sesizce kurtulmak istediğini çok iyi biliyor..

Bir tarftanda CHP’nin, HDP ile açıkça flört etmesine sessiz kalmıyor ve diyor ki; “Arkadaş, senin bu HDP aşkın alanen sürecekse, biz buna katlanamayız.. Biz böyle bir siyaset anlayışına ortak olmayız”..

Bakın, İYİ Parti’nin bu konuda CHP’ye verdiği mesaja bakın.. Lütfen bu mesajı iki kez okuyun.. 

“CHP’nin HDP’ye doğru adımlarını görüyoruz. Biz bu konuda endişeliyiz. Bu adımları tereddütle izliyoruz. Hassasiyetlerimizin görülmesi lazım. Yakın markajda tutacağım diye kurumsal ilişkiye geçerseniz o kurumsal ilişki bizi dışarı çıkarır. Bizim meşru görmediğimiz bir sürü açıklama var. Leyla Güven’in açıklamalarının bizde hiçbir karşılığı yok. Fezlekesi gelsin dokunulmazlığı kaldırılsın.

Biz ‘CHP neden bunu yapıyor?’ demiyoruz. Biz böyle yapan bir siyasi yapıyla konuşmayız diyoruz. CHP, HDP ile kurumsal olarak devam edeceğim diyebilir, tercihidir ama biz bu bileşen içinde olmayız. Kırmızı çizgimizi muhafaza ediyoruz. Biz ne yaparsak yapalım İYİ Parti bizimle beraberdir gibi bir algı oluşmasın. Biz ilkelerle beraber oluruz”…

Bu mesajın, tek sonucu çıkacak..

Ya CHP, HDP’ye siyasi kredi vermede geri adımlar atacak veya İYİ Parti’ye diyecek ki; “Olmaz kardeşim..”..

Zaten büyük bir ihtimalle CHP böyle cevap verecek..

Siyasi Tablo hazırlandı ..

Bakın, AKP iktidarı aylardır bir “Yargı reformu paketi” hazırladığı ve Ekim’de de meclise sunacağını açıklıyor..

Ortağı MHP’de 2 yıldır kendisine bu konuda oy  veren milyonlarca Tutuklu, Hükümlü ve bunların ailelerine “5 yıl ceza indirimi” yasasını çıkaracağı sözünü verdi ve aylardır bu sözünü AKP’nin ret etmesi ile yerine getiremediği için çok, çok yıprandı..

MHP, ceza indirimi talebini, AKP’nin bu yargı reform paketine sokuşturacağını zannediyordu ama şoka uğradı..

Pakette, MHP teklifinin zerresi yok..

MHP isyanlarda.. “Önce Bizim ceza indirimi teklifimiz oylanacak sonra destek veririziz” diyor ama …

İşte işin amasında ipler kopacak..

AKP kanadı bile, bile MHP’ye nezaketen bu iğneyi vurdu..

Ve “Gidersen, git kardeşim” mesajını nezaketen verdi..

İYİ Parti bu paket konusunda ne diyor?

Aynen AKP’nin Yargı paketinin içinde ki esasları dile getiriyor.. Ve Ceza indiriminden hiç bahsetmiyor..

Yani; AKP’nin yargı paketine mecliste destek vereceği mesajını el altından veriyor.. 

Meral Akşener ve Erdoğan yakınlaşmasını kamuoyu nasıl okudu?

“İş birliği mi olacak?” diye..

Meral Akşener’de diyor ki; “Böyle birliktelik mesajı yok”..

Eee yıllardır AKP’ye her türlü desteği veren ve hatta fedailiğinmi yapan MHP’de böyle diyor.. “Biz, AKP’nin ortağı veya destekçisi değiliz.. Ülke yararına gördüğümüz konularda iktidara destek veriyoruz”..

Yani, kurnazca siyasi manevralar. 

Peki, İYİ Parti, bu gidişatta ittifak ortağı CHP’yi terk edecek mi?

Kesinlikle “evet”..

AKP, MHP’yi satacak mı?

İşte bunun cevabı askıda.. Ne zamana kadar.. İYİ Partiden dışardan destek cevabı alınıncaya kadar..

Peki, İYİ Parti, AKP ile MHP gibi işbirliği yapar ise ne gibi sonuçlarla muhatap olur..

Net söylüyorum… Meral Akşener’de, İYİ Parti’de çıkmış olduğu zirveden hızlıca düşüp, yere çakılırlar ve her tarafları haşat olur.. Biterler

Bahçeli baskısı ile mücadele verip, Akşener’e güvenen Ülkücüler, milliyetçiler hüsrana uğrar..

İYİ Parti’de milletvekilleri belki kalabilir ama taban kesinlikle çok hızlı bir şekilde sökülür, gider..

Bütün bunlara rağmen bu birliktelik olur mu?

Bence olmaz ve olmamalı..

Çünkü İYİ Parti ekibi Bahçeli ve ekibinden, “Biz partici değil, dava adamıyız.. Ne kadar oy aldığımız önemli değil, önemli olan milli duruşumuzdur” gerekçesi ile ayrıldı..

Peki CHP ne bu gelişmeler karşısında ne yapacak?

İzlediğim kadar, CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu Ekrem İmamoğllu, Canan Kadftancıoğlu şahsi ani kararları ile kuyuya doğru çekiyor ve Kılıçdaroğlu’da, parti içinde ikilik görüntüsü vermemek adına sessiz kalıyor, kamuoyunda susmuş gözüküyor..

Aldığım bilgilere göre; Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’na çok yakında net bir ikazda bulunacak;

“İşine bak, Genel Merkezin yerine getireceği politikaları, sen yapmaya kalkışma.. Seçim bitti.. HDP ile sıkı, fıkı olmamaya özen göster”…

Tabi, İYİ Parti’nin net HDP mesajı içinde bizzat gidip Meral Akşener ve ekibine söz verecek..

CHP, eğer İYİ Parti ile değil de, HDP ile ittifakı sürdürmeyi tercih eder ise aynı zamanda bittiğinin kararını aldığı gün olacaktır..

Ve en önemlisi AKP’ye kendisini yıpratmada en net malzemeyi sunmuş olacaktır..

Bütün bu hesaplar niye yapılıyor biliyor musunuz?

AKP’nin hesabını yaptığı 2020’nin Ekim veya Kasım ayında Baskın erken genel seçim için…

Başka çaresi yok.. Çünkü,  her gün hızla eridğinin farkında…

Allah … Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve milletini korusun ve yüceltsin..

Tek temennimiz budur… Eleştirilerimizde bunun içindir..