GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun yıldızlarının en parlak olduğu geçen yerel seçimler sandıklarından; “topal ördek” olarak çıktıklarını hepimiz biliyoruz..
Meydanlarda seçim vaatlerini suya yazan bu iki isim, sadece Belediye başkanlığı koltuklarını kazanmalarına rağmen, birden bire kendilerini siyasetin ilahları, bir numaraları ve bulunmaz Bursa kumaşları zannettiler..
Demek ki; vatandaş bir de bunların sundukları Belediye meclis üyelikleri listelerine itibar gösterip, seçtirip, mecliste de sayısal üstünlüğü bunlara sunsalardı; vay halimize..
En çok… Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “vay haline” dedirtecek gelişmeleri izleyecektik..
Adamlar 3 yıldır işbaşındalar tek bir yapıtları, eserleri yok..
Yaptıkları tek şey cıngarlık çıkarıp, şarlatanlık yapmak, yaptırdıkları Anketlerle algılar yaratmak.. Devletin memurları olmalarına rağmen, Devleti yönetenlere hakarete varan ifadeler kullanarak tabana şirin gözükmek..
Hele İmamoğlu, bir numaralı amiri olan Cumhurbaşkanına, iki numaralı ve sorumlu olduğu İçişleri bakanına, diğer bakanlara hakaret ve küçümseme içerikli sözler sarf ederek, canhıraş bir şekilde kendisini görevden alınması için büyük çaba sarf ediyor..
İçişleri Bakanlığının kendisini görevden almasını neden çok istiyor? Eee adam mağdurları oynayacak ve “vallahi, cumhurbaşkanı adaylığı benim hakkım, halk benim bu mağduriyetimin sandıkta hesabını soracaktır. Çekilin kenarı, ben geliyorum” deme imkanını doğurmak için..
Ben Sayın İçişleri bakanın yerinde olsam bu haddini bilmez Eko’yu neye mal olursa olsun, hemen görevden alırım..
Hele son günlerde Cumhurbaşkanına, İçişleri bakanına ve bazı bakanlara serf ettiği hakaret içirikli sözler, görmezden gelinemez..
Bu çapsız zat.. Belediye ile çalışan eli silahlı PKK’lı kız konusunda ise kendini değişik taktiklerle savunuyor..
Şimdi ilk kez ben Eko İmamoğlu’na soruyorum… Cevap ver…
Diyorsun ki; “Bu PKK’lı kız belediyeden maaş almıyor, belediye ile çalışan bir özel firmanın maaşlı elemanı”..
Tamam diyelim…
Peki Eko… Sen bu ihanet işleminden sonra; bu özel firma ile belediyenin ilişiğini niye kesmedin?
Bu ihaneti atlayan, senin personel sorumluları hakkında neden soruşturma açtırmadın?
Şimdi de kalkmışsın, seni bu konuda eleştirenlere gazeller okuyorsun.. Neymiş… Sicili temizmiş..
Peki, Eko; mademki personel senin değil, belediyeden maaş almıyor da, nereden biliyorsun bu PKK’lı kızın sicilinin temiz olduğunu?
Ve ekliyorsun; “Biz işe alırken, şahsan siciline bakarız.. Bu kızın da sicili temiz”
Yahu Eko… Hani bu personel senin değildi? Senin değil se, sicili ile sadece o özel firma ilgilenir.. Sen niye canhıraş şekilde sicilli savunmalar yapıyorsun?
Hadi adamsan bu özel firmanın, belediye ile ilişiğini kes bakalım…
Değerli okuyucular..
Mansur Yavaş.. Allah rızası için, seçim meydanlarında verdiği vaatleri bulup, okuyup, dinleyin..
Tek bir vaadini yerine getirmedi.. “Proje, proje” şarkıları söyledi.. Hani gerçekleştirdiği projeler?
Şimdi de video hazırlamış, bir kedi ile konuşuyor ve kediye diyor ki;
“sen şöyle oynarken bende masada ki projeleri inceleyeyim”..
Bak, bak… 3 sene sonra proje inceleme işinde adam..
Ve son haftalarda her gün bir yerlerden Anket sonuçları yağdırılıyor..
Anketlerin sonuçları da çok dikkat çekici.. Ve her ne hikmetse sonuçlarda isim sıralamaları aynı..
“Sizce; Seçimde muhalefetin hangi ismi Recep Tayyip Erdoğan’ı yener? Diye sormuşlar..
Birinci kim çıkıyor? Mansur Yavaş…
Diğer oy alan ikinci isim, Ekrem İmamoğlu..
Ve en az oyu alan garibim kim?
Vallahi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu….
Ve bir yerlerden raporlar sunuyorlar… “Kemal bey iyi cumhurbaşkanı olur ama Erdoğan’ın karşısında kazanma şansı çok zayıf”..
Yahu kazanır, kazanmaz… Derdi sizi mi aldı?
Ve İmamoğlu ile Yavaş… Yahu siz kimsiniz, Genel Başkanınızla yarışmak sizlerin ne haddine?
Tabi.. Eko son günlerde atak yaparak… “Ben masanın neferiyim, çalışıyorum” diyerek, yarınlarını garanti altına almaya çalıştığı gözlendi..
Yarınlarda ki hesabı ne? “Eee Kemal bey cumhurbaşkanı olur ise ben bu yıldızlarla, algı puanları ile Genel Başkanlığa rahatça oturum” hesabın yapıyor..
Yahu arkadaş.. Kasaba belediye başkanlığından gelip, büyükşehir Belediye başkanı olunca kendinizi kaybettiniz..
Şunu bilin ki; “topal ördeklerden” ne cumhurbaşkanı, ne de Genel başkan olur…
Şunu da belirteyim… Masada ki liderlerde bu tür algılardan ve hava atmalardan bıkmış durumdalar..
Bu yüzden Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını Mayıs ayı içinde açıklayacak.. Edindiğim bilgi..
HIRSIZ EKO …
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz, Ekrem İmamoğlu son günlerde Karadeniz illerini geziyor.. Kürsüye çıktığında ise “Millet seni seviyor, İstanbul arkanda” gibi sözler olan türkü söyleniyor..
İşte bu Türkü resmen çalıntı…
Bu türküyü 2014 belediye seçimlerinde İsmail Türüt, Sayın Melih Gökçek’e seçim şarkısı olarak yapmıştı..
Şimdi bu türkünün sadece bazı kelimelerini değiştirerek, İmamoğlu’nun gezilerinde hoperlolardan, otobüslerden söylettiriyorlar…
Türküyü söyleyen ki mi? Vallahi bir ses var.. İsmail Türüt’ün sesi değil, ben benzetme bir ses olarak algıladım..
Yok, eğer İsmail Türüt’ün kendisi bu işi hazırlamış ise vallahi çok, çok ayıp etmiş, hırsızlığa da ortaklık etmiş sayılır..
İşte o çalınan türkü linki
https://twitter.com/i/status/1521924321064665094
MERAL AKŞENER; ERMENİ’mi, RUM’MU, YAHUDİ Mİ?
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz… Türkiye’de bir gezi olayları ile kalkışma provaları yapıldı.. Gezi olayları cereyan ederken, çocukları okullardan çıkarıp, eylem alanına sürmelerini; ben bizzat görüp, inceledim..
Çocuklara diyorlardı ki; “Polis eylemde ki iki arkadaşınızı öldürdü, hadi, sizde protesto edin” falan..
Aynı 15 Temmuz’da darbe girişimine bilinçsiz ve ne olduğundan habersiz şekilde kendisini birden bire darbe ortamında bulan gariban emir kulu askerle gibi, gezi eylemlerine katılan öğrenciler ve gençlerde kendilerini ispat etmek adına, her şeyi kırıp, döktüler, yaktılar…
Hükümeti sert şekillerde eleştirebilirsiniz ama hükümeti indirmenin yolu seçim sandıklarında geçer.. Öyle kamu ve şahıs mallarını kırıp, yakmakla olmaz.. Kırarsan, dökersen, yakarsan bu iş başka noktaya gider.. O nokta da kalkışma hareketidir.. Bu da suçtur..
Şimdi.. Osman Kavala ve bazı isimler bu gezi eylemleri ile ilgili mahkûmiyetler aldılar…
Muhalefet tabi yargı kararını eleştirip, Osman Kavala ve arkadaşlarına sahip çıkıp, bu isimlerin cezaevlerinden derhal çıkarılmasını istiyorlar..
Tabi bu eleştirileri ve istemleri İYİ Parti’de, genel Başkanı Meral Akşener’de yapıyor.. Hem de en sert şekilde…
Lütfü Türkkan… Olayların adamı bir milletvekili.. Daha önce MHP’de idi şimdi İYİ Parti’de…
Peki, bu zat, “gezi eylemleri” ile ilgili ne düşüyor? Eylemlere katılanları nasıl yargılıyor?
Şimdi benim sevdiğim ve abi dediğim gazeteci Emin Suat Pazarcı, dün bu Lütfü Türkan’ın, gezi eylemleri anında atmış olduğu bir tweeti bulup, paylaştı..
Lütfü Türkkan, gezi eylemlerine katılanlara tweetinde şöyle sesleniyor;
“YAHUDİ, ERMENİ, RUM’SANIZ.. GEZİ EYLEMLERİNDE AKTİF ROL OLMANIZI ANLAYIŞLA KARŞILIYORUM.. LÜTFEN SOYUNUZU ARAŞTIRIN”…
Yani, Lütfü Türkkan, gezi eylemlerine katılanları, Ermeni, Rum ve soysuz olmakla suçluyor.. Soyunuz bozuk mesajını veriyor..
İşte şimdi Lütfü Türkkan’ı ter basması lazım..
Bakın ben Meral hanımı da iyi tanırım ve Milliyetçiliğinden asla kuşku duymam…
Lakin gelin görün ki; burada bir ince nokta var..
Gezi eylemlerine Meral ablanın oğlu da katılmıştı ve Meral abla oğluna çok kızmış, hatta tokat atmıştı…
Eee şimdi… Lütfü Türkkan’a göre; Meral ablanın oğlu ve ailesi de; Ermeni, Yahudi, Rum’mu idi?
Lütfü zorda …..
https://twitter.com/i/status/1521924321064665094 (VİDEO)
Bu Haber 141433 Defa Okunmuştur