GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Eli kanlı bölücü terör örgütü ile mücadelede On binlerce Şehitler verdik..
İblis Fetullah’ın çeşitli darbe girişimleri karşında yine yüzlerce Şehit verdik ve Türkiye’yi ele geçirmek için açıkça saldırdılar..
Bugüne kadar; HDP veya DEM silsilesinde, PKK’yı lanetleyen tek bir ifade duydunuz mu?
Duymadınız..
İblis Fetullah.. 3-5 ağaç sökülmesini bahane ederek başlattığı Gezi eylemleri yıkımları ile açıkça darbe provası yapmıştı..
Ve İblis Fetullah’ın asıl darbe girişimi yapıldı.. TBMM, MİT, Emniyet ve birçok kurumlara bomba yağdırdılar.. Şehitler verdik..
Allah korusun, İblis FETÖ darbede başarılı olsa idi; bugün Türkiye’nin birçok bölgesini eyaletlere ayırıp, bölücülere teslim etmişti ve Gezi eylemleri sanıkları da Cezaevlerinden çıkarılıp, ödüllendirilmiş olacaktı..
Ergenekon davaları kumpaslarında.. Binlerce Atatürkçü, Türk Milliyetçisi subaylar, Emniyetçiler, yargı mensupları ve birçok meslek gurubunda ki insanlar kasten Cezaevlerine konuldular..
İnsanlar cezaevlerinde öldüler… Kanser oldular.. Ve halen Silivri tedavisi görenler var..
İşte bu gün onlardan birisini ziyaret ettim.. Ergenekon davasında Atatürkçü subaylarının gönüllü Avukatlığını yaptığı için FETÖ’nün hışmına uğrayan ve Silivri Cezaevine konulan, orada Kanser hastalığına yakalanan Av. Yusuf Erikel…
Birçok sağlık kuruluşlarında tedavi oldu ama iyileşemedi.. Ve 20 gün önce yeniden komaya girdi.. Şimdi İstanbul’da yoğun bakımdan çıkarıldı, durumu iyiye gidiyor.. Sizlerde dualarınızı Hafız Avukat Yusuf Erikel için esirgemeyin..
Değerli kuyucular..
Daha önceleri de birkaç kez yazmıştım.. Bazı büyük medya kuruluşlarına “yandaşlık, yoldaşlık ” üstünlükleri ve yalakalık başarıları ile yerleşip, oralarda ceplerine, kartlarına paralar doldurup yazılar yazan cahiller kendilerini “Yazar” zannediyorlar..
Bunlardan birisi de Hürriyet Gazetesinin “düşkün” sözde yazarı Abdulkadir Selvi..
Şuan Abdulkadir’in iktidar yalakalığı arşa yükselmiş durumda.. Gökyüzünde ki bulutlar bile Abdulkadir’in yalakalığını biliyor..
Ve 31 Mart seçimleri sonrasında yenilgi alan AK Parti iktidarına seçimi kaybettirenlerin bu yalaka takımı ile koltuklarında oturup mağdur kesimlere parmak sallayan Kadırgalı Eşref tipleri ile halktan kopan, iktidar imkanları ile zenginleşen kesimler olduğunu da geçen hafta yazmıştım..
Evet.. Yerel seçimin yenilgisi sonrası “düşkün” Abdulkadir başladı AK Parti iktidarına akıllar ve ayarlar vermeye..
Ama yazdığı akıl verme yazsında; AK Parti’ye kaş yaparken gözünü çıkardı..
Ne yazdı bu düşkün, cahil Abdulkadir?
“Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın ve gezi eylemleri sanıklarının cezaevlerinde tutulmasının AK Parti iktidarına ne yararı oldu? Zararı oldu.. Ben ce bunlar çıkarılmalı” falan ahkamları kesti..
Sen kimsin ulan düşkün Abdulkadir? Haddini bil..
Ateş düştüğü yeri yakıyor.. Senin umurunda mı Şehit aileleri her gün kahrından yanıyor..
Evet.. Değerli okuyucular..
Bu düşkün Abdulkadir, aslında yazdığı bu yazısı ile yalakalık yaptığı AK Parti iktidarını topluma ve dünya kamuoyuna ihbar etti..
“Selo’nun, Osman Kavala’nın tutuklu kalmasının AK Parti’ye ne yararı var?” ifadesinin anlamı ne demek?
“yahu, yargıya müdahaleler yaptınız, bunlara cezalar verdirttiniz ve halen cezaevlerinde kasten tuttunuz ama bakın yerel seçimlerde yenilgi aldınız, demek ki size yararı olmamış, bence acilen bir yolunu bulup, bunları serbest bırakın”..
Evet.. Düşkün Abdulkadir’in yazı mesajının tek anlamı budur..
İşte haddini aşan bu cahil Abdulkadir, bugün ki yazısında da AK Parti iktidarına; bu Türkiye düşmanlarını Hukuken nasıl çıkarılacağı yönünde yol gösteriyor..
Neymiş.. Özgür Özel bugün ki Erdoğan görüşmesinde Gezi Dosyası sunup, tahliye talep edecekmiş..
Bu da ne demek?
“Sayın Erdoğan, yargıya müdahale ettiniz, bunları tutuklattırdınız, lütfen şimdi de yargıya müdahale edin ve bunları serbest bırakın”..
Başka hiçbir anlamı yok..
Ve bakın cahil Abdulkadir, AK Parti’ye bu bölücü hainlerin cezaevlerinden çıkarılması için küstahça nasıl Hukuki yollar gösteriyor?
Diyor ki; “Özgür Özel’in bu talebi bu girişimlere sebep olabilir. Ben Hukukçu değilim ama Hukukçulardan aldığım bilgilere göre TCK.’nun 312. Maddesinden mahkum olan Gezi eylemcileri, şimdi TCK’nun 311. Maddesi gereğince yeniden yargılanıp, AİHM kararları da delil gösterilerek, serbest kalabilirler” falan..
Ve gösterdiği cahil gerekçeye bakın.. Düşkün Abdulkadir diyor ki;
“ya bu Gezi eylemcileri Hükümeti yıkma girişimlerinde, emellerinde bulundukları ve bu yönde terör eylemleri gerçekleştirildikleri için ceza aldılar..
Amma.. Gezi eylemcileri hakkında şikayetçi olan mağdur hükümet kabinesi olan bakanlar şimdi yok.. Anayasa değişti, bakanlık sistemi ortadan kalktığı için, Gezi davasının da mağdurları haliyle ortadan kalkmış oluyor..
Yani.. Artık mağdurları olmayan bir davanın mahkumiyeti yeniden yargılanma ile ortadan kaldırılır..
Bak.. Bak..
Cahil Abdulkadir, bilmediğin şeylere burnunu sokma..
Ve madem ki sen bu kadar delikanlı adamdın da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye hakkında yargı şekli ihlal kararları verdiğinde niye AK Parti iktidarına,
“Ey iktidar.. İmza attığın ve kararlarına uyacağın AİHM, bak ihlal kararı vermiş. Niye uymuyorsun?” demedin? Diyemezsin düşkün Abdulkadir..
Bırak bu cehalet kahramanlıklarını..
Ulan akıl ve Hukuk fukaraları.. Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu’nun 311. Maddesinin detayını biliyor musunuz?
Sanık veya Sanıklar lehine hangi hallerde “yeniden yargılanma yapılabilir?” gerekçelerinizden haberiniz var mı?
Ve en önemlisi “Artık Anayasa değişti, o zaman ki hükümet bakanları artık yok” diyorsunuz ya …
Bre zeka özürlüler.. Dava o zaman açıldı ve mağdurlar şikayetçi oldu, bunlarda cezalar aldılar..
Şimdi kendinize göre çıkaracağınız sözde uydurma gerekçeleriniz, geriye dönük kazanım asla olmaz..
Yok eğer.. Şuan ki iktidar.. AİHM Kararına dayanarak bu bölücüleri Cezaevlerinden kurtarma yolunu seçer ise; o zaman iktidar “AİHM kararlarını zamanında uygulamadığı için” kendisini de yargılamış ve kendini mahkum etmiş olur..
Evet.. Bu düşkün Abdulkadir’in bu gün ki yazsında ki en skandal benzetme ise şu;
“Anayasanın değişimi ile Erdoğan imkanlardan yararlanıp, yeniden adaylık yolunu açtı, o zaman Gezi eylemcileri de bu Anayasa değişiminden yararlanabilirler”..
Benzetmeye ve eşleştirmeye bakın?
Takdiri… AK Parti kurmaylarına ve Hukukçularına bırakıyorum.
Evet.. Düşkün, yalak Abdulkadir Selvi.. Senin Gezi eylemcilerini yeniden yargılanmasını sağlamasını isteyip, sarıldığın TCK. 311. Madde, bak yeniden yargılanmalar için hangi delilleri öngörüyor?
“CMK Madde 311,
(1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.
(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.”
*Aman düşkün Abdulkadir.. Sakın AİHM gerekçesine sarılma.. Dedim ya o zaman iktidar AİHM Kararlarını zamanında uygulamadığı için kendisini de yargılamış olur ve istifa etmesi gerekir..
Bu Haber 78147 Defa Okunmuştur