GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
MHP, yani; Milliyetçi Hareket Partisi, Ülkücü Hareketin siyasi aksiyonudur..
Yani; varmak istediği davsında tercih ettiği siyasi kuruluştur…
Yani; davasının hedeflerinde yapılan yanlışlıkları gördüğü zaman, MHP’ye de rest çekip, “kendine gel” diyebilecek ayrı bir teşkilat, resmi olarak ayrı bir dernektir..
Ülkü Ocaklarının çekirdekleri olarak bizler böyle biliriz, daha doğrusu Başbuğ Türkeş’in Ülkü Ocaklarına yaptığı sıkı tembihtir..
“Biz partici değil, dava adamlarıyız.. Ne kadar oy aldığımız önemli değildir”..
Ve bu sözün ispatı .. 3 kişi ile başlayan aktif siyasi hareket, milletin gözünde yükseldikçe yükseldi..
Alparslan Türkeş, Osman Bölükbaşı ve Mehmet Altınsoy.. Allah hepsine rahmet eylesin..
Kısa bir uyarı noto da ekleyeyim; 12 Eylül 1980 Askeri darbesinde Mamak Askeri mahkemelerinde yargılanıyoruz..
Türkeş’i ve MHP’yi “organik bağınız var” diye Ülkü Ocakları hanesinde gelişen olaylar ile ilintilendirilip, yargılamak, Türkeş’ide idam etmek istediler..
Türkeş’te dedi ki “Evet bu milliyetçi gençler MHP sevdalıları, bizi destekliyorlar ama onlar ayrı bir dernek, bir ayrı bir siyasi teşkilatız.. Amacınız başka, istediğinizi yapın”..
Evet.. MHP ayrıdır, Ülkü Ocakları ayrıdır…
Ama bugün Ülkü Ocakları Genel Başkanları sürekli MHP Genel Başkanının arkasında badigart ve koruması gibi durdular, MHP siyasetinden paylar kapmak isteyip, kotluk sahibi oldular..
Bakın, bizim zamanlarımıza bakın..
Hiçbir Ülkü Ocakları Genel Başkanı, 12 Eylül 1980 öncesi milletvekili olmaya yeltenmemiştir, Türkeş’in hiçbir zaman arkasında badigart ve koruması gibi durmamıştır..
Ali Batman, Selahattin Sarı, Muharrem Şemsek, Muhsin Yazıcıoğlu gibi isimleri Türkeş milletvekili mi yapmayacak tı?
Yapardı .. Hem de seve, seve…
Ama… “Siz siyasete bulaşmayın… Davanızı alet etmeyin” diye nasihatlerde bulunmakta idi..
Şimdi ki Ülkü Ocaklarına bakıyorsun, O efsane Ülkü Ocaklarının yerinde yeller esiyor..
Ülkü değil, çay ocağı.. Seçimlerde afişler asma ocağı..
O’na buna saldırma ocağı ..
O eski ocakların ne şevki var, ne de toplumda sevgisi, saygısı var..
Binlerce şehit vermiş, binlerce vatan evladı ağır işkenceler görüp, zindanlarda ömürlerini heba etmiş ve binlercesinin evi-yurdu dağılmış kutsal bir otağın adresidir MHP..
MHP’nin ve Ülkücü Hareketin davasınsın ana temelinde Türk Milliyetçiliği, Turancılık vardır.. Kızılelma vardır..
Peki, şuan ki, yani Devlet Bahçeli ve etrafında ki zatlar bu hedefleri temsil ediyor mu? Veya ölümüne bu dava hedeflerini savunuyorlar mı?
Asla … Zerresi yok … Şimdi ispat edeceğim…
Efendim… Bahçeli ve ekibi 2016 yılının ortalarından bu yana “Ümmetçi” AKP iktidarına koşulsuz destekler veriyor, AKP’yi eleştirenlere AKP’lilerden daha çok cevaplar verip, hakaretler ediyorlar…
11 Genel Başkan yardımcısının seks kasetleri kumpası ortaya atıldığında, hem de seçim arifesinde; MHP’ye “hayırsever oyları” ile sahip çıkan ve MHP’ye oy verilmesi çağrısında bulunan CHP olmuştu..
Amaç ortada idi.. Seçimde MHP’yi baraj altında bırakmak ve oyları baraj gereği AKP hanesine kaysın diye…
Lakin, gelin görün ki şimdilerde CHP’ye çok büyük vefasızlıklar yapıldığı gibi her gün ağır hakaretler, tehditler savuran maalesef Bahçeli ve ekibi..
Ne olacak? Hiç bir şey… Çünkü sizler millet nezdinde güvenirliğinizi tamamen kaybettiniz…
Ülkü neferleri sizlerden koptu.. Sizlerde birçok Ülkü neferini çeşitli oyunlarla partiden ihraç edip uzaklaştırdınız..
MHP’yi davanın değil de, siyasi ve bazı menfaatlerin otağı, adresi haline getirdiniz…
Çeşitli menfaatler uğruna Türk milliyetçiliğini hiçe sayan AKP iktidarına da sayısız yalakalıklar, fedailikler yaptınız..
Siz ne Türk milliyetçisiniz, ne de Ülkücüsünüz..
Ülkücülük maskesiyle işi götürüyorsunuz..
Yani; Bozkurt postuna bürünmüş, Ülkücülükten geçinen tilkiler grubusunuz..
3 Mayıs Türkçüler bayramında baktım… Bahçeli dahil hepsi soysal medya sayfalarında kutlama paylaşımları yapıp, Türk milliyetçiliği ahkamlar kesiyorlar..
Eee ben şimdi “organik” bir Ülkücü ve MHP’li olarak size soruyorum; “Hangi yüzle Türkçüler bayramını kutladınız?”
Öyle yılda bir Türkeş’in mezarına gidip sulamakla, 3-5 çiçek atmakla, sayfalarda, ekranlarda ahkamlar kesmekle Ülkücü, milliyetçi olunmaz..
Hadi alayınıza soruyorum.. Eğer Siz Ülkücü yapıya sahip, Türk milliyetçisi iseniz; buyurun destekler verdiğiniz iktidarın döneminde gidin TRT ekranına çıkın ve “Ne Mutlu Türk’üm diyene” diyebilecek misiniz?
Diyemezsiniz…
Hani şeref ve namusunuza yemin içmiştiniz, Türkiye’nin her tarafına andımızı yazıp, okutacaktınız?
Destek verdiğin iktidar yasakladı, 2 yıl öncesinde yüksek mahkeme yeniden okutulması için yasak kararını kaldırdı ama okullarda andımız okutulmuyor…
Ve sizler …. Seyrediyorsunuz … Müdahalede edemiyorsunuz, edemezsiniz….
Türk milliyetçisiniz öyle mi? Koşulsuz destek verdiğiniz ümmetçi iktidar açık, açık ilan etti; “Her türlü Milliyetçiliği ayaklar altına alıyoruz ve alacağız”..
Şimdi sizler ayaklar altında mısınız? Kükreyemiyor sunuz.
Siyasi menfaat uğruna geçen seçimlerde Şehitlerimizin baş katili Apo denilen İmralı canisinden yardım alan ve mektubunun TRT’de okutulmasına, yine caninin aranan hain kardeşi, Şeehitlerimizin katili Osman’ın TRT’ye çıkarılmasına ses çıkaramadınız..
Geçmişte hepinize yapılan hakaretleri burada saymaya gerek yok.. Sizlerinde binlerce kez “şeref ve namusunuz” üzerine nasıl yeminler ortaya atmanızı ve sonucunda yeminleri unuttuğunuzu buralardan anlatmaya artık gerek yok..
Millet biliyor..
Şimdi sizler verdiğiniz bu kadar ağır tavizler sonucu hangi yüzle çıkıp Türkçülük bayramını kutluyorsunuz?
VE BU MHP’DE “ÜLKÜCÜLÜK” KAVGASI VE SÖZDE “ÜLKÜCÜLÜK” DERSİ
İşte anlattığımız bu MHP’de şimdi bazı isimler biri birini satmışlar, birbiri arkasında gıybetlerini yapıyorlar..
Yani “yahu şunu ciddiye almayın” gibilerinden biri birlerinin üzerine çıkmaya çalışıyorlar mış..
Kimden öğrendik bu kavgayı?
MHP’nin uluyan milletvekili Cemal Enginyurt’un, partide ki bazı arkadaşlarına mesaj vermek istediği ve paylaştığı tweetlerinden..
Önemli şeyler ifade ediyor..
Eğer bu çatı menfaatler çatısı haline gelmeseydi kimseler, kimseler hakkında böyle gıybetler yapmazdı..
Herkes iktidarın gözdesi olma şovunda, şirin gözükme çabasında..
Şimdi bu Cemal efendi biliyorsunuz .. Şovcu, yalaka ve Ülkü davasının efsane isimlerine saldırıp, hakaretler eden bir zat..
Geçen kampanya akşamı da bu heyecanından Erdoğan içinde “Sayın Genel Başkanımız Erdoğan” yazmıştı..
Şimdi Cemal bu günlerde CHP’de birçok ismi ve bazı gazetecileri sokak kabadayısı gibi tehdit edip, karşılaştığında da saldıracağını yine tweetleri ile ilan etmişti..
Semih Yalçın’da keza aynı yolun yolcusu ..
Anladığım kadarı ile uluyan Cemal’in tehdit ettiği bir isim ile parti yöneticilerinden bazıları sitemli konuşmalar yapıp, tehditler yağdıran Cemal’i çekiştirmişler..
Ve sitem eden isme demişler ki; “Yahu, Cemal’in söylediklerini ciddiye alıp, kafayı takma.. Biz onunla aynı fikirde değiliz.”
Tabi Cemal’de arkasında konuşulan bu sözleri, daha doğrusu kendinin nasıl satıldığını öğrenmiş..
Ve bu partili arkadaşlarına tiwtter’dan şu anlamlı mesajları paylaştı;
“Üslubum sert olabilir, Nazik(!) ve kibar(!) bulmayabilirsiniz, Agresif ve kaba(!) diyebilirsiniz, Tarzınız bana uymaz, Aynı dilden konuşmayız, Olayları benim gibi görmezsiniz, Hepsini anlayışla karşılarım. Lakin! Aynı parti de, aynı gemideyiz, benim hakkım da gıybete ne gerek var?
Gıybet ederek arkamdan kuyu kazacağınıza, MHP ve Devlet Bahçeli düşmanı olduğu için yazdıklarıma "Cemalin söylediklerini ciddiye almayın" diyeceğinize, biz onun gibi düşünmüyoruz diyerek sahte itibar göreceğinize fikrinizi yazsanız, sizin görüşlerinizi okusak da bilgilensek diyorum.”
Evet Cemal … Herkesin bildiği gibi sende kendini tarif ediyorsun … Kabasın, şovcusun
Ve Cemal … Hızını alamamış ki ayrı bir tweet daha atarak, güya arkasından konuşup, gıybetini yapan partili arkadaşlarına sözde “Ülkücülük” dersi vererek, Ülkücünün kimler olabileceği konusunda mesajlar veriyor..
Cemal’in bu konuda ki twetti de şöyle;
“ÜLKÜCÜ; Liderine sadakat, Partisine hizmet, Arkadaşlarına vefa, Muhtaçlara uzanan el, Gıybetten uzak, Dedikodudan nefret, Milletine aşık, Bayrağa sevdalı, DEVLETE FEDAİ, TÜRKLÜK GURURU, İSLAM AHLAKI, gibi güzel haslatlere sahip, güzel insana denir. SELAM OLSUN ÜLKÜCÜ OLANLARA..”
Evet ..Uluyan Cemal … Selam olsun gerçekten Ülkücü olanlara..
Bir kere senin bu Ülkücü tarifi; sana ve kızgınlığına göre yapmışsın..
Lidere değil, Ülküsüne, davasına sadakat..
Ülkücü, kimseleri ayrıştırmayan, kimselere hakaretler etmeyen, saldırmayan, iftiralar atmayan örnek insanlardır..
Sen ve diğerleri ne yapıyorsunuz...? Her gün herkese iftiralar, hakaretler, tehditler gırla..
Birde kendinize göre bir slogan ayarlamışsınız; “Ülkücü Hareket hesap sorar” …
Yahu Allah aşkına artık Ülkücüleri bu anlamda ağzınıza almayın, saldıracaksanız, intikam alacaksınız gidin kendiniz saldırın.. Hiçbir şeyden haberleri olmayan garip Ülkücüleri kullanmayın..
Ülkücü sokak eşkıyası mı ulan?
Saldırıları, yumrukları değil, fikirleri ortaya koyun, fikirleri..
Evet… Cemal … Eğer sende de zerre kadar delikanlılık var ise; “Cemal’in söylediklerini ciddiye almayın” denilmiş ise istifa edersin, onurunu kurtarır, kendini savunursun..
Hadi bu kavgada sana iyi şanslar uluyan Cemal ..
Daha öncede vurgulamıştım, şimdi de aktarayım, bilmeyenler neden sana “uluyan Cemal” dediğimi bilsinler..
Biliyorsunuz Cemal Enginyurt, gidip Tanrı dağının eteklerinde Kurt gibi uludu..
Ve Ülkücülerin de Kurt gibi uluduğu imajını sergiledi..
Halbuki bizim davamızda böyle bir hareket, sevda, ifade yoktur.. Bozkurt sadece esareti kabul etmeyen bir simgemizdir, sembolümüzdür
Kurt ulur, insan düşünür ve konuşur … Unutma Cemal
Bu Haber 1307269 Defa Okunmuştur