"MESAM, SANAT VE SANATÇI ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR KALEDİR" diyen CHP Genel başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze akkuş İlgezdi, MESAM'a siyasi operasyon yapılmasınını ve yandaş Kayyım atanmasının sanat ve Sanatçının özgürlüğüne Hukuki darbe yapıldığını vurgulayarak; "Bu anti-demokratik baskılara boyun eğmeyeceğiz" dedi
CHP'li İlgezdi; tepkilerini şöyle sürdürdü;
"Ülkemizde kurulmuş olan ilk dört meslek birliğinden biri ve müzik eserleri alanında ilk meslek birliği olan MESAM, 1986 yılından beri 32 senedir eser sahiplerinin mali haklarının takibi ve toplu temsili amacı ile kurulmuş bir meslek birliğidir.
MESAM kurulduğu günden bugüne, sanatçılar arasında din, dil, ırk, cinsiyet ve müzik türü ayrımı yapmaksızın, herkese saygı ve eşitlik çerçevesinde yaklaşmış, sanatın ve sanatçıların sorunlarına meslek ahlakı çerçevesinde çözüm üretme çabasında olmuştur.
Telif hakları alanında, ülkemizin hafızası, arşivi ve öncüsü olan MESAM’ın son aylarda kamuoyuna hedef olarak gösterildiğini üzülerek izliyoruz. Bu bakımdan, 5 Mart 2018 günü, Kültür Bakanlığı tarafından MESAM’a kayyum atanmasını da, siyasi bir operasyon olarak yorumluyoruz.
Öncelikle bilinmesini isteriz ki, MESAM’ın hâlihazırda hesap verebilir, şeffaf ve meşru yollarla seçilmiş bir yönetimi varken, bu yönetimin görevden alınması ve yerine kayyum atanması kabul edilemez.
MESAM’ın meşru yönetimince, 11 Mart tarihinde Kongre çağrısı yapılmasına karşın, kongreye bir hafta kala, olağan kongrenin ertelenmesi ve üç ay içinde olağanüstü kongre yapılmasının istenmesin akıl ve mantıkla izah edilebilecek yönü yoktur.
Böylesi bir tutumun ardında yatan mantık, basitçe, sanatı ve sanatçıları da kamplara ayırmaya çalışmakla izah edilebilir. “Benim sanatçım iyi, senin sanatçın kötü” yaklaşımı, toplumda var olan kutuplaşmayı daha da derinleştirir. Oysa sanatçı her şeyden önce düşünerek üreten, ürettiğini yorumlayan, dünyayı ve çevresini baskı altında kalmadan sorgulayandır.
Sanat ise sanatçının en güçlü mesajıdır. Zira sanat toplumun hem yaratıcı gücünü geliştirir, hem de insani niteliklerini yüceltir.
Biliyoruz ki, sanat, her şeyden önce özgür bir ortam ister. Bu yüzden, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Sanatsız kalmış bir milletin, hayat damarlarından birisi kopmuş” demektir. Çünkü sanatçı; özgürlüğün var olduğu bir ülkede düşünebilir, düşündüğünü üretebilir, ürettiğini toplumun hizmetine sunabilir.
Bu yüzden sanat özgürlüğünün bulunduğu, sanatçının özgürce düşünüp, eserini yaratabildiği toplumlar özgür ve gelişmiş toplumlardır.
Bu bakımdan MESAM, Türkiye’de sanat ve sanatçı özgürlüğü için vazgeçilmez bir kaledir.
Sonuç olarak, MESAM, sanata karşı bir hukuk darbesi olarak gördüğümüz bu kayyum kararına karşı, binlerce duyarlı üyesi ile direnecek ve bu haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe boyun eğmeyecektir.
Türkiye’nin aydınlık sanatçıları bu hukuksuzluğu da tarihin karanlığına mahkum edecek güçte ve dirençtedir"
Bu Haber 398027 Defa Okunmuştur