GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Evet… Dünya insanlığı görünmeyen bir virüs belasına teslim olmuş vaziyette.. Çaresizce herkes bir şeyler yapmaya, korunmaya çalışıyor ama imanın ve paranın kimde olmadığı gizlilik gibi bir bakıyorsun ummadığınız insanlarda virüs çıkıyor..

Açıkçası dünya insanlığı “Lokman hekimini” arıyor, dünyayı kurtaracak insanı arıyor..

Dünyayı var eden yüce Allah, biran önce bu belayı tüm insanların defeder inşallah ..

Tabi biz elhamdülillah Müslüman ülkeyiz.. Tabi ki ülkemizde Müslüman olmayanlar, Türk olmayanlarda yaşamakta.. Onlarda bizim insanlarımız, kardeşlerimiz..

Hele, hele böyle bir belalı ortamda birbirimizi dışlamak hiç kimsenin hayrına değil..

Ne diyor ülkeyi, devleti yönetenlerimiz?

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın”..

Eyvallah … Dört, dörtlük bir mesaj ..

Türkiye Cumhuriyeti devleti bu corona virüs belası ile mücadele ediyor, etmesine de; birçok yanlış şeylere de imza atıyor..

Devletin mücadelesi adına “bilim kurulu” oluşturulmuş ama sanki “din kurulu” kararlar almış gibi uygulamalar ortaya sergileniyor..

Bir bakıyorsun din bezirganları ortaya fırlamış, “ümmetçi” kafası ile mücadelede iktidara yalakalıklar sergiliyorlar, virüs ile mücadeleye tam anlamı ile sinir katıyorlar, balta vuruyorlar..

Mesela Diyanet İşleri Başkanı çıkmış, güya virüsle mücadele çağrısı yapıyor ve diyor ki;

“Dinen haram olan sigarayı bırakın, virüse karşı bağışıklığınızı güçlendirin”..

Böyle bir cahillik olur mu? Bu senin işin mi be sözde Din işleri başkanı?

Dinin, Kuran’ın neresinde sigaradan ve haramlığından bahsediliyor?

Hadi diyelim dinen haram.. Hadi delikanlı isen devleti yönetenlere çağrı yap, de ki;

“dinen haram olan içki ve sigara üretimi yapan her yeri kapatın, bunlardan vergiler almayın, kazançlar sağlamayın, devlet eliyle kumarlar oynatmayın” ..

Diyemezsin ….

Yahu virüs dünyada herkesin kapısını çalıyorken sen kalkmış işin olmayan, sağlık işi üzerinden, din bezirganlığı yapıp açıklamalar yapıyorsun …

Öte yandan yöneticilerden kim ağzını açıyorsa; “Ümmet” diyor.. Yahu kardeşim burası Türkiye ve bu ülkede yaşayanların hepsine de “Türk milleti” denir..

Bırakın Allah ile vatandaşın arasına girmeyi de bu virüs belası ile “insan unsurunu” baz alarak adam gibi mücadele verin, vermek zorundasınız ..

Evet .. Birey olarak hepimizin virüsten korunmak adına mücadeleye destek vermek zorundayız, en azından kendi sağlığımız için, evlatlarımızın, yakınlarımızın, insanlarımızın, milletimizin sağlığı için; herkes elinden geleni yapmalıdır..

Ve devletin virüs mücadelesinde aldığı kararlara da uyup, belayı hep birlikte defetmeliyiz..

“Evde kalın” denildi millete.. Millette saygı duydu ve uydu.. Yüzbinlerce işyerleri kapatıldı.. İnsanlar daha ilk günden perişan olmaya başladı ..

Eee yandaş havuz medyası manşetler atıyor ya; “Virüsten zarar görenlere 114 milyarlık süper destek paketi açıklandı”..

Dahası yıllardır halkın hiçbir sıkıntısını dile getirmeyen, grup toplantılarında çıkıp, Kadırgalı Eşref rolünü üstlenen, ona, buna narlar savuran Devlet Bahçeli’de çıkıp diyor ki;

“Paket süper, tam destek veriyoruz”..

Sen neye tam destek vermedin ki? Hem de şartsız, koşulsuz… Hangi günü halkın yoksulluğundan, biberden, soğandan, işsizlikten, geçim sıkıntısından bahsettin ki sen?

Senin derdin mi var? Tabi ki “süper” diyeceksin..

Ne çıktı destek paketinden?

“Patrona para, yoksula dua, yaşlılara kolonya”..

İşi, aşı, emeği elinden alınan bu insanlar nasıl ekmek alacaklar, nasıl faturalarını yatıracaklar, günlerce nasıl geçim şartlarına dayanacaklar?

Allah’ın rızası adına bir düşünün ve vicdanınıza sorun..

Yoksul ve perişan olmuş insanlara bir şeyler vermedikleri gibi, bazı bakanlar çıkmış evde kalanların internet yolu ile nasıl fatura yatıracaklarını tarif ediyor..

Ona, buna milyon dolarlar aktaran Kızılay’dan, Başkent doğalgazdan, elektrik şirketlerinden “3 ay, 5 ay faturalar bizden” veya “kesmeyeceğiz sözlerini duydunuz mu?

Hayır….

Sahi bu Kızılay ve başkanı nerede?

Öyle gazel çeker gibi Müslümanlıktan bahsetmek, din bezirgânlığı yapmakla yürümüyor bu gemi beyler, bayanlar..

Müslüman mıyız? Elhamdülillah

Müslüman, Müslüman olmayanları da kendisi gibi düşünür..

Ne diyor hadis te; “Komşusu aç iken, kendisi tok yatan bizden değildir”..

Hadis te diyor mu? “Müslüman komşusu aç yatarken”..

Demiyor.. Yani; “hangi din ve ırktan komşu olursa olsun, yoksul, aç kokmuşuna sahip çıkacaksın” diyor…

Eee o zaman “vatandaşı aç iken, kendisi tok yatan devlet bizden değildir”..

Hani devleti yaşatmak için insanı yaşatacaktınız? Böyle yoksul ve çaresiz şekilde mi sahip çıkacaksınız..

Aile Bakanlığı ve Belediyeler bile şartlı ve ellerinde ki listelere göre yardım yapıyorlar…

Yahu bu işin artık şartı-şurtu mu olur.. İşini, aşını kapattığın ve elinden aldığın vatandaşı tıkmışsın eve çaresizce kıvranıyor..

Bu mu Müslümanlık?

VE MİLLİ EĞİTİM BAKANI, SİZ HALA O KOLTUKTA OTRUYOR MUSUNUZ? İSTİFA ETMEDİNİZ Mİ?

Ve bu corona belasından dolayı okullarımız da tedbiren kapatılıp, tatile girdi..

Şimdilik bildiğim kadar 1 haftalık tatil … Bela gitsin de başımızdan, 4 hafta tatil olsun

Milli eğitim Bakanlığı da bu tatil zamanı boşa gitmesin diye “uzaktan eğitim” yolu ile yani internet ağı yolu ile eğitim projesini ortaya koydu..

Bu uzaktan eğitim; TRT’nin; EBA Tv yolu ile olacaktı..

Nedir EBA? “Eğitim Bilişim Ağı” ..

Bir gün önce si Eğitim bakanı bey, ilk denemeyi kendisi yaptı..

Gelin görün ki ertesi günü Uzaktan Eğitimi fırsatı ile tam bir rezalet, skandal sergilendi..

İlahiler ile çocuklara ve ortaöğretim gençlerine eğitim veren bu EBA Tv, uzaktan eğitim dersleri sırasında eski başbakan Adnan Menderes’in idam edilmesini, şekilleri ile gösterdi.. Daha sonra yine bir bedevi toplulukta kafaların kılıçla kesilmesini gösterdi..

Millet isyan etti ve Bakan bey çıktı ne dedi?

“vallahi çok güvendiğim ekibim tarafından aldatıldım.. güvendiğim için kontrol edemedim.. Bu görüntüleri tasvip etmiyorum, tam anlamı ile rezalet”…

Yani benim de anladığım şu oldu; “Bakan bey, Bakanlığında iktidar değil, bir memur gibi, onun ayağını kaydıracak bakanlık ve TRT elemanları var”

Yani bakan beyden hiç korkmadan, çekinmeden projesini resmen bombalayıp, çöpe attılar..

Peki, bu idam sehpası görüntülerinin Eğitim tv’de ne işi var?

Eee, “Adnan Menderes’i, CHP ve iktidarı idam ettirdi.” mesajını verecekler ya … Yahu Eğitimi bile siyasi emellere alet etmek hangi vicdana sığar?

Sonra dersi veren bir “türbanlı” kadın öğretmen getirdiler ekrana ..

Kılık ve kıyafeti ile insanları hor gören, ayrıştıran şerefsizdir ama her kesimin izlediği Eğitim ekranında rol model olarak türbanlı kadın öğretmenin gösterilmesi, “ümmet” mantığından başka bir amaç taşımadığı açıktır..

Hadi, modern giyimli bir kadın öğretmende koymayın.. Bir erkek öğretmen ekrana getirseydiniz.. Allah bilir bu erkek öğretmeni de sakallı olarak çıkartırdınız..

Yani nereye baksan “din bezirganlığı” …

Şimdi, özel Okulları olan Milli Eğitim Bakanına soruyorum;

“Sizin sahibi olduğunuz özel okulunuzda; türbanlı öğretmen var mı? Varsa kaç tane?”

Bildiğimiz kadar yok …

Dedim ya Bakan bey, bakanlık koltuğunda otouryor ama kendisi iktidarda değil..

Bütün bu işlemlerde kendisinin bilgisi dışında geliştiği de kesin..

Evet ..Bakan bey.. Çıkıp millete dert yanma .. Kendinin de “rezalet” olarak ilan ettiğin bir eğitim görüntülerinden sonra derhal istifa etmen gerekirdi ama siz hala o koltukta dert yanarak oturuyorsunuz..

Anladığım kadarı ile birkaç kişiye soruşturma açmakla bu o koltukta oturmayı sürdürme çabasındasınız

Hele, hele yakışır mı bir Eğitimciye?