Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin ‘İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı’nda konuştu. Yerel seçim öncesi yapacakları ‘Hamle Toplantıları’nın konseptini açıklayan Karamollaoğlu, Saadet Partisi Milletvekili Prof. Cihangir İslam’a karşı başlatılan linç kampanyasına sert bir dille tepki gösterdi.
İktidara ‘bu ülkeyi siz mahvettiniz' diyen Karamollaoğlu, “Türkiye'nin bekası ile AKP'nin bekası aynı kefeye konulamaz. Ne ulemadan ne de ilim erbabından bir tane eleştiren çıkmıyor. Ne hakimler gerekeni yapabiliyor ne de gazeteciler doğruyu söylüyor. Babayiğitseniz çıkın doğruları söyleyin bakalım! Herkes bilsin ki yalakalarla bu ülke ayağa kalkamaz” dedi.
“Gelecekten umudunu kesen milyonlara ‘çare var' diyoruz” diyen Karamollaoğlu “Atanamayan Öğretmen kardeşim çare var. Ay sonunu getiremeyen işçi kardeşim çare var. Oğluna okul pantolonunu alamayan babalar için çare var. KHK mağduru yüz binler için çare var. Temiz ve ahlaklı siyasetin icra edilmesi için çare var. Rüşvet, yolsuzluk iltimas, adam kayırmanın önüne geçmek için çare var. Dış Politikada dik durmak için çare var” dedi.
Saadet Partisi Genişletilmiş İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısını yoğun bir katılımla gerçekleştirdi. Holiday İnn Otel'de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, partisinin 2019 Yerel Seçimler öncesi yapacağı Hamle Toplantıları'nın konseptini de kamuoyuyla paylaştı. ‘Türkiye'nin geleceği için çare var' konseptini duyuran Karamollaoğlu, Türkiye'nin önünde önemli bir seçimin olduğunu hatırlattı.
“ÜLKEYİ KABİLE DEVLETİ GİBİ YÖNETENLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Türkiye'nin bugün büyük bir sıkıntı yumağı ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, “Bakınız; Vatan millet diyerek; kul hakkına giren. Akrabalarına yandaşlarına ulufe gibi kadro dağıtan, ihalelerden pastanın en büyük dilimini almak için yarışanlarla karşı karşıyayız.
Milletin partisiyiz diyerek; servetlerine servet katan, kendinden olmayan herkesi susturan, bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Geçmişte bu ülkede yaşanan hukuksuzlukların, adaletsizliklerin hesabını sormak için yola çıktılar.
Ancak şimdi adaletin üzerine beton döktüler. Adaletsizliği, adalet diye pazarlayanlarla karşı karşıyayız. Her cuma hutbelerde okunan ‘Allah iyiliği, adaleti ve akrabayı gözetmeyi emreder' ayetini akrabaları devlet kadrolarına yerleştirmek, bütün kurumları aile şirketine çevirmek olarak algıladılar. Geldiğimiz noktada Türkiye Cumhuriyeti’ni bir kabile devleti gibi yönetenlerle karşı karşıyayız” dedi.
“YALAKALARLA BU ÜLKE AYAĞA KALKAMAZ”
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. N. Cihangir İslam'a karşı başlatılan linç kampanyasına da değinen Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Efendim neymiş mesele? İddia ediyorlar ki Cihangir İslam Bey yaptığı konuşma ile 15 Temmuz darbesine karşı gösterilen direnişi aşağılamış, darbenin yanında yer almış! Hayatı boyunca FETÖ ile bir kere bile yan yana gelmemiş bir insanı, FETÖ ile yıllar boyu iş tutmuş insanların darbeci diye eleştirmesi akla mantığa sığar mı?
15 Temmuz gecesi daha cumhurbaşkanı çağrı yapmandan sokağa çıkan ve sabaha kadar darbecilerle mücadele eden bir insanın bu duruşu aşağılaması akla mantığa sığar mı? Biz biliyoruz ki burada mesele Cihangir Bey'in hakikatin tarafında tavizsiz bir şekilde duruyor olmasıdır.
Ya bu ülkeyi siz mahvettiniz. Türkiye'nin bekası ile Ak Parti'nin bekası aynı kefeye konulamaz. Ne ulemadan ne de ilim erbabından bir tane eleştiren çıkmıyor. Ne hakimler gerekeni yapabiliyor ne de gazeteciler doğruyu söylüyor. Babayiğitseniz çıkın doğruları söyleyin bakalım! Herkes bilsin ki yalakalarla bu ülke ayağa kalkamaz.”
“ÇARE VAR DİYORUZ”
Bütün olumsuzlara rağmen çarenin olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, yaşananları şöyle ifade etti: “Kardeşlerim iktidar sahipleri yoruldular artık milletimizi yoruyorlar. Yıprandılar artık memleketimizi yıpratıyorlar. Kirlendiler artık ülkemizi kirletiyorlar. Kendi partilerinin bekası ile Türkiye'nin bekasını bir görüyorlar. Adeta Türkiye'nin kaderi ile partilerinin kaderini bir tutup milleti tehdit ediyorlar.
Bakınız ülkemizin ve yeryüzünün hali ortadadır. Biz bütün bu çürüme ve bozulma görüntülerine rağmen ümit varız. Çünkü ümitsizlik bizim inancımızda yoktur. Şartlar ve yaşanan gelişmeler ne olursa olsun hem ülkemiz hem de bütün insanlık bizim ayağa kalkmamızı beklemektedir.”
“KHK MAĞDURU YÜZ BİNLER İÇİN ÇARE VAR”
“Bu sebeple biz bugün Gelecekten umudunu kesen milyonlara ‘çare var' diyoruz” diyen Karamollaoğlu, çare bekleyenlere şu sözlerle seslendi: “Atanamayan Öğretmen kardeşim çare var. Ay sonunu getiremeyen işçi kardeşim çare var. Oğluna okul pantolonunu alamayan babalar için çare var. Beton mezarlıklara çevrilmiş şehirler için çare var. Üretime dönük yatırımlar yapılması için çare var. Yüksek enflasyondan kurtulmak için çare var.
Kaynaklarımızın toprağa gömülmemesi için çare var. Yaşanılabilir şehirler, müreffeh sokaklar için çare var. KHK mağduru yüz binler için çare var. Temiz ve ahlaklı siyasetin icra edilmesi için çare var. Rüşvet, yolsuzluk iltimas, adam kayırmanın önüne geçmek için çare var. Dış Politikada dik durmak için çare var. Irak, Suriye, Afganistan, Keşmir, Filistin, Kudüs için çare var.”
“ÇARE SAADET PARTİSİ'DİR”
İktidar mensuplarına seslenen Karamollaoğlu, “Bu millet size mecbur değil. Bu memleket size muhtaç değil. Milletimiz için çare var. Ülkemiz için çare var. Yolsuzluğun, rüşvetin, adam kayırmanın olmadığı, yetim hakkının yenmediği temiz belediyecilik için çare Saadet Partisi'dir. Zenginin, zadegânın değil, fakir fukaranın hakkının korunduğu bir yönetim için çare Saadet Partisi'dir.
Anadolu'yu AVM'lere, kibir kulesi plazalarla değil, kilim dokur gibi bir uçtan bir uca fabrikalarla donatan bir anlayış İçin çare Saadet Partisi'dir. İşçinin, memurun, emeklinin, asgari ücretlinin yüzünün güldüğü, kutuplaşan değil kucaklaşan, kardeşlik yurdu bir Türkiye için çare Saadet Partisi'dir” diye konuştu.
“31 MART ÇARE SİYASETİ İÇİN BİR FIRSATTIR”
Saadet Partili kadroların kimseye tuzak kurmayacağının altını çizen Karamollaoğlu, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “ Saadet Partisi; Siyaseti mal ve ikbal için değil, şan ve şöhret için değil, makam ve mevki için değil, Allah rızası için yapan bir kadronun adıdır. Bu kadro kimseye tuzak kurmaz. Bu kadro gizli kapaklı işlerde bulunmaz. Bu kadronun tek bir derdi vardır, bu ülkeye, bu millete olan hizmet aşkı, hizmet sevdası..
Sizler Türkiye'nin umudusunuz. O zaman işte fırsat; Yılmak yok, bıkmak yok, yorulmak yok. 31 Marta kadar köy köy, ilçe ilçe dolaşacağız. Dağ-mezra ayırmayacağız. Sokaktan caddeye, Twitter'dan Youtube her yerde olacağız. her sahada en aktif çalışmayı biz yapacağız. Her kapıya gideceğiz. Her eli tutacağız. Her yüreğe dokunacağız. 80 milyonu kucaklayacağız. İnşallah 1 Nisan sabahı yeni bir güne, yeni bir döneme, yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”
Bu Haber 433662 Defa Okunmuştur