GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Yazı konusuna girmeden önce şunu vurgulamam lazım ki; bazı puşt beyinler, benim yazdıklarımı çarpıtmasın, çamurlar atmasın.
Herkes bilir.. Ben AKP’li değilim, harbi organik Ülkücüyüm.. AKP’ye oyum ise, sadece Melih Gökçek’in Belediye Başkanlığı sırasında nasip olmuştur..
Yani; oyumuzu; Ülkücülere sahip çıkan Melih Gökçek’in şahsına verdik.. Tabi bir tek ben ve ailem değil, on binlerce Ülkücü oylarını aynı duygu ile verdi..
Bu yüzden şimdi yazdıklarım, asla bu duygu ile karıştırılıp, mantık dışı yorumlar yapılmasın..
Gelelim asıl konuya..
Geçen günlerde Sayın Melih Gökçek, çağrı üzerine Savcılığa gitti ve ifadesini verip, çıktı..
Ne için ifade verdi?
Aynı noktadan kurgulanan onlarca robot, Gökçek hakkında; “Başkanlığı sırasında FETÖ’ye rant sağladı, kendisi FETÖ’cü” iddiasıyla Savcılığa suç duyurusu dilekçeleri vermişler..
Bu suç isnatlarında en büyük delilleri ise; bizzat AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan tarafından “Parti içinde nifak ateşi yakıyorsun” şeklinde ki açık söylemleri ile kibarca kovulan Bülent Arınç’ın; geçmiş zamanda ki kuyruk acısı ile salladığı; “Ankara’yı, FETÖ’ye parsel, parsel sattı” sözleri..
Yani; bir zamanlar Bülent Arınç’a “en büyük FETÖ’cü” diyenler, Arınç’a en ağır hakaretleri savuranlar, bu kez sırf Gökçek’e çamur atmak adına Arınç’ın ipine sarılıp, medet ummuşlardı..
Sayın Melih Gökçek, Savcının bütün sorularını anlaşılır şekilde cevapladı..
Özeti şu idi; “15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi, biz Fetullah Gülen’i hoca olarak bilirdik, meğerse ajan hainin birisi imiş.. Hainliğini öğrendikten sonrada, kendisine ve işbirlikçilerin karşı en büyük mücadeleyi verdik ve eğitim adına verdiğimiz destekleri de geri aldım”..
Şimdi bu konu ile ilgili bir önemli bir not aktarayım..
15 Temmuz hain darbe girişimi planlandığı günün akşamı, FETÖ darbecilerin bir astsubayı, akşam saat 17.45’te birkaç asker ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesine geliyor..
Niye geliyorlar?
Melih Gökçek’i gözaltına almak için..
Fakat Gökçek 15 dakika önce belediyeden ayrılmıştı..
Yani; Gökçek 15 dakika ara ile FETÖ’cü darbecilerin ellerine düşmekten kurtulmuştu..
FETÖ askerler Gökçek’i alsalardı ne olurdu?
Belki de Gökçek şuan hayatta yok idi..
Ve o hain darbe girişimi gecesi Melih Gökçek, oğlu Osman ile karşı koymak için sokaklarda idi..
Peki; Melih Gökçek’e FETÖ çamuru atan zat neredeydi, sonraları neler konuştu?
Bu sorulara da, Gökçek’in Savcılık çıkışı sorulara verdiği cevaptan sonra açıklık getireceğim..
Gökçek, Savcılık çıkışında, bu dilekçeler kumpasını hazırlayanlara meydan okuduktan sonra dedi ki;
“Türkiye’de; FETÖ’cülükle suçlanacak en son ikinci kişiyim.. Birincisi ise sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır”..
Ve suç duyurusu dilekçeleri kumpasını kuran güruhun robotları aynı saatlerde, bu kez Gökçek’in bu söylemlerini, sakız gibi oraya- buraya çekerek, şu yorumu yazıp, ekranlarda ciyaklamaya başladılar;
“Gökçek, Savcılık çıkışında ki sarf ettiği sözlerle Erdoğan’ı üstü kapalı tehdit etti ve ‘ben yanarsam, sen de yanarsın’ mesajını verdi”..
Yahu bu saçma, sapan yorumlara gel de gülme..
Be hey beyinleri kurgulanmış ahmaklar… Gökçek, Erdoğan’ı niye tehdit etsin?
Erdoğan’da; hain kalkışma sonrası çıkıp, alenen; “Bu hain, sandığımızdan öte birisi çıktı.. Açıkça söyleyeyim ki; aldatıldık, milletimiz de bizi affetsin” şeklinde açıklama yapmadı mı?
Yaptı…
Sonra ne oldu.. FETÖ’nün eciğini, cücüğünü yakalayıp, hapislere atmadılar mı?.. Görevlerinden almadılar mı?
Eee… Şimdi Gökçek, Erdoğan’ı ne ile niçin üstü kapalı tehdit etsin?
Değerli okuyucular..
Gelelim, “Parsel, parsel” çamurunu atan zat’a…
Damadı FETÖ’cülükten yatmadı mı? Yattı…
Tutuklu FETÖ’cülere “Merhamet” edilmesini istedi mi? İstedi..
KHK ile görevden alınan işbirlikçi hainler için ekranlarda ağlatıp, “Bunlar taş mı yesinler, dağa mı çıksınlar” dedi mi? Dedi..
Yine FETÖ’cülükten görevden alınan kişiye dükkânında “dost ziyareti” yaptı mı? Yaptı..
Ve yine bu zat.. PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın yazdığı kitabın okunmasını ekranlarda tavsiye edip, Selo’nun hapisten çıkarılmasını istedi mi? İstedi..
Yine sık, sık nifak ateşli ifadeleri ile kendisin ve oğlunun nemalandığı Hükumeti yıpratmak adına eleştiriler sergiledi mi? Sergiledi..
En son Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sabrını taşırdığı için kibarca kovuldu mu? Kovuldu..
Peki, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Melih Gökçek’ten, FETÖ’cüleri Kuran en ufak bir ifade duydunuz mu? Duymadınız…
Bu hainlere karşı mücadele mi? En kralını verdi..
Değerli okuyucular..
FETÖ’cüler bitti mi?
Tabi ki bitmedi.. Binlerce saklananları var.. Bunlar; kendilerini saklamak adına taktıkları, “Reis” maskesiyle yine sinsi, sinsi dolaplar çeviriyorlar..
Bunların en büyük taktikleri, FETÖ’cü olmayan ve FETÖ’cülere karşı yılmaz mücadeleleri verenlere FETÖ çamuru atıp, intikam mekanizmalarını çalıştırıyorlar..
Bu sinsilerin hedeflerinin başında da Melih Gökçek var..
Önümüzde ki günlerde göreceksiniz.. Birçok tilki eştiği kuyulara düşecek..
SON NOT : “BİLİYORUM, ŞİMDİ BİRİLERİ BU ANALİZİME DE ÇAMURLAR ATIP, “ISMARLAMA” YAZI… DİYECEKLER.. BU YAZIYI YAZACAĞIMDAN EĞER SAYIN MELİH GÖKÇEK’İN EN UFAK BİR ŞEKİLDE HABERİ VE SEZİNTİSİ VAR İSE ŞEREFSİZİM, NAMUSSUZUM…
BEN ZATEN, KENDİSİ İLE İLGİLİ YAZI YAZACAĞIM İSİME “YARIN VEYA BU GÜN ŞU YAZIYI, ŞU ŞEKİLDE YAZACAĞIM” demeyi sevmem.. ŞİMDİ İSEDİĞİNİZ ÇAMURU ATIN …"
Bu Haber 150164 Defa Okunmuştur