GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular…

Biliyorsunuz, yıllardan beri kelime var.. Önüne gelen bunu kullandı ve halende siyasette yıpratma propagandası aracı olarak kullanılıyor..

Neydi bu kelimeler?

“Ankara’yı Parsel, parsel sattı”..

Bu içi boş ifadelerin sahibi kimdi?

Parti içinde nifak tohumları ektiği ve bozgunculuk yaptığı, Apo’nun talebesi Selo Demirtaş ile FETÖ’cü KHK’lılara methiyeler dizdiği gerekçesi ile bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından nazik bir şekilde kovulan Bülent Arınç idi..

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayını, Melih Gökçek karşısında  bir türlü kabul ettiremediği için Melih Gökçek’e ta o zamanlardan kin duyan Arınç ne demişti?

“Ankara’yı cemaate parsel, parsel sattı”…

O zamanlar akıllı insanlar bu sözlere tepki göstererek, “Ee sende o zaman Başbakan yardımcısıydın, madem ki böyle idi, neden müdahale etmedin de şimdi konuşuyorsun?”..

Bülent Arınç’ın; bu çamurlu sözlerle Melih Gökçek’e pislikler atma peşinde olduğu açıktı..

Ama hem Gökçek düşmanları, hem de AKP muhalifleri Arınç’ın bu çamurunu sürekli oraya- buraya attılar..

O zaman dedik… “Bu bir kin ve nifak oyunu..”

Sonra bu zat AKP içinden niçin kovuldu? Parti içinde nifak yaratmak, FETÖ’cü ve PKK’lı isimlere övgü dizmekten..

Böylece bu nifakçı Arınç’ın daha önce Melih Gökçek için sarf ettiği, “Parsel, parsel sattı”  ifadeleri de resmen çökmüş oldu..

Ama birileri bu nifakçı sözleri hala propaganda ve para kazanmak, kitap satmak amacıyla kullanıyor..

Şimdi Murat Ağırel diye birsi birden bire gazeteci- yazar olarak ortaya çıktı, daha doğrusu çıkarıldı..

Şimdi kendisine Ülkücü- milliyetçi görüntüsü veren Yeniçağ Gazetesinde yazı yazıyor ama Ülkücülükle falan alakası yok..

Bu zat, şuan CHP içinde itibarı dibe vuran, asansör pazarlamacısı Tuncay’ın öğrencisi.. Hatırlayın, Tuncay CHP’ye geçmeden önce “Biz kaç kişiyiz” diye bir platform kurmuştu.. İçinde kimler yoktu ki?

Ama bu platformun içinde tek bir Ülkücü yoktu..

İşte bu Murat Ağırel vardı…

Bu zat, Yeniçağ’a gelmeden önce Ülkücü düşmanı yayın organlarında yazılar yazdı..

Şimdi de bir Kitap yazdı .. Adı da ; “Parsel, parsel”..

Tabi içeriğin tamamı Melih Gökçek’e atılan çamurlarla dolu..

Lakin gelin görün ki; bu çamur isimli Kitap pek itibar görmedi ve satılmadı..

Fakat şimdiler de bakıyoruz, bazı günlük gazete ve internet sitelerinde büyük, büyük bu Kitabın reklamları yayınlanıyor..

Bu reklamların ücretlerini sizce Murat mı ödüyor?

Hiç sanmam …

Şimdilerde Halk Tv bu zat’ı kullanarak ekrana çıkartıp, yazdığı kitabın sanki içeriği tamamen gerçekmiş gibi, şemalarla, isimlerle, yapılan ihalelerle anlattırılıyor..

Yani bu densizler, hem Savcı, hem de Hakim olup, ekranlarda Melih Gökçek ve ailesine çamurlar atarak, cezalar biçiyorlar..

Resmen birçok suç işliyorlar…

Yahu siz kimsiniz, kendinizi ne zannediyorsunuz?

Hangi Hukuki yetkiyle çıkıp ekranda O’na, buna çamurlar serpiyorsunuz?

Tam bir tiyatro oynanıyor.. Tiyatronun adı da “Parsel, parsel”..

Eee Melih Gökçek düşmanları durur mu?

Satılmayan bu çamurlu kitaptan bolca sayılarda alarak, birçok yerde ücretsiz dağıttılar..

Kısaca kitap içeriğinden bahsedeyim..

15 Temmuz öncesi herkesin “hoca” diye bildiği fakat daha sonraları düşen maskesiyle iblis olduğu, terör elebaşı olduğu görülen Fetullah’ın cemaatinden bazı isimler Belediyeden ihale almış.. Hem de normal yollarla..

Ne zaman almış? Fetullah’ın iblisliği ortaya çıkmadan önce..

Daha sonraları ne oldu? Melih Gökçek bunlara eğitime destek amaçlı vermiş olduğu birçok arsayı, binayı bunlardan geri aldı ama bunları yazmıyorlar..

Birileri 3-5 yüz tane alıp, birilerine ücretsiz dağıtıyor ama Kitap satmıyor…

Şimdi bu Murat Ağırel denen zat yeni bir taktik bularak, mağduriyetler planı yapıp, kitap satmaya çalışıyor..

Sosyal medya da binlerce hesap sahibi, birbirlerine tehdit savuruyor..

Bize de tehditler savuruyorlar..

Ama bu Ağırel zavallısı hemen bir tweet atıyor ve tehdit edildiğini belirterek,

“Benim ve ailemin başına bir şey gelirse sorumlusu Melih Gökçek ve oğlu Osman Gökçek’tir” diye yazıyor

Sonra gidip Savcılığa bu yönde suç duyurusu dilekçesi veriyor..

Tehdit yazan hesap sahibi kim? Bilinmiyor.. Ama onu Gökçek’lerin tetikçisi diye kamuoyuna pazarlıyorlar…

Bu Murat sonra çıkıp, yine diyor ki; “Eşim ve çocuklarımla arabamla gidiyordum, beni takip eden bir otomobil gelip önümü kesti”…

Sonra ne oldu …Film karesi kesik.. 

Ve bu önünü kesen adamlarında; İranlı uyuşturucu kaçakçısı Zindaşi’nin adamları olduğunu da yazıyor..

Eee peki kardeşim, sana bu adamlar ne dediler? 

Film karesi burada da kopuk..

Net… “Beni tehdit ediyorlar” acındırma, mağduriyetiyle Kitap satma şeytanlığındalar..

Kurnaz Murat Ağırel .. Bak bunları iyice düşün..

Melih Gökçek’te, oğlu Osman’da seni ve yazdığın bu çamur kitabını hiç umursamadılar bilesin…

Mademki yazarsın… Bilmen lazım..

Eğer Ankara’nın efsane başkanı Melih Gökçek senin bu içi çamurlar dolu Kitabını önemseseydi, ne yapardı?

Derhal gider mahkemeye müracaat eder, senin kitaplarını toplattırırdı ve sizi engellerdi..

Yahu ayrıca Melih Gökçek ve Osman Gökçek senden mi korkacaklar ki, seni tehdit etsinler?

Ama Murat Ağırel ve tiyatro senaryosunu sahneye koyanlar… Size kötü bir haberim var..

Yakın da sizlere en az, 30-40 adet suç duyurusu ve dava dilekçeleri verilirse şaşırmayın..

Bakalım sizi o zaman; şimdi 3-5 yüz tane Kitabınızı alıp, bir yerlere ücretsiz dağıtanlar kurtarabilecek mi?

Bırakın artık bu kokmuş siyasi ayakları