GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Bu hafta; Milliyetçi ve Türkçü camiada bir şok, İYİ Parti tabanında da infial yaratan bir gelişme yaşandı.

İYİ Parti, MHP’yi yıllardır işgal eden Devlet Bahçeli ve yanında ki Bozkurt postuna bürünmüş tilkiler tarafından işgal edilmesi ile gerçek Ülkücülerin MHP’de siyaset yapmalarının engellenmesi ve baba ocağından kovulmaları sonucu da meydana gelmiş bir siyasi kuruluştur..

Yani; birileri her ne kadar “biz her kesimi temsil ediyoruz” desede, İYİ Parti yöneticilerinin ve tabanaının yüzde 95’i Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçileridir..

Düşünün böyle bir Siyasi fikri temsil eden İYİ Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı, yakın geçmişte bir tv’de yaptığı söyleşide diyor ki;

“Biz Çerkesler Türk değiliz.. Cumhuriyet kurulurken Çerkesler asimile edildi.. Haklarımız gasp edildi.. Bizde ana dilde eğitim istiyoruz” falan, filan..

PARTİ TABANINDA KIYAMET KOPTU

Tabi Av. Hasan Seymen’in Türk olma gibi bir zorunluluğu yok ama eğer Türk Milliyetçilerini temsil eden bir Parti’de ise böyle bir fikire sahip kişinin Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmesi de tek kelime ile skandaldan öte rezalettir..

Av. Hasan Seymen’i, İYİ Parti’ye kim veya kimler tasviye edip, getirmişler bilmiyorum..

Ve böyle bir adam, ne yazık ki Hukuk ve Seçim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yapılmış veya yaptırılmış..

Hasan Seymen geçmişte Kafkas Dernekleri Federasyon Başkanlığı da yapmış ve kendisinin de “Çerkes” olduğunu söylüyor..

Eyvallah..Bende Kafkas Türklerindenim şükür.. Kafkas dağlarının Hürriyet güneşi Şeyh Şamilin torunlarıyız..

Ama bu Av. Hasan Seymen 8 yıl önce yaptığı Tv söyleşisinde “Biz Tük değiliz” diyor ve bölücüler gibi T.C. devletinden “Ana dilde eğitim” istiyor..

İYİ Parti tabanı bu videoyu izlediği anda isyan etmeye ve Hasan Seymen’i derhal istiafa etmeye davet ettiler..

İYİ Parti böyle bir skandalı, rezaleti asla hak etmiyor..

İYİ Parti tabanına da böyle bir şok ve üzüntü asla layık görülemez..

Parti tabanından yağmur gibi gelen tepkiler de  yüzde-yüz haklıdır…

Sessizce izledik ve Hasan Seymen’i uyardık.. “Çık konuş, hala aynı düşüncede misin yoksa pişman mısın veya bu sözler sana ait değil mi?”..

Peki Av. Hasan ne yaptı?

Bir gün bekledikten sonra 2 sayfalık cevabı açıklma yaptı..

Açıklamayı 4 kez okudum…

Av. Hasan bu açıklamada kendisinin öz geçmişinden uzun uzatıya bahsetmiş ama O rezalet videosundan ne hikmetse hiç bahsetmiyor..

Bu açıklamanın arkasında olup, olmadığını parti tabanına açıklamıyor..

Bölücüler gibi “ana dilde eğitim” istemesinden vaz geçtiğini belirtmiyor..

Ve “Ben de, Çerkesler de Türk’üz” diyemiyor..

“Türk milletinin neferi olmaktan gurur duyuyorum” şeklinde lastikli kelimelere sığınıyor..

Ve özetle kendisini şöyle savunuyor;

“7-8 yıl önce çekilmiş bir videomu bazı fitneci mihraklar ortaya çıkararak, benim üzerimden İYİ Parti’yi yıpratmaya çalışmaktlar.. Video sanki yeni imiş gibi mide bulandırıcı iddialar ortaya atmışlardır.. amaç, İYİ Parti’nin önünü kesmektir.”

İşte bu Avukat Hasan, hepimişzin akılı ile dalga geçmektedir..

“Video yeni imiş gibi” diyor.. Hasan, kendin yazıyorsun.. 7-8 sene önce ki videom.. Doğru

Peki sen bu 2 sayfalık açıklamanda neden bu sözlerin sana ait olup, olmadığını belirtmiyorsun?

Sözlerinin arkasında olup, olmadığını neden açıklamıyorsun? Veya “Haddimi aşan sözler sarf etmişim, partimden ve tabandan özür dilerim” diye ifadeler kullanmıyorsun?

Birde utanmadan sana tepki gösterenleri “mihraklar” olarak ilan edip, mahkemeye verme tehditlerinde bulunuyorsun..

Hasan, sen Avukatlık diplomanı yoksa Kırtasiyeciler Odası’ndan mı aldın? Bizleri kandırmaya çalışıyorsun.

Bir de hiç sıkılmadan “takdir Sayın Genel Başkanımındır” diyor..

Kardeşim, takdir Genel Başkanın değil, Başkanlık divanının ve parti tabanınındır..

Ve Milliyetçi Meral Akşenr’in de yakın zamanda işlenmiş olan bu rezaletin üzerini kapatacağını da sanmıyorum ve senin de istifanı isteyecek..

Sadece Genel Başkan Yardımcılığından değil, İYİ Parti üyeliğinden istifanı isteyecek..

Sen kime masal anlatıyorsun?

Ve utanmadan, nankörce Atatürk’e, İsmet İnönü’ye, cumhuriyete çamur atıyorsun, “Çerkesleri asimile edip, yaşam haklarını gasp ettiler” diyorsun..

PEKİ ÇERKESLER DENİLEN TOPLULUK KİMDİR? ATATÜRK ÇERKESLERİ ASİMİLE Mİ ETTİ? ANA DİL ZIRVASI NEDİR?

Avukat Hasan.. Yazımın ortasında benim de Kafkas Türk’ü olduğumu vurgulamıştım.. Yani; Kars- Kağızmanlıyım..

Bak Hasan şimdi dinle beni;

“Şeyh Şamil ….!

Şamil, Kafkas dağının hürriyet güneşidir..

Şamil,

Atatürk’ümün; özbe öz gardaşıdır…!

Şamil’i bilmeyenler, Atasını ne bilir?”..

İşte sen busun Hasan.. Nankörlük yapıyorsun, Türkiye cumhuriyeti devletinin imkanlarından sonuna kadar yararlanan Kuzey Kafkas Türklerine zarar veriyorsun..

Çerkes denilen bir millet var mı?

Asla yok..

Çerkes denilen gruplar, Çarlık Rusyası ile yapılan savaş sırasında Kafkas dağlarında küçük gruplar halinde yaşayan topluluklardır..

Elbette ki Rusya ile onlarda savaşmışlardır..

Hatta Şeyh Şamil giderek Çerkes Ethem’e “Kardeşler gelin, bir olalım, güç birliği yapalım, Çarlık rejimine karşı birlikte savaşalım” teklifinde bulunmuş ise de; Ethem ve kendilerini dev aynasında gören 2 kardeşi, Şeyh Şamil’i tersleyerek;

“Bizde senden üstün çok komtan var..Gelip, senin emrinde mi mücadele edeceğiz” diye Şamil’in birlik teklifini ret etmişlerdir..

Ha sonra Yozgat isyanının basrtırlmasında ve Yunalıların bozguna uğratılmasında Atatürk’ün izni ile kahramanlık sergilemişlerdir..

Tabi Çerkes Ethem ve kardeşlerinin kafalarında dolaşan tilki sürekli hesap yapmayı sürdürmüştür..

Atatürk ve İsmet İnönü’ye karşı kirli planlar yaptığı gibi, Ethem; Yozgat dönüşü şu sözleri açıkça sarf etmiştir..

“Ankara’ya dönüşümde, Meclis başkanını; meclisin önünde asacağım”… Yani; Atatürk’ü .. Ha birileride bu sözü İsmet İnönü için sarf ettiğini savunuyor ama hiç fark etmez.. İhanet planı aynıdır..

Atatürk bunu bilmesine rağmen hiç duymamış gibi onların sergilediği kahramanlıkları yüzünden susmuş ve Ethem’i Kütahya’ya göndermiştir..

İsmet İnönü’nün, “birlik çağrısını” ret eden Ethem ve kardeşleri Türkiye’yi terk etmişlerdir..

Şimdi gelelim asıl tarihi olaya..

Elebette ki ufak-tefekte olsa bu konuda bilgilerimiz var amma bu konun uzmanı ve bizim Milliyetçi- Ülkücü camianın “bilge” kişisi var…

Bizim bildiklerimiz, O’nun engin bilgilerinin zekatı bile olamaz

“Türklük ve Türkçülük” konusunda birçok kitabı bulunan Kültür Eski Bakanımız Namık Kemal Zeybek…

Telefon açaıp, Av. Hasan Seymen vakasını sordum..

Hasan Seymen’in videosu ve açıklamalarından haberdar olan Sayın Namık Kemal Zeybek, bu tür açıklamların çok yanlış olduğunu, bu açıklamaların Kuzey Kafkasya Türklerine olduğu  gibi, İYİ Parti’ye büyük zararlar vereceğini vurgulayarak, tarihi bir anı anlatarak söze başladı..

“ANAP döneminde bizimle birlikte Bakanlık yapan ve iyi bir Türkçü olan, Çerkes kökenli Şükrü Yürür vardı.. Herkes tanır..

Şükrü bey, toplantı sırasında ki sohbette şunu vurgulamıştı;

“Çarlık Rusyası biz Çerkesleri Kafkas dağlarında yok etmeye çalışırken, bizler Türklerin çadırına misafir olarak geldik ve ondan sonra kaynaşıp, kardeş olduk, bir milletin evladı olduk”… Demesi her şeyi ifade ediyor..

“Şimdi,  Av. Hasan Seymen arkadaş ana dilde eğitim istiyor…

O zamanlar Türklüğü benimseyen Çerkeslere acaba hangi ana dilde eğitim istiyor?

Çerkeslerde çok gruplar vardır.. Anlaşabildikleri tek dil Rusça dır..

Türklerle ise o zamanlar Kuluk Türkçesi ile konuşup, anlaşırlardı..

Örneğin Çerkeslerin yaşadığı Dağistan’da 35 dil çeşidi var..

Bu Avukat arkdaş ta acaba hangi dili konuşuyor?

Hele, hele asimile edildiklerini ileri sürmek akıl dışı..

Çerkes denen bir millet yoktur, uydurmadır ama grup vardır..

Atatürk; cumhuriyeti kurarken de bunları asla dışlamadığı gibi, ülkenin nimetlerinden eşit şekillerde yarlandırılmışlardır..

Çerkes dedikleri gruplarla, Türkler kaynaşmış, bir millet olmuşlardır..

Bu tür inkarcı açıklamalar, Türkiye’de yaşayan ve her türlü imkanlardan yararlanan Kuzey Kafkasya Türklerine zarar vermektir, kötülük yapmaktır”

Ve Sayın Namık Kemal Zeybek, herkesin dikkatini çekecek Çerkes kökenli birkaç isimlerden ayrıca bahsetti..

Hem de Milliyetçi- Ülkücü Harekette en üst görevleri üstlenen isimler..

Bakın benim de yakınen tanıdığım ve 12 Eylül askeri darbesinde MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasından birlikte Mamak Askeri Cezaevinde aynı koğuşta kaldığımız, Türkiye’nin gözde Yazarlarından ve aynı zamanda Evrensel Hukukun yılmaz savunucusu Taha Akyol ağabeyimiz..

Yine benim 12 Eylül öncesi Ülkü Ocakları Genel Başkanlığımı yapan, Muhsin başkanın yol arkdaşı eski Milletvekilimiz Hasan Çağlayan,

Ve 12 Eylül öncesi bizim MHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığını yapan, MHP milletvekilimiz Mustafa Mit..

Ve Türkçü camiada yüzerce hizmeti bulunan Çerkes kökenli isimler var..

Şimdi buradan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Seymen’e ayrıca önemli bir çağrım var..

“Hasan bey, Çerkesler ve Türkçülük konusunda birşeyler öğrenmek istiyor iseniz, lütfen Sayın Namık Kemal Zeybek’i arayıp, ziyaret edin ve dinleyin..

Sizin için çok iyi olacağına inanıyorum..

Senin durumun ne mi olmalı?

Vallaha Hasan bey, işi Meral ablaya bırakma, Türk milletinden özür dile ve İYİ Parti’den tamamen istifa et..

Bunu parti tabanı istiyor… Hiç direnme