GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Bu arkabahçeli zat’ın; iktidara destek verdikten sonra aldığı koruma destekleri ile hakaretlerinin, tehditlerinin dozunu fazlası ile arttırdığı gözlerden kaçmıyor..
Gazeteciler, yazarlar, çizerler, muhalif olan siyasiler; bunlara dokundu mu, arkabahçeli zat çıkıyor twitter’a Kadırgalı eşref gibi sallıyor, hakaret ediyor ve tabi ki en sonunda tehdit ediyor; “Hesap vereceğiniz, göreceğiniz günler yakındır”..
Deme ki kendilerini eleştirenlere, dokunduranlara bir intikam planları hazırlamışlar.. Destek nasıl olsa ‘her yerden’
Basından sorumlu Genel Başkan Yardımcısının da yaptığı kayda değer bir şey yok.. Hep, gazetecilere, yazarlara, medya sahiplerine yazdığı hakaret ve tehditler dolu mektup ve cevabı yazılarla gündeme geliyor..
Birisi Bahçeli’ye eleştiri getirdi mi? Başlıyor hemen hakaret ve tehditler, küçümsemeler dolu cevap yazılarına..
Medenice cevaplamak yok .. Basından sorumlu böyle Genel Başkan Yardımcısı hiç görülmedi.. Basına hakaret ve tehdit eden, yazarları küçümseyen bir sorumlu..
Öğrendikleri tek isim de Yusuf Has Hacib .. Ama Yusuf Has Hacib’ten; her ne hikmetse nasiplenmiyorlar, ahlaklarını, tutumlarını düzeltmiyorlar..
Bu zat, geçen hafta Hürriyet yazarı Taha Akyol’a sardı..
Taha abi de köşesinde bu baş yalaka ya haddini bildirdi ve dedi ki; “İsmini anmaya tenezzül bile etmediğim kişi” ..
Arkabahçeli zat, çıktı gece twitter’a .. “Sen kimsin Taha Akyol; benim dava arkadaşım Semih’e laf dokundurmak, hakaret etmek haddin ve harcın değildir.. Aynaya bak fikri dönek” gibi twitler atıp, durdu.. Tabi yine Yusuf Has Hacip’ten vecizeler ekleyerek…
Taha abi de kısa bir not yazarak; “Bahçeli’ye cevap vermeye bile değmez.. O’nun Erdoğan’a ve AKP’ye yakın zamanlarda neler, neler söylediğini ve son zamanlarda ise hakaret ettiği bu kişilere nasıl destekler verip, sarmaş-dolaş olduğunu herkes biliyor”..
Bunlar; kendilerini eleştirenleri; milliyetçi, ülkücü olarak görmüyorlar..
Yahu sahi siz kimsin?
Senin “dava arkadaşım” dediğin Semih’in, Taha Akyol’un bu dava uğruda verdiği mücadelenin, kültür aktivitesinin, dava uğruna çektiği çilelerin bin de birini yerine getirmiş bir kişi değil..
Yine aynı şekilde; sende arkabahçeli zat..
Taha Akyol kim mi?
Bütün ülkücüler daha sizleri tanımadan Taha Akyol’u ve yazılarını tanıdılar..
Başbuğ Türkeş’in gözdelerinden birisi idi..
12 Eylül 1980 Askeri darbesi sırasında zindanlara atılan ülkücüler, yine sizi tanımadan koğuş arkadaşları Taha Akyol’u tanıdılar..
Taha Akyol, sizler gibi; Ülkücülere kıymaz, onları incitmez ve onları kullanmaz.
Bakın Taha Akyol ile 12 Eylül’de Mamak askeri Cezaevi D1 koğuşunda, MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasından beraberce yattık.. Taha abi aynı zamanda Avukattır.. Hukuku, adaleti iyi bilir..
Bizim koğuşta 110 ülkücü vardı.. Bulaşık ve temizlik için her gün 3 ülkücüye nöbetler yazılırdı.. Sırası gelenler o gün yediğimiz yemeklerin bulaşıklarını yıkar, yerleri süpürürlerdi.
Koğuşta kalan diğer MHP merkez ve Ülkü Ocakları yöneticilerinin isimlerini yazmıyorum.. Ama Namık Kemal Zeybek rahatsızdı, ranzada sürekli yatmak zorunda idi..
Listeye göre nöbet sırası gelen üst yöneticiler işlerini orada ki gariban ülkücülere yaptırırlardı..
Ama Taha abi ..İmkansız .. Kimselere nöbetinde işini yaptırmazdı, süpürgeyi eline alır, yerleri süpürürdü..
İşte insan, işte ülkücülere saygı duyan dava adamı..
Ve Taha abi bu güne kadar da hiçbir ülkücüye kırıcı bir ifade kullanmamıştır..
Arkabahçeli zat’ın, Taha abiye “fikri dönek” demesi de, Taha abinin milliyetçiliği, Atatürkçülüğü terk ettiği yok.. Muhafazakarlığının daha da ağır basması.. Bunların yaptıkları antidemokratik işlemlere destek vermemesi..
Gerçek ülkücülere hakaret eden, tehditler yağdıran bunlar.. Allah’tan bunlar iktidar olmamışlar.. Olsalar dı kendilerini eleştirenleri gece evlerinden Ocak başkanı vasıtası ile alırlardı.. Mahkemeye falan da gerek duymazlardı..
İşte sizler, işte Taha Akyol..
Sizlere Taha abinin “Politikada şiddet” kitabını ve Başbuğun bu kitapta ki önsöz yazısını okumanızı tavsiye ederim.. Belki bir şeyler kaparsınız.
Bu Haber 847451 Defa Okunmuştur